"في الساحل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yakasında
• Yakası
• 'ta
• Coast'
• Seaboard
• kıyılarında
• Kıyısı'ndaki
• Sahili'ndeki
• kıyısında bir
• yakasındaki en
• sahiline

Ne demek Batı yakasında kimsede ot kalmadı?
أتخبرني أن لا مخلوق في الساحل الغربي لديه قنّب؟

O yaşlı adam Batı Yakası'nın en büyük mafya babası.
ذلك العجوز كان من أكبر أسياد الجريمة في الساحل الغربي

Gold Coast'ta iki tane, ve babamın tiyatrosunda bir.
,اثنان في الساحل الذهبي وواحدٌ في مسرح والدي

Babam ise bir İngiliz kolonisi olan Gold Coast'da doğup Gana'da büyüdü ve son 30 yıldır da Suudi Arabistan Krallığı'nda yaşıyor.
أبي ولد في الساحل الذهبي، وهي مستعمرة بريطانية، تربى في غانا، وعاش لأكثر من30 سنة في المملكة العربية السعودية.

Belki duymamışsınızdır ancak Seaboard Şehri'nde suç cezası kalmaz.
ربما لم تكن قد سمعت، لكن في الساحل مدينة... الجريمة لا يدفع.

Amerika'nın Doğu kıyılarında, teknelerle Atlas Okyanusu'na götürülen mültecilerin görüntüsünün ise, Dunkirk'i anımsattığı söylendi.
و في الساحل الشرقي من أمريكا إنها كذكرى لدنكرك و القوارب تأخذ اللاجئين خارج الأطلسي

Batı Kıyısı'ndaki en geniş üçüncü aracı kurumun operasyon şefi.
رئيس ثالث أكبر شركات السمسرة في الساحل الغربي

Kuzey Sahili'ndeki tüm güzel kızları tanıdığımı sanıyordum.
أقسم أنني أعرف كل فتاة جميلة في الساحل الشمالي

...Doğu yakasında, yani 09:30'da ne olacağı?
ماذا يحدث في الساحل الشرقي أين سيكون في التاسعة والنصف صباحاَ ؟

Bu yıl dokuz Amerikan ihracatçısı buradan mal almış ama sadece biri Doğu yakasında faaliyet gösteriyor.
تسعةُ مستوردين أمريكيّين أدخلوه السنة الماضية، لكن واحدٌ فقط يعملُ في الساحل الشرقيّ.

Bir saate kalmadan doğu yakasında yemek saati gelecek.
سيحل وقت العشاء في الساحل الشرقي في أقل من ساعة

Biyoloji ve fizik alanında Batı Yakası'nın en iyi okuludur.
إنها أفضل جامعة في الساحل الغربي في الأحياء العلوم والفيزيائية.

Bir de Doğu Yakası Barlar Birliği'nin veri tabanına bakalım.
حسناً هذا ما أريد فعله لنتصل بهيئة الحانات في الساحل الشرقي

Upper West Side'ta eski bir müşterimle yemek yiyordum.
كنت أتناول العشاء مع عميلة سابقة في الساحل الغربي

Yarım saat içinde Gold Coast'taki sörf yarışmasının fotoğraflarını çekmem gerek.
"يفترض أن ألتقط صوراً مصيريه في "الساحل الذهبي قبل 30 دقيقه

Seaboard Şehri'nde suç cezasız kalmaz.
في الساحل مدينة، والجريمة لا يدفع.

- Batı kıyılarında öyle bir problem olduğunu bilmiyordum.
لم اكن ادرك ان ذلك يشكل مشكلة هنا في الساحل الغربي انها كذلك

- Batı Kıyısı'ndaki sismik hareketler bildiğimiz depremlere ait değil.
...في الساحل الغربي لم يحدث بسبب زلازل عادية...

- Doğu Sahili'ndeki tüm bağlantılarımı aradım... bir kaç tane Noel Baba kıyafeti buldum ama... bu geceye yetişmeleri imkansız.
لقد اتصلت بكل معارفي في الساحل الشرقي وجدت بعض بذل سانتا لكن لا شىء منها يمكن إحضاره لهنا الليلة

Doğu kıyısında bir yer olmalı.
مما يدل على أنهم في الساحل الشرقي.

Peki, doğu yakasındaki en iyi satışçı olmak nasıl birşey?
كيف حال أفضل بائع لعين في الساحل الشرقي؟

Ve o zaman gercekten zeki olmak zorunda olduğuma karar verdim. Bu işi batı sahiline taşıyabilirdim.
وبعدها قررت أنني يجب أن أكون ذكياً، يجب أن أغتنم فرصة هذا العمل في الساحل الغربي.