Eğer Irak savaşında harcadığımız çabanın sadece bir haftasını harcarsak, bu sorunu çözmek için iyi yol kat edebiliriz. | TED | فإذا قضينا أسبوعاً واحداً بقيمة ما ننفقه في حرب العراق فيمكننا أن نحقق إنجازات في طريقنا لحل هذا التحدي |
Eğer Doktor McKay bizi kurtarabilirse, onu diğer tarafta tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | لو توصل د. مكاى إلى نتيجة فيمكننا علاجه على الجانب الآخر |
İnanıyorum ki dünya toplumu olarak bir araya gelirsek sadece avukatları desteklemek için değil aynı zamanda sistemi değiştirmek için can atanlarla da, işkencenin araştırma aracı olarak kullanılmasına son verebiliriz. | TED | وأعتقد أننا اذا اجتمعنا سويا كمجتمع دولي لدعم ليس فقط المكافحين، لكن الجميع في النظام الذين يتطلعون قدماً لذلك فيمكننا إنهاء التعذيب كوسيلة للتحقيق |
Eğer bir köpek yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz. | Open Subtitles | اذا كان الكلب استطاع فعل هذا فيمكننا فعل هذا |
Eğer üzerinde bir geri dönüş adresi varsa, onu mezarından çıkaran kişi, orada olup olmadığını bilebilir ve bazı sorularımı yanıtlayabilir. | Open Subtitles | لو كان هناك عنوان المرسل وعنوان الشخص الذي استخرج الجثة فيمكننا ان نعرف لو انها هناك ويمكنه الاجابة على بعض أسئلتي |
Şimdi iptal edersek hiçbirine para ödememiz gerekmez. | Open Subtitles | إذا ألغيناه الآن فيمكننا إعادة تنظيم كل شيء. |
Pardon, ama hepimiz üzerimize düşeni yaparsak bu evi temiz tutabiliriz. | Open Subtitles | معذرة ، لكن لو تشاركنا على الإعتناء بالمنزل فيمكننا إبقاءه نظيفاً |
Eğer onları iş üstünde yakalarsak içeri alabiliriz. | Open Subtitles | إذا ريناهما يقتلان بعضهما ، فيمكننا الإمساك بهما من أجل هذا |
Son olarak parçacıkların kutuplar üzerine gitmelerini sağlayabiliriz,... ...böylece iklim mühendisliğini iyice kutuplara odaklı şekilde ayarlayabiliriz. | TED | و أخيرا, يمكننا أن نجعل الجزيئات تهاجر إلى القطبين, فيمكننا أن ننظم الهندسة المناخية لتركز على القطبين. |
Birisi onu arayıp tüyo verdiyse bellekten numarayı tespit edebiliriz. | Open Subtitles | إذا اتصل أحد ونبههه فيمكننا الحصول على الرقم من الذاكرة |
Biz kültüre bağlı dinleyicileriz. Kendi dilimizdeki sesleri ayırt edebiliriz ama | TED | فسمعنا محصور بثقافتنا. فيمكننا تمييز الأصوات المستخدمة في لغاتنا, |
Yani çok güçlü su altı yapıştırıcısı elde edebiliriz. | TED | فيمكننا الحصول على التصاق قوي جدًا تحت الماء. |
Daha endüstriyel bir toplum yolu kurmanıza yardım edebiliriz ama gezegeninizin ekolojik dengesini sürdürebilecek hızda. | Open Subtitles | فيمكننا مساعدتكم لدخول العصر الصناعى بينما يحافظ كوكبكم على توازنه البيئى |
Yardım için telefon edebiliriz. Bağlantıların olmalı. | Open Subtitles | إذاً فيمكننا طلب المساعدة لابد أنك تعرف أحداً |
Sıkı çalışırsa ve şansı yardım ederse onu da dahil edebiliriz. | Open Subtitles | لدينا عرض الشهر القادم وبالكثير من العمل والقليل من الحظ فيمكننا ضمه |
Kıç kumanda panosu hâlâ sağlamsa naquadah jeneratörünü çalıştırıp ışıklatı itici güç verebiliriz. | Open Subtitles | إن كانت لوحة التحكم الخلفية سليمة.. فيمكننا أن نعدّ مولد الـ"ناكوادا".. ونوجّه القدرة إلى أنظمة الدفع |
Üstelik şu dava da ayarlandı, artık tüm dikkatimizi Unidac endüstrisine verebiliriz. | Open Subtitles | بجانب أنه بإنهاء القضية تلك، فيمكننا أن نركز اهتماماتنا على "صناعات (يونيداك)" |
Eğer George Raft'e benzemek istiyorsanız bayım size bir çift de tozluk verebiliriz. | Open Subtitles | إن اخترت مظهر (جورج رافت)، فيمكننا أن نضيف غطاء للحذاء. |
Eğer müsaitseniz, şimdi yapabiliriz. | Open Subtitles | إذا منحتنا بعض الوقت فيمكننا فعل ذلك الآ |
Eğer durum bu şekildeyse gerçekten bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | إن كان الأمر هكذا فيمكننا أن نفعل شيئاً هنا |
Sorularınız varsa, daha sonra konuşabiliriz. | Open Subtitles | إن كانت لديك أسئلة, فيمكننا نقاشها لاحقاً. |
Tüm bu yolu takip edersek bizi bu odaya geri getirir. | Open Subtitles | إذا سلكنا كل ذلك الطريق، سيعيدنا لهذه الحجرة، فيمكننا فحص المنطقة كلها. |
Bunu yaparsak her parçayı değiştirebiliriz. | Open Subtitles | لو أستطعنا أن نستبدل جزء من الإنسان فيمكننا أن نستبدل جميع الأجزاء ولو أمكنا هذا يمكن أن نصمم حياة |
Yani bu odadaki birkaç yüz insanla başlasak bile, hapsi bu farklı yönde düşünebilir ve önceden sözünü ettiğim normalleştirmeyi geri alabiliriz. | TED | إذا كان كل واحد منا في هذه القاعة، سيلتزم بالتفكير في السَّجْنِ في ضوء مختلف، فيمكننا تغيير ذلك التطبيع الذي أشرت إليه سابقًا. |
Diğer taraftan, insanlar akıllı; öğrenebiliriz, uyum sağlayabiliriz. | TED | أمًّا على الجانب الأخر، فالبشر يتمتعون بالذكاء، فيمكننا التعلم، ويمكننا التكيف. |
O adam patronsa, buraların patronu oysa biz de burada patron olabiliriz. | Open Subtitles | إن كان ذلك الرجل هو الزعيم هنا، فيمكننا هنا أن نصبح زعماء |