CIA'de zehir uzmanı olan hiç kimse yok mu? | Open Subtitles | ألا يـوجـد أحـد في الإستخبارات يعرف بشأن السمـوم |
Nikita'nın CIA'de ne işi var ki? | Open Subtitles | مالذي تفعله في الإستخبارات المركزية على أية حال؟ |
CIA'deki bilgi kaynağımızın kim olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي أن أسأل ، من هو عميلنا الداخلي في الإستخبارات المركزية |
Özellikle de başarısızlığınız yüzünden CIA'deki durumum tehlikeye girdiği için. | Open Subtitles | خاصةً عندما خاطرت بمكانتي في الإستخبارات المركزية لمهمة فاشلة |
İstihbarat işinde çalışırken, gizli bir operasyonun tam ortasında çekilmiş resminizi .... görmekten daha büyük bir sille yiyemezsiniz. | Open Subtitles | عندما تعمل في الإستخبارات ليس هناك أكبر صفعة على الوجه من أن تجد صورة لك في منتصف عملية |
İstihbarat dünyasına adım atınca elinizden giden şeylerden birisi planlı programlı bir hayattır. | Open Subtitles | أحد الأشياء التي تتخلى عنها في الإستخبارات هي التحكم بجدولك |
CIA ajanı değil, IRS ajanı olduğunun farkında mı patron? | Open Subtitles | إنها تلاحظ أنها عميلة في مصلحة الضرائب يا رئيس و ليست في الإستخبارات الأمريكية؟ |
İstihbaratta yeterince büyük işler yapıyoruz. | Open Subtitles | أعني أنتِ تأدين عملٍ رائع في الإستخبارات, لماذا تريدين الرحيل وتلعبين دور الفتاة العسكريّة؟ |
CIA'de çalışan bir baba ve iki erkek kardeşe sahip olmak zor olabiliyor. | Open Subtitles | وجود والدك وأخوانك في الإستخبارات ليس سهلاً |
Böyle helikoptere erişimi olan çok fazla insan yok CIA'de. | Open Subtitles | لم يعد هنالك الكثير من الناس في الإستخبارات المركزيّة الذين يتنقلون بالمروحيّة. |
Sectragon'un CIA'de bağlantıları var. | Open Subtitles | "سيكتراجون" لديّهم إتصالات في الإستخبارات الأمريكية. |
Adrian, komut cihazı CIA'de kilit altında. - Onu oradan nasıl çıkarmayı planlıyorsun? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} (أدريان)، جهاز التجاوز موجود في الإستخبارات المركزية، كيف تتوقع إخراجه من هناك؟ |
CIA'deki dostlarımız sağ olsun. | Open Subtitles | شكراً لأصدقائنا في الإستخبارات . المركزيّة |
Bunun CIA'deki bir analistle ilgili olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هذا متعلق بمحللة ما في الإستخبارات |
- Buyurun. Bunu CIA'deki arkadaşlarımız edinmiş. | Open Subtitles | تم الحصول على هذه الوثائق من قبل رفاقنا في الإستخبارات المركزية. |
Belki CIA'deki dostlarınıza, sahiden reddettiğimi aktarırsınız. | Open Subtitles | ربّما ستنقل لأصدقائك في الإستخبارات أنّني أردتُ ذلك |
Üç günlük hükümet istihbarat topluluğu konferansı. 1,500 özel ve resmi istihbarat uzmanı katılmış. | Open Subtitles | يبدو وكأنه 1،500 خبير في الإستخبارات الخاصة و الحكومية قد حضر |
Hay anasını... İstihbarat taşeronu olsam çok daha kolay para kazanırdım. | Open Subtitles | تباً ، لكنت جنيت المال بسهولة لو عملت في الإستخبارات |
Bölüm hakkında soruşturma başlatan bir CIA ajanı da hayatını kurtardıktan sonra bana katıldı. | Open Subtitles | "مُحلل في الإستخبارات المركزية، ذلك الذي بدأ تحقيقه الخاص حول "الشعبة"" "إنظم إليّ بعدما أنقذتُ حياته" |
İstihbaratta işe girmek istiyorsam politikacılarla aramı iyi tutmam gerekiyordu. | Open Subtitles | يجب علي أن أتعلم كيف أتعامل مع السياسات إن كنت أريد هذه الوظيفة في الإستخبارات |