ويكيبيديا

    "في الجو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • havada
        
    • atmosfere
        
    • havadaki
        
    • Hava
        
    • havaya
        
    • havadayken
        
    • dolaylarında havadaydı
        
    • atmosferdeki
        
    • havalanıyoruz
        
    havada bombardıman uçaklarımız var. Durdurmak için tek şansımız Hewitt. Open Subtitles لدينا طائرات جاهزة للهجوم في الجو وهيويت هو أملنا الوحيد
    Ama havada nasıl savaşılacağını öğretmek üzere plânlanmış bir tatbikat yoktu. Open Subtitles لكن بالكاد كانت هنالك تدريبات مجدولة لتعلم كيفية القتال في الجو
    Bir orman yangınında yanacak olursa da karbonu atmosfere geri verecektir. TED لو احترقت في حريق غابة، سوف تُخرج ذلك الكربون في الجو أيضاً.
    Olası yanlış düşürmelerden korkan Ordu bu emri havadaki pilotlara iletmedi! Open Subtitles وخوفا من وقوع حوادث.لم يتم تبليغ المحاربين الذين كانوا في الجو
    Bembeyaz kar yağıyor ve Hava da bir neşe var. Open Subtitles ثلوج الله النقي تنجرف إلى الأسفل، والبهجة في الجو
    Okyanuslar, bize soluduğumuz havanın yarısından fazlasını ve yiyecek verip havaya saldığımız karbonun çoğunu emiyor. TED لأن المحيط يعطينا أكثر من نصف الأوكسجين الذي نتنفسه والطعام، إنه يمتص الكثير من الكربون الملوث الذي نطلقه في الجو.
    Buna rağmen, hareketle ilgili büyük bir sorun var ve o da havadayken bir yere uyum sağlamanın gerçekten zor olması. TED وحتى الآن، هناك مشكلة كبيرة مع الترحال، وهذا هو أنه من الصعب حقاً أن تحدد اتجاهك عندما تكون في الجو.
    Evet, füzelerinizden biri Hindistan ile Pakistan dolaylarında havadaydı ki bu bir nükleer gücün size füze göndermesine yol açabilirdi ve bu da, bilirsiniz işte, iyi olmaz. Open Subtitles نعم , احد صواريخكم كانت في الجو نعم بجوار الهند وباكستان ومن الممكن ان يعود ذلك عليكم بقوة نووية
    Bugün federal hükümet atmosferdeki karbondioksit seviyeleriyle ilgili endişe veren bir rapor yayınladı. Open Subtitles اليوم، نشرت الحكومة الفيدرالية نتائج مروعة عن مستويات ثاني أكسيد الكربون في الجو.
    Uçaklarımızı havada tuttu ve bir şeyler bulmamız için Tanrı'ya dua etti. Open Subtitles أبقى طائراتنا تحلق في الجو بينما هو يصلي للرب أن نتلقى إشارة
    Ekonomik gerileme,baş döndürücü ve korkutucu... ...bugünlerde havada bir şeyler var.. ...üstelik gerçekten yetki verilen bir şeyler. TED الركود الاقتصادي جعلنا متذيلين وخائفين، وهناك شيء ما في الجو هذه الأيام وهو أيضا مقوي جدا.
    Ve sonra kötü havada da iyi havada olduğu kadar rahat uçmayı öğrendim ve cihaz kullanma derecemi aldım. TED و تعلمت القيادة في الجو السيئ والجيد ثم تقييمي الخاص بالمعدات.
    Unutmayın, eğer havada sizi bilinçsiz hâle getirecek bir çarpışma yaşarsanız, yere çarpana kadar serbest düşme yaşayacaksınız. TED ياصاح و الآن تذكر أنك إذا اصطدمت في الجو سيجعلك تفقد الوعي و سوف تعاني من السقوط إلى أن ترتطم بالأرض
    Aslında atmosfere salınan karbonun ikinci büyük nedeni ormanların yok edilmesidir. TED في الواقع ، السبب الثاني لتسرب الكربون في الجو هو تدمير الغابات.
    Güneşimiz enerji yayar ki bu okyanuslar tarafından ısı olarak emilir ve sonra kısmen atmosfere bırakılır. TED شمسنا تشع طاقة، والتي تمتصها المحيطات كحرارة ثم تطلق جزئيًا في الجو.
    Polis görünse o tankı atar ve şarbonu atmosfere bırakır. Open Subtitles سوف يسقطُ تلكـَ الحاويةُ أرضاً عند رؤيتهِ لأيِّ من الشرطة ومن ثمَّ يطلقُ الجمرةَ الخبيثةَ في الجو
    havadaki oksijenin çoğunluğunu üreten varlıklar. TED وهي الكائنات التي توفر معظم الأكسجين المتواجد في الجو.
    Her saniye milyarlarcası ve milyarlarcası size çarpan havadaki görünmez parçacıklar, hepsi de tam bir kaos içinde. TED جسيمات غير مرئية في الجو المحيط تصطدم بكم بالمليارات والمليارات في كل ثانية، كلها في فوضى عارمة.
    Her nasılsa, bebekler yerlerinin Hava olduğunu biliyorlar. Open Subtitles بطريقة ما تعرف الفراخ أن مكانها هو في الجو
    Bu tüy, kuşlara yer çekimini yenmeyi olanaklı kılmıştır ve olağandışı bir şekilde havaya çıkarmıştır. TED فقد أتاحت هذه الريشة للطيور قهر الجاذبية والإقلاع في الجو بطريقة غير عادية.
    Havadan atıldığında, havadayken açılarak yüzlerce bombacığı etrafa saçan bir bomba. TED حين يتم إلقاؤها من الجو، تنفتح في الجو لتطلق مئات القنابل الصغيرة.
    Evet, füzelerinizden biri Hindistan ile Pakistan dolaylarında havadaydı ki bu bir nükleer gücün size füze göndermesine yol açabilirdi ve bu da, bilirsiniz işte, iyi olmaz. Open Subtitles انه صاروخ توماهوك نعم , احد صواريخكم كانت في الجو نعم بجوار الهند وباكستان
    atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonlarından da bahsetmiştik. TED وتحدثنا كذلك عن تركيز ثاني أكسيد الكربون في الجو.
    - Birazdan havalanıyoruz. Open Subtitles سنكون في الجو على الفور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد