| kaçırdın, tatlım. | Open Subtitles | لقد فوتها يا حبيبي |
| Korkarım, onu az farkla kaçırdın. | Open Subtitles | لكني أخشى أنك فوتها |
| Evet, bebeğim, kaçırdınız, tamam. | Open Subtitles | نعم لقد فوتها .حسناً |
| Üzgünüm efendim. Onu kaçırdınız. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي لقد فوتها |
| - Vay. İşte gözden kaçırdığın bir şey daha, Sam. Uyuyorsun. | Open Subtitles | تلك نقطة آخرى فوتها , سام , مستواك ينخفض |
| - Geçen sefer kaçırdığın okul görüşmesi. - Tekrar ayarladım. | Open Subtitles | قمت بترتيب موعد اخر لك للمقابله التى فوتها مسبقاَ لدخول كليه الحقوق |
| Kaçırdığıma üzüldüm. | Open Subtitles | متأسف، أني فوتها |
| Kaçırdığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدقها أنني فوتها |
| Hayatta kaçırdığı herşeyi temsil eder hale gelmişti. | Open Subtitles | أصبحت بالنسبة له صورة كاملة للأشياء التى قد فوتها. |
| Evet, eğlenceliydi, kaçırdın. | Open Subtitles | أجل, كانت ممتعة, لقد فوتها |
| Onu kaçırdın. Bacchanala gittiler. | Open Subtitles | لقد فوتها للتو , لقد ذهبوا للـ(باكانال) |
| kaçırdın. | Open Subtitles | لقد فوتها للتو |
| - Üzgünüm, onu kaçırdın Manolo. | Open Subtitles | يؤسفني أنك فوتها يا (مانولو) |
| Az farkla kaçırdın. | Open Subtitles | لقد فوتها لتوك |
| kaçırdığın eğlenceyi görüyor musun? | Open Subtitles | اترى كل المتعة التى فوتها على نفسك؟ |
| Mucize kaçırdığın hayatın değildir, Katie, | Open Subtitles | المعجزة ليس الحياة التي فوتها يا كيتي |
| Kaçırdığıma üzüldüm. | Open Subtitles | أنا أسف لأني فوتها |
| Ben de, kaçırdığı üç akşam yemeği için bana aldığı zümrüt kolyeyi alıp kafasına attım. | Open Subtitles | لذا أخذت قلادة الزمرد التي اشتراها لي تكفيرا عن وجبات العشاء الـ3 الأخيرة التي فوتها ورميتها على رأسه. |