Ne zaman Washington'a yolunuz düşerse, Beyaz Saray'a beni görmeye gelin. | Open Subtitles | , وفى أى وقت تكون فى واشنطن . مرّ علىّ فى البيت الأبيض |
Bu bir casus. Onu Beyaz Saray'da yakaladık. | Open Subtitles | هذا جاسوس . لقد أمسكنا به فى البيت الأبيض |
Ama Beyaz Saray'daki bir dalkavuk tarafından önüm kesilirse kahrolurum. | Open Subtitles | ولكنى سأكون مغفلا إذا منعت من أحد المتملقين فى البيت الأبيض |
-Biz gerçek olanı istiyoruz. -Gerçek kumanda Beyaz Saray'da.. | Open Subtitles | نحن نريد الجهاز الحقيقى إنه فى البيت الأبيض |
Sen televizyondasın. Beyaz Saray'da bir zenci var. | Open Subtitles | أنت على التلفاز, يوجد رجل أسود فى البيت الأبيض. |
Onlara haber vermeden doğrudan Beyaz Saray'la temasa geçeceğiz. | Open Subtitles | حسنًا سيضطرنا هذا أن نتخطى رؤوسائهم فى البيت الأبيض |
- Ajan Mcgee ekibinin var olan geri kalanı, az önce Beyaz Saray'a istenildi. | Open Subtitles | العميل ماكجى وبقيه فريقه مطلوب حضورهم فى البيت الأبيض |
Dün Beyaz Saray'da yaşanan bedeni ele geçiren dünya dışı varlığın açığa vurmasının ardından çok soru... | Open Subtitles | العديد من التساؤلات بعد حادثة أمس فى البيت الأبيض بالكشف عن وجود حياة من خارج كوكب الأرض |
Beyaz Saray'da sinyali yollayarak ne yaptın? | Open Subtitles | ما قمت به فى البيت الأبيض هل كنت تقوم بإرسال إشارة؟ |
Bu da Beyaz Saray'da Roosevelt'lerin sonu demek. | Open Subtitles | . وهذا يعنى آخر روزفلت فى البيت الأبيض |
Bu sabah Beyaz Saray'a benimle röportaj yapmaya geldi. | Open Subtitles | لقد جاء لمقابلتى فى البيت الأبيض |
Washington. Beyaz Saray'da bugün, | Open Subtitles | فى البيت الأبيض اليوم بواشنطون |
Washington'a ilerlemek ve barış şartlarını Beyaz Saray'da dikte ettirmek zorunda kalacağız! | Open Subtitles | "يجب أن نزحف إلى" واشنطن ونعقد إتفاقية سلام فى البيت الأبيض |
Doğrulup dümdüz ilerlemeye çalıştım ama Beyaz Saray'da orospu çocuğu Reagan varken hiç de kolay değildi. | Open Subtitles | حاولت التصرف بشكل نزيه ...وأستقيم لكن هذ لم يكن سهلاً مع ريجان فى البيت الأبيض |
Beyaz Saray'da bulunacağıma hayatta inanmazdım. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أننى فى هذا الموقف فى البيت الأبيض! |
Beyaz Saray'ın çimenlerine ayak bileklerimi tuta tuta giderim. | Open Subtitles | ستُعلق لى المشانق فى البيت الأبيض |
Beyaz Saray'a koyma yolundaki ilk adım olabilir. | Open Subtitles | لوضع الأفروأمريكيين فى البيت الأبيض |
Yani Amerika Başkanı 22 yaşında bir kızı alıp, Beyaz Saray'a koyarak çenesini kapalı tutmasını söylüyor. | Open Subtitles | أنت تعنى أن تخبرنى أنك رئيس الولايات المتحده وأنك اندفعت على احدى المقيمات فى البيت الأبيض و عمرها 22 عاما و أنك سألتها أن تلتزم الصمت |
Bu işin içerisinde yeterince zaman harcadım, yani Beyaz Saray hususunda, hani bildiğiniz kampanyalar, ve bu tip işleri yapan insanlardan yeterince tanıdım, bunu bildiğim için, bir olay hakkında medyanın halka sunduğu haberler, asla gerçekte olan şeyler değildir. | Open Subtitles | لقد أمضيت وقتا كافيا فى البيت الأبيض وأنت تعرف الحملات الانتخابية وأنا عرفت ما يكفى من الناس الذين يعملون هذه الأشياء لمعرِفة ذلك، النسخة المعلنه من الأخبارِ عن أى حدث لا تكون ما حدث فعلا على الإطلاق |
Affedersiniz, Amiral, Beyaz Saray'daki görüşmeniz. | Open Subtitles | اعذرنى,ادميرال اجتماع فى البيت الأبيض |