Yani Aşağı Doğu Yakası'nda yaşıyorsun ve hiç Çinli tesisatçı duymadın. | Open Subtitles | اذا تعيشين في الجانب الشرقي الادني ولم تسمعي ب سباك صيني |
Yukarı Doğu Yakası'nda, birkaç saat önce bir restoran soygunu gerçekleşti. | Open Subtitles | كان هناك سرقة لمطعم في الجانب الشرقي الشمالي قبل عدة ساعات |
Yukarı Doğu Yakası'nda beklenmedik bir ortaklık doğuyor. | Open Subtitles | تحالف غير وارد يحدث في الجانب الشرقي الأعلى |
Arama bir dakikadan az sürmüş ve Doğu Yakasında bir ankesörlü telefondan yapılmış. | Open Subtitles | إتصال دام أقل من دقيقة وتتبعته إلى هاتف عملة في الجانب الشرقي البعيد |
Fıskiye neden parkın doğu tarafında değil? | Open Subtitles | لم لم تكن النافورة التي في الجانب الشرقي من المتنزّه؟ |
Dediklerine göre, bir kadını öldürmüşsün. Doğu Yakası'ndaki bir inşaat sahasında. | Open Subtitles | قالوا إنّك قتلت امرأة ما بالرصاص بموقع بناء في الجانب الشرقي |
Birkaç ay sonra Manhattan'daydım, ve kalacak bir yer için tweet attım ve gece yarısında Lower East Side'da bir zil çalıyordum, ve aklıma geldi, daha önce bunu hiç yalnız yapmamıştım. | TED | بعد بضعة أشهر، كنت في مانهاتن، غردت لمكان ابيت فيه، وفي منتصف الليل، ضغطت جرس الباب في الجانب الشرقي السفلي، و يخطر على بالي انني في الواقع لم افعل ذلك وحدي من قبل. |
Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى |
Bizim arkadaşımız olan biri Yukarı Doğu Yakası'nda karşılıklı olarak bir düşmanı paylaştığımızı düşünüyor ve ve şu an içeriden biraz yardım alabilsem gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | صديقة لي تظن أن لدينا أعداء مشتركين في الجانب الشرقي الأعلى وأستطيع الإستفادة من مساعدة من الداخل حاليا |
Doğu Yakası'nda araştırdığımız yüzüklerden birine sahip olan ayakçı biri de olabilir. | Open Subtitles | ممن الممكن أن يكون يعمل لدى إحدى لصوص الهويات الذين كنا نراقبهم في الجانب الشرقي |
Kitabımın Yukarı Doğu Yakası'nda beğenilmediğini düşünmek bir şey. | Open Subtitles | إنّهشيئاًبأن.. بأنأشعرأنكِتابي.. لم يكُن ذو أهمّية في الجانب الشرقي العلوي. |
Yukarı Doğu Yakası'nda bir çiçekçide yarı zamanlı teslimatçılık yapıyormuş. | Open Subtitles | يعمل بدوام جزئي في التوصيل لحساب دكّان أزهار في الجانب الشرقي من المدينة. |
Yukarı Doğu Yakası'nda işler böyle yürür. | Open Subtitles | هكذا تسير الأمور في الجانب الشرقي الراقي. |
Üç yıldır Yukarı Doğu Yakası'nda çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اعمل في الجانب الشرقي الراقي لمدة 3 سنوات |
Yukarı Doğu Yakası'nda kime güveneceğini kestirmek güçtür. | Open Subtitles | في الجانب الشرقي الأعلى من الصعب عليك ان تعرف فيمن تثق |
Yukarı Doğu Yakası'nda sabahlar daha eğlencelidir. | Open Subtitles | أوقات الصباح أكثر متعة في الجانب الشرقي |
Çocukların cüzdanları kabarıktır. Alışverişlerini, Doğu Yakası'nda yaparlar. | Open Subtitles | يتسوقون في الجانب الشرقي العلوي |
Duyduğuma göre Doğu Yakasında cinayet olmuş. | Open Subtitles | سمعت أنكم وجدتم قتلى في الجانب الشرقي سمعت ذلك ؟ |
...Ivy League eğitimi, yukarı Doğu Yakasında yaşam, - Manhattan'ın en zengin adamıyla evlilik. | Open Subtitles | التعليم الجامعي والحياة الراقية في الجانب الشرقي متزوجة لأغنى رجل |
Siz... siz beni tanımıyorsunuz ama, bizim arkadaşımız olan biri Yukarı doğu tarafında karşılıklı bir düşmanımızın olduğunu söylüyor ve şu an içeriden biraz yardım alabilsem gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفينني ، لكن صديقة لنا تعتقد أن لنا نفس الأعداء في الجانب الشرقي وأنا أحتاج إلى بعض المساعدة من الداخل حالاً |
Fakat yukarı doğu tarafında, Benim en çok pisliği bulduğum yerdir. | Open Subtitles | ولكن في الجانب الشرقي الراقي " "تكمن أشد القذارات التي أتلقاها |
Aynı kredi kartını Aşağı Doğu Yakası'ndaki günü birlik bir motelde oda kiralamak için kullanmış. | Open Subtitles | إستعمل نفس البطاقة لتأمين غرفة في فندق غير مسجل في الجانب الشرقي |
Lower East Side'da Büyük Cadde'deki konutlaşma karşıtı protestodayız. | Open Subtitles | إننا في الجانب الشرقي الأسفل .(بالقرب من أحتجاج سكان شارع (غراند |