ويكيبيديا

    "فى الصباح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sabah
        
    • Sabahları
        
    • sabaha
        
    • Sabahleyin
        
    • Gündüzleri
        
    Ama sabah kalkmanın, benim için nasıl zor olduğunu biliyorsunuz. Open Subtitles لكنك تعرف كيف يكون الحال بالنسبة إلى لأستيقظ فى الصباح
    Ona bu sabah verdiğin pulları görünce gerçekten çok heyecanlandı. Open Subtitles لقد كان متحمساً جداً عندما أعطيتيه تلك الطوابع فى الصباح
    Bu gece elimden bir şey gelmez. sabah onu bulurum. Open Subtitles لا أستطيع فعل شئ الليلة ، سأبحث عنه فى الصباح
    Sabahları uyanıp yaşayan ölü puştlarla savaşmak yiyecek aramak, geceleri iki gözünüz açık uyumak ve sürekli bunu tekrarlamak mı istiyorsunuz? Open Subtitles أن تستيقظو فى الصباح وتحاربو الموتى الاوغاد ؟ تناول الطعام وتذهبون للنوم و تفتحون عينين أثناء نومكم تتهيأو ثم تكررو ؟
    Geldiğim yerde Sabahları kalkardık! Open Subtitles فى المكان الذى أتيت منه ، اننا نستيقظ فى الصباح
    Birkaç saat daha lazım. sabaha hazır olur. Gece olunca yola çıkarız. Open Subtitles ستكون جاهزه خلال ساعتين فى الصباح , سأنجز المهمه بعد انجلاء الظلمه
    Bak, geç oldu ve yorgunum, ve Sabahleyin çalışmam lazım. Open Subtitles الوقت متأخر وانا متعبة ولابد أن أذهب للعمل فى الصباح
    Yarın sabah buradan gitmesini istiyorum. Onu bu evde istemiyorum. Open Subtitles أريدها أن تغادر فى الصباح لا أريدها فى هذا المنزل
    Beni suçlama adamım. Bu kahrolası pilleri daha bu sabah almıştım. Open Subtitles لا تلقى باللوم علىّ ماكس هو الذى اشترى بطاريته فى الصباح
    İki aspirin, biraz su, uyku ve sabah bir bira. Open Subtitles قرصان أسبرين وماء كثير بعدها تنامى وتشربى الجعة فى الصباح.
    Ama bu gece burada kalmami istiyorlar, sabah bazi testler yapacaklar. Open Subtitles كان يريدون ان ابقى ليوم غد ليجروا بعض الفحوص فى الصباح
    Yarın sabah uyandığınızda hedef alınan tüm hatıralar yok olmuş olacak. Open Subtitles وعندما تستيقظ فى الصباح كل الذكريات التى استهدفناها سوف تتلاشى وتختفى
    - Bu sabah çorabının içindeydi. Böyle şeyleri genelde orada saklar. Open Subtitles وجدتها فى الصباح فى جواربها حيث اعتادت ان تُخفى الأشياء بها
    Ama şimdi onu umursamıyorum bile. Sonraki sabah, Şöyle şaşırtıcı bir şey oldu. Open Subtitles لكن الآن، لا أهتم بها إطلاقا فى الصباح التالى، حدث ذلك الشىء المدهش
    Korkunç biriyim. Bu sabah işe gelirken sekiz buçuk emri çiğnedim. Open Subtitles لقد كسرت ثمانية إشارات ونصف وانا أتى إلى هنا فى الصباح
    Sabahları dünyayla yüzleşemiyorum. Konuşmadan önce kahve içmeliyim. Open Subtitles لا أستطع مواجهة الناس فى الصباح يجب ان اتناول القهوة قبل أن أتكلم
    Her gün okula gidiyorum ama sadece Sabahları. Open Subtitles إننى أذهب إلى المدرسة يومياً الآن و لكن فقط فى الصباح
    Sabahları, savaş borusu yerine horozları dinleyeceğim. Open Subtitles فى الصباح سوف أسمع صوت الديوك بدلا من صوت البوق
    Bana bir daha dokunursan, sabaha pişmiş tavuk olarak uyanırsın. Open Subtitles إلمسنى ثانية ، و ستجد نفسك بأجنحة دجاجة فى الصباح
    Canını sıkma. sabaha bu adı bana iade edeceksin nasılsa. Open Subtitles لا تجعليه يضايقك , فسوف ترديه على فى الصباح
    Sabahleyin sizi okula bırakmamı ister misiniz? Senin için sakıncası olur mu? Open Subtitles إذن هل أنتم بحاجة يا رفاق لمواصلة الى المدرسة فى الصباح ؟
    Sabahleyin Bayan Hudson'dan bir araba çağırmasını iste, ama ilk veya ikinci olarak ortaya çıkanlar olmamasına dikkat etsin. Open Subtitles فى الصباح, سوف ترسل السيدة هدسون فى سيارة اجرة ممتازة, وتخبرها الا تأخذ العربة الاولى او الثانية التى تحضر عندها.
    "Gündüzleri dört ayakla yürür, öğlenleri iki..." Open Subtitles ما الشىء الذى يمشى على اربعه سيقان فى الصباح و اثنان بعد الظهر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد