İşte orada hala küçük insanları görebiliyorsunuz. | TED | لايزال بإمكانك روؤية الناس صغاراً في الأسفل بعيداً هناك. |
Plan ve çizimle arşivleri burada ama dia kütüphanesi hemen Alt katta, mutfağın yanında. | Open Subtitles | سجَِلات الرسم هنا, لكن مكتبة الشرائح في الأسفل بالقرب من المطبخ. |
Hazır olduğunda Aşağı gel. Aşağıda ya da meydanda olacağım. | Open Subtitles | انزلي عندما تكونين مستعدة ستجدينني في الأسفل أو في بيازا |
Aşağıda bir mesele var, bu yüzden burada kalman gerek, tamam mı? | Open Subtitles | إننا نقوم بأمر ما في الأسفل لذا عليك أن تبقى هنا، حسناً؟ |
Ve Aşağıda bir Yerde öyle cahil birisi var ki... bu planlarımın hepsini gerçeğe dönüştürecek. | Open Subtitles | وهناك في مكان ما في الأسفل العميل المجهول |
Peki, Aşağıdayım şuan, ve hala ciddi olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | إذن نحن في الأسفل الآن و أنا مازلت أعتقدك غير جاد |
altta da İsa'nın elbiselerini kimin kazanacağını belirlemek için zar atan askerler. | Open Subtitles | و في الأسفل مسرحية الجنود ملابس السيد المسيح يلعب بها برمي النرد |
Eğer ilk çarpışma onu öldürmezse alttaki kaya kesinlikle öldürürdü. | Open Subtitles | لو لم تقتلها الصدمة، لفعلت الصخرة في الأسفل دون شك |
Ayrica, alt kattaki telefon sadece acil durumlarda kullanilabilir. | Open Subtitles | والهاتف في الأسفل يمكن استخدامه للطوارئ فقط |
Onlara, o dünyaya gidip orada bakıyorlar. | TED | إنها تبحث فعلاً عنهم في الأسفل في عالمها. |
orada aşağıda Afrika ülkeleri olduğunu görüyorsunuz. | TED | وتستطيعون أيضا رؤية الدول الأفريقية في الأسفل هنا |
Bugün buradasın, yarın orada. Ben çok insanı toprağın altına gönderdim. | Open Subtitles | أنت هنا في اليوم التالي أنت هناك أنا وضعت العديد من الناس في الأسفل هنا |
Oda arkadaşlarını kastediyorsun. Güvendeler, Alt katta. | Open Subtitles | تعنين زملاءك في الغرفة إنهم بأمان في الأسفل |
Her kata bir subay yerleştireceğim. Ben de bir Alt katta kontrol merkezinde olacağım. | Open Subtitles | سأضع ضابطا في كل طابق وسأكون في مركز المراقبة في الأسفل |
L bu yerleşmek kadar Aşağı kalmak için kız söyledi. | Open Subtitles | لقد قلت للفتيات أن تبقى في الأسفل حتى نحل هذا |
Aşağıda bir rahip var. Parmağını suya batırsak nasıl olur? | Open Subtitles | يوجد كاهن في الأسفل ألا يمكننا أن نغمس إصبعه فيها؟ |
Hillary çoktan Yerde olup şöyle demeliydi: "Hey, onu ben tuttum. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون دائماً في الأسفل هيه أنا هنا |
Ben Aşağıdayım, elbise temizleniyor, ve telefonu pencereden dışarı attım | Open Subtitles | أنا في الأسفل والفستان يتم تنظيفه بالبخار وقد رميت بالهاتف خارج النافذة |
altta gördüğünüz film... ...içindekileri bırakıyor. | TED | وما ترونه هو أن الفيلم في الأسفل يطلق ما بداخله. |
Veya, alttaki sayfalarla gezinebiliriz. | TED | أو، يمكن الإنتقال نزولا خلال الصفحات في الأسفل. |
- Saklanmak için mükemmel bir yer. Gece yarısı ziyafeti için alt kattaki kan bankası, tüm bu teçhizat. | Open Subtitles | إنه أفضل مكان للإختباء الكثير من الدماء في الأسفل لوليمة منتصف الليل |
- Aşağıda çubuklarınız için daha fazla para veren biri var. | Open Subtitles | ثمة رجلاً في الأسفل ظهر ليعرض ثمناً أكبر للوقود النووي |
Bana yer altında, yazılarımı yazdığım bir oda inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنت لي قبو في الأسفل تراقبني فيه وأنا أؤلف |
Hayır, hayır. Gitmeyin! - Aşağıdayız! | Open Subtitles | لا، لا تذهب نحن في الأسفل هنا نحن قادمون |
Şimdi, adını bile söylemeye korkan bütün o insanlar, aşağıdalar. | Open Subtitles | الآن، كل أولئك الناس الذين كانوا خائفين حتى من ذكر اسمك، موجودون في الأسفل. |
Ve bir de şu küçük balığa bak, en dipte, dalgıç adamla meşgul olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | والأن انظر الى هذهِ السمكة الصغيرة في الأسفل ، تحاول ان تخرج وتصنع من نفسها شيئاً |
Bununla ilgilenen iki grup insan vardı: gezegen bilimciler, yukarıya bakmak isteyen, ve aşağıya bakmak isteyen başka insanlar. | TED | كانت هناك مجموعتين من الأشخاص المهتمين بذلك: علماء الكواكب الذين يبحثون في الأعلى وأشخاص آخرين يبحثون في الأسفل |