ويكيبيديا

    "في الحقيقة كانت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Aslında
        
    Ama o Aslında hala hamile ve erkek çocuk onun içinde osurdu. Open Subtitles لكنها في الحقيقة كانت ما تزال حاملاً به.. وقد أطلق الريح داخلها.
    Aslında babamındı, kulübede duruyordu. Open Subtitles كلا، في الحقيقة كانت لوالدي. وجدتها في المخزن
    Aslında bu kararı vermeme Lalita yardım etti. Open Subtitles في الحقيقة كانت لاليتا من ساعدتني على اتخاذ هذا القرار
    Aslında başarabilirmiş ama şapelde kan kaybından ölmüş. Open Subtitles في الحقيقة كانت ستنجو ولكنها نزفت حتى الموت قبل أن تصل
    Aslında o kadar da kötü değildi. Open Subtitles ذلك ما كان كتير سيئ في الحقيقة كانت حقيقة واحدة كالسيدة
    - Öyle mi? Aslında 1.000 $ lık bir fahişeydi... Open Subtitles حَسناً، في الحقيقة كانت عاهره بألف دولار.
    Görev yerim Alaska'ydı Aslında. Ne demeye çalışıyorsun, Sam? Open Subtitles في الحقيقة كانت ألاسكا ، إلى أين تريد الوصول ، سام ؟
    Böylece babamın hayatı Aslında daha kötü olacaktı çünkü annemle birlikte olamayacaktı yani gerçek aşkıyla. Open Subtitles هذه هي حياة أبي في الحقيقة كانت لتصير أسوأ لأنه لن يكون عنده أمي
    Aslında mükemmel gidiyordu. Open Subtitles في الحقيقة كانت تسير بشكل مثالي لذا ،توقفت في منتصفها
    Aslında dokuz yıl önceydi ve ben seni çok iyi hatırlıyorum. Open Subtitles في الحقيقة كانت منذ تسع سنوات وأنا أتذكرك جيدا
    Aslında bebeğine mektup yazmak için onu kullandığını söyleyen bir hastam vardı. Open Subtitles في الحقيقة كانت لديّ مريضة والتي أخبرتني انها كانت تكتب رسائل إلى طفلها
    Aslında, paraya çok sıkışmışlarken en az satan kitabın kopyalarıyla Halley'in maaşını ödemek zorundaydılar. Open Subtitles في الحقيقة, كانت تعاني أزمة سيولة حقيقية حتى جعلتها تدفع مرتب المسكين هالي بنسخٍ من الكتاب الأسوأ مبيعاً
    Detaylı bir incelenme, butlarının kalçasıyla birleştiğini göstermiştir ki, ...hayattayken, Aslında çok daha dik duruyordu. Open Subtitles نظرة على شكل إلتقاء فخذيه بحوضه أثبتت أنها في الحقيقة كانت تقف بشكلٍ مستقيم قليلاً
    Ama Aslında onlar insanların nasıl düşündüğünü gösteren haritalardı. Open Subtitles لكن في الحقيقة كانت خريطة لكيف كان يفكر الناس
    Sinir krizi geçirdiğini söylemişti ama Aslında aşırı dozdan tutuklanmış ve akıl hastanesine yatırılmış. Open Subtitles قالت أنه حصل له إنهيار عصبي لكن في الحقيقة كانت جرعة مخدرات زائدة التي أدت به إلى مصحة عقلية
    Aslında, benim için iyi bir öğrenme deneyimiydi. Open Subtitles في الحقيقة كانت تجربة مفيدة لي
    Buna göre Cole"un bacağından çıkardığınızı iddia ettiğiniz kurşun... Aslında antikaymış. Open Subtitles يقول لي ان الرصاصة التى اخرجتها من مستر كول في الحقيقة ... كانت تحفة
    - Aslında gardırop kısmı daha önemli. Open Subtitles "حسنا لا ، في الحقيقة كانت الملابس الكثير من الاسهل "
    Karides hırsızıyım, Aslında dev karides. Open Subtitles سارق الروبيان، ولكنها في الحقيقة كانت "برونز"
    Aslında Lucielle sadece Annyong ile Maeby'i dans partisine bırakıyordu. Open Subtitles في الحقيقة, كانت (لوسيل), تصطحب "المزعج" و (مايبي) إلى الحفل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد