Bir biyolojik silah olarak kullanılabilen havayla bulaşan ve yayıldığı takdirde insanı bir saat içinde öldüren bir virüs. | Open Subtitles | يستعمل , كسلاح كيميائى انفوانزا تنتشر فى الجو و مميتة تماما انها تستطيع قتل اى شخص فى خلال ساعة |
bir saat içinde dönmezsem, ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إذا لم أعد فى خلال ساعة واحدة أنت تعرف ما ينبغى عليك فعله |
Ian gelip beni alacak oradan da ailesini alacağız ve bir saat içinde sizde oluruz. | Open Subtitles | ايان سوف يمر علي و سوف نذهب لوالديه و سوف نكون هنا فى خلال ساعة |
Al gelene kadar kapıyı kilitle. Bir saatte orada olurum. | Open Subtitles | اجعلى الباب موصدا حتى يأتيك آل وسأكون عندك فى خلال ساعة |
Bir şey yok. Bir saate kadar eve dönerim. Merak etme. | Open Subtitles | حسنا ً, سأكون بالبيت فى خلال ساعة , لا تقلقى |
Yaklaşık yarım saat sonra Amerikan Ordusu o yoldan buraya doğru gelecek. | Open Subtitles | فى خلال ساعة ونصف , الجيش الأمريكى سيأتى من هذا الطريق |
Oyuncuları ve ekibi bir saat içinde gemide istiyorum. Hayır Carl, bunu yapamazsın! | Open Subtitles | أريد فريق العمل على السفينة فى خلال ساعة |
Eğer aradığım adam değilsen en fazla bir saat içinde tüm bu dosyalardan çıkarsın. | Open Subtitles | لو لم تكن المشتبه ستكون خارج الملف فى خلال ساعة |
Onları bir saat içinde çıkartabiliriz. | Open Subtitles | سنكون قادرين على اخراجهم فى خلال ساعة واحدة. |
bir saat içinde gelgit gelecek ve sular yükselecek. | Open Subtitles | يوجد مد و جزر فى خلال ساعة, و نحن لازلنا فى منتصف الطريق |
Harekete geçin, millet. Bu mekanın bir saat içinde temizlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | تبا ، أريد هذا المكان ان يغلق فى خلال ساعة |
Başkomiser, bir saat içinde basın toplantısı yapıp potansiyel bir şüpheliyi gözaltına aldığımızı açıklayacağız. | Open Subtitles | أيتها النقيب، لقد قمت بعقد مؤتمر صحفى فى خلال ساعة لنعلن أننا أمسكنا المجرم المحتمل |
bir saat içinde, Waits'i yakalamak için kaçak özel timini kurduğumuzu açıklayacağım. | Open Subtitles | فى خلال ساعة ، سأقوم بالإعلان عن فرقة عمل |
Scalise ile bir saat içinde temasa geçeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه سيتصل باسكاليسى فى خلال ساعة |
bir saat içinde talimatlar alacaksın. | Open Subtitles | ستحصل على معلوماتك فى خلال ساعة |
Yaklaşık bir saat içinde geri dönmüş olacağım. | Open Subtitles | سأعود فى خلال ساعة. |
bir saat içinde viski soda içmek için otelime gelmeye ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيك فى ان تمر علىّ فى فندقى ونحتسى كأسا من الويسكىsoda... فى خلال ساعة من الآن ؟ |
Bir saatte New York'u vuracak. | Open Subtitles | هذه الخلية سوف تضرب نيو يورك فى خلال ساعة |
Tamam, bu daha iyi. Bir saatte oraya nasıl ulaşacağız? | Open Subtitles | اذن اتفقنا كيف سنصل هناك فى خلال ساعة ؟ |
Bir şey yok. Bir saate kadar eve dönerim. Merak etme. | Open Subtitles | حسنا ً, سأكون بالبيت فى خلال ساعة , لا تقلقى |
Bir saat sonra, 10:30'da burada buluşalım. | Open Subtitles | سأقابلك هنا , فى خلال ساعة من الآن, 10: 30,تماما |