İstediklerimi yapmak günah işlemekse öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان يعني ذلك أن اُذنب لأحصل على ما أريده حسناً ، فليكُن الأمر كذلك |
Eğer bunu feshetmek istiyorsanız öyle olsun. | Open Subtitles | جئنا لنشرف التحالف الساري بيننا، إن قصدتِ بقرارك إلغاءه، فليكُن. |
Eğer bizim hayatta kalma olasılığımızı arttırmak için, kordonun içindeki en son kişinin bile ölmesi gerekse, öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان الأمَر يتطلّب موت آخِر شخص فالحاجز الوقائي لزيادة إحتمالات البقَاء على قيد الحياة، فليكُن. |
Eğer onu bulma sürecinde... değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك |
Öyleyse açıkla. | Open Subtitles | . فليكُن |
Öyleyse açıkla. | Open Subtitles | . فليكُن |
Eğer onu bulma sürecinde... değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك |
Eğer bu kanın ellerime bulaştığı anlamına geliyorsa, öyle olsun. | Open Subtitles | إن عنى ذلك تلطُّخ يديّ بالدم أيضًا، فليكُن. |
Eğer onu rahat hissettirebilen sen isen öyle olsun. | Open Subtitles | "لم تنطق إلّا باسمك، وطالما بوسعك أن تضمن لها الراحة، فليكُن" |
Eğer Eva'yı sonsuza dek yok etme uğruna birileri can vermek zorundaysa öyle olsun. | Open Subtitles | إن سقط شخص أو اثنان مقابل القضاء على (إيفا) للأبد فليكُن. |
Savaşmak mı istiyorsun, öyle olsun. | Open Subtitles | إن شئت القتال، فليكُن. |
öyle olsun madem. | Open Subtitles | فليكُن الأمر كذلك إذن |
öyle olsun. | Open Subtitles | فليكُن الأمر كذلك إذن |
Sarab da ölmek zorundaysa, öyle olsun. | Open Subtitles | وطالما يتحتّم موت (سراب) أيضًا، فليكُن. |
öyle olsun. | Open Subtitles | لذا فليكُن. |
öyle olsun. | Open Subtitles | فليكُن |
Hatırlamıyorsun yani. öyle olsun. - Tavsiyen bu mu? | Open Subtitles | -إذًا لا تذكرين، فليكُن . |
öyle olsun. | Open Subtitles | فليكُن |