Hadi ama haftada iki gün yalnız kalabiliyoruz şanslı bir adamım. | Open Subtitles | هيا، تكوني لي بمفردك مرتين في اسبوع واحد أنا رجل مدلل |
-Sen... Ally bir haftada iki hukuk bürosundan ayrılamazsm bu öz geçmişinde kötü bir koku bırakacaktır. | Open Subtitles | لا يمكنك الإستقالة مرتين في اسبوع واحد سيؤثر ذلك على سيرتك كمحامية |
Ne olursa olsun, tüm bu olanlar bir hafta içinde unutulur gider. | Open Subtitles | في أي حالٍ من الأحوال، الشيء بأكمله سينسي في اسبوع |
Bir hafta içinde hazırlanmamızın hiçbir yolu yok | Open Subtitles | لا يمكن ان نستطيع الإستعداد في اسبوع واحد. |
Nişa bir hafta sonra dansa başlayabilecek. | Open Subtitles | سَتَذْهبُ إلى البيت بعد إسبوع أَو أكثر. أخبرتُك ان نيشا ستَبْدأُ الرقص ثانيةً في اسبوع. |
Bay Kane bir haftaya kalmaz onları kendi istediği kalıba sokar. | Open Subtitles | يا سيد كين... سيغيرهم الى صحفيين في اسبوع |
Bir haftada senin hayatında birlikte olduğun kadar kadınla birlikte olurum. | Open Subtitles | لدي اثارة في اسبوع اكثر مما تملك في كل حياتك |
Yeni komiser, onu bir haftada 3 kere tutukladı. | Open Subtitles | ضابط الشرطة قبض عليه 3 مرات في اسبوع واحد |
Yeni polis onu bir haftada üç kez tutukladı. | Open Subtitles | رقيب الشرطة الجديد اعتقله ثلاثة مرات في اسبوع واحد. |
Bir haftada üç kilo vermemizi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدين منا ان نخسر 3 كجم في اسبوع واحد |
Bir haftada üç kilo vermemizi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدين منا ان نخسر 3 كجم في اسبوع واحد |
Bir hafta içinde ölecek, onlar da hapishaneyi boylayacak. | Open Subtitles | سيكون هو ميتاً في اسبوع وهم سيكونون في السجن |
Kesinlikle, yaptıktan sonra, bir hafta içinde de elinizde olur. | Open Subtitles | بالتأكيد, ويصنعون نسيجهم ويعطونك اياه في اسبوع. |
Bu adamlara bu şey için bir görüşüm olduğunu söyledim. Bir hafta içinde bir aşama kaybetmemi bekliyorlar ama elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لقد أخبرت هذان الرجلين أنني أري هذا الشئ إنهما يريدا أن يرا تصميم في اسبوع وليس لدي شئ |
Evet, bir hafta içinde, Bill'in tüm hayatı boyunca... kazanacağından daha fazla para kazanırsın. | Open Subtitles | نعم و في اسبوع واحد انت تجني مال أكثر مما سيجني بيل في حياته |
Pete'i sayarsak, bende de iki tane var ve benimkiler aynı hafta içinde öldü, o yüzden bence temizsin sen. | Open Subtitles | حسنا، مع بيت، مع عدي ايضا اثنين ومعي اثنان في اسبوع واحد لذا اعتقد انك في السليم |
bir hafta tüm bu almak için bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكنك توقع تعلم كل ذالك في اسبوع واحد |
haftaya kalmaz ölür. | Open Subtitles | من المحتمل ان يَكُونُ ميتَ في اسبوع. |
Bir haftaya kalmaz çıkarım. | Open Subtitles | ساخرج في اسبوع |