Ama sen Çok geç olmadan iğneler için aceleyle çıkmışsın. | Open Subtitles | لا, لكن, اسرعت للخارج لانك اردة الحُقن قبل فوات الاوان |
Halk Majestelerinin harekete geçmesini istiyor. Çok geç olmadan imzalayın. | Open Subtitles | انهم يطالبونك مولاي بالتصرف وقع علي هذا قبل فوات الاوان |
Ve ilk görevimiz de Kongre'ye, milletimiz için Çok geç olmadan, kendisini yenilemesi için baskı yapmak olsun. | TED | و نجعل اول مهامنا ان يتغير الكونجرس من الداخل قبل فوات الاوان لشعبنا |
David, artık Çok geç. | Open Subtitles | حسنا ، ديفيد... .. فوات الاوان. |
Billy'den biraz olsun ders alsaydı, Çok geç olmadan o adamları kasaba dışına sürerdi. | Open Subtitles | لو كان هو شارة على قميص بيلي لقام بطرد هؤلاء الاولاد خارج البلدة قبل فوات الاوان |
Çok geç olmadan fark etmemelerini sağlayacağım. | Open Subtitles | ساعمل على ان لا يكتشفوا الامر الا بعد فوات الاوان |
Çok geç olmadan, seni durdurmak için görmek istedim Joss | Open Subtitles | أردت أن أراك لاجعلك تتوقف قبل فوات الاوان جوس |
Umarım Çok geç olmadan, o nedeni anlayabiliriz. | Open Subtitles | إنني آمل فحسب أن نفهم هذا السبب قبل فوات الاوان |
Çok geç kalıncaya kadar onun neyi istediğini anlayamadım. | Open Subtitles | انا لم اكتشف ماذا يريد الا بعد فوات الاوان |
Umarım Çok geç olmadan, o nedeni anlayabiliriz. | Open Subtitles | إنني آمل فحسب أن نفهم هذا السبب قبل فوات الاوان |
Eğer bir şeyler yapmazsak onlara karşı kullanabileceğimiz bir silah bulsak da, Çok geç kalmış olabiliriz. | Open Subtitles | بالوقت الذي نكتشف به سلاحاً لنستخدمه ضدهم,قد يكون بعد فوات الاوان |
Onlar ve kızlarla birlikte bütün hedefleri Çok geç olmadan onları bulmamızın anahtarı olabilir. | Open Subtitles | هم مع الفتيات يشكلون هدفه وقد يكون ذلك المفتاح لايجاده قبل فوات الاوان |
Bak, ne yapman gerekiyorsa onu yap ve Çok geç olmadan Tanrı aşkına bizi buradan çıkar. | Open Subtitles | انظري ,فقط افعلي ما هو مطلوب منكي واخرجينا من هنا قبل فوات الاوان |
Dediğim gibi Walter eğer bu meslek sana uygun değilse Çok geç olmadan çık git. | Open Subtitles | كما قلت لك، والتر. تلك الاعمال لاتناسبك ياولتر. اخرج منها قبل فوات الاوان. |
Çok geç olmadan birkaç iğne* yaptırması gerekiyormuş . | Open Subtitles | يقول انه لديه بعض الحُقن ليأخذها قبل فوات الاوان |
Çok geç olmadan araştırmamı almam lazım. | Open Subtitles | احتاج إلى الحصول على بحثي قبل فوات الاوان |
Pişmanlıklar için artık Çok geç. | Open Subtitles | فوات الاوان الندم |
Artık Çok geç. | Open Subtitles | فوات الاوان الآن. |
Ayrıca şimdi gitmek için Çok geç. | Open Subtitles | هيا لنذهب قبل فوات الاوان |
İş işten geçene kadar demek istedikleri şeyi söylemiyorlar. | Open Subtitles | انهن لا يقلن ما يعنين الا عند فوات الاوان |