ويكيبيديا

    "في السيارةِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arabada
        
    • Arabaya
        
    • arabadaymış
        
    arabada bekleyin. Onu bulunca biz de çıkacağız. Open Subtitles . أُريدُ منكما أَنْ تَنتظرا في السيارةِ . أنا سَأكُونُ هناك حالما أَجِدُ بوبي
    arabada bekle, baban hemen gelecek, olur mu? Open Subtitles الموافقة. لذا تَذْهبُ إنتظاراً خارج في السيارةِ وأبّ سَيَكُونُ صحيح خارج.
    Geçen yıl onu onunla arabada yakalamıştım. Open Subtitles السَنَة الماضية، مَسكتُه في السيارةِ مَعها.
    Eğer güvenli olmadıklarını düşünürsem, Arabaya binmem. Open Subtitles لو لم أعتقد ان ذلك آمنُ, لا أَركب معهم في السيارةِ.
    Washington vurulduğunda Sammy arabadaymış. Open Subtitles سامي كَانَ في السيارةِ عندما واشنطن أصبحتْ مقتولةً.
    Kit, gerçekten arabada bekleyebilirim. Open Subtitles أنا حقاً يَجِبُ أَنْ أَنتظرَ في السيارةِ
    arabada hiç kadın görmemiştim. Open Subtitles أُقسمُ لك. أنا لَمْ أَرى أيّ إمرأة في السيارةِ.
    Kadını görmemişsin çünkü arabada değilmiş. Open Subtitles حَسناً، أنت لَمْ تَراها لأن هي ما كَانتْ في السيارةِ.
    Tam daha fazla gürültü yapamazlar dediğinde arabada ıslık çalıyorlar. Open Subtitles فقط عندما إعتقدتَ هو لا يَستطيعُ أَنْ يُصبحَ أيّ أعلى من المحتمل، يَجِدونَ صافراتَهم في السيارةِ.
    arabada kan buldum ama mermi yok. Open Subtitles حَصلتُ على رشّةِ الدمِّ في السيارةِ لكن لا رصاصَ.
    arabada resimler olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ يَكُونَ بَعْض الصورِ في السيارةِ.
    Onun cep telefonu şarjının bittiğinden emin olmak için arabada bekledim böylece yardım çağıramayacaktı. Open Subtitles تَأكّدتُ بأنّها بَقيتْ في السيارةِ وبطارية هاتفها الخلوي كَانَ فارغة حتى لا تَستطيعُ أَنْ تَطْلبَ أيّ مساعدة.
    Merhaba, anne. Bebeğim, arabada beklediğini sanıyordum. Open Subtitles حبيبي، إعتقد أنّك كُنْتَ تنتظرني في السيارةِ.
    Fakat o zamana kadar, sen arabada kalıyorsun. Open Subtitles لَكنَّه يَرْبطُ الذي يَصِلُ تلك اللحظةِ، إنتظرتَ في السيارةِ.
    Alfie amcanın arabada olduğunu söylemeyi unuttuğuma inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق اني نسيت ان اذكر ان العم ألفي في السيارةِ.
    Ben gidip arabada yatacağım. Open Subtitles أَنا فَقَطْ سَأَذْهبُ النوم في السيارةِ.
    Kahretsin! Şarj aletimi diğer arabada bırakmışım. Open Subtitles ـ لقد تركتُ الشاحِنَ في السيارةِ الأُخرى
    Ancak bilmediğin bir şey vardı, o da Trent'in de arabada olduğu. Open Subtitles لكن ما أنت لَمْ تَعْرفْ كَانَ ترينت كَانَ في السيارةِ.
    Hala konuşacak zamanımız var ve daha Arabaya binemediler. Open Subtitles نحن ما زِلنا عِنْدَنا وقتُ لكَلام، وهم لَيسوا مستويَ في السيارةِ لحد الآن.
    Malcolm Arabaya hiç girmiyor. Open Subtitles ومالكولم أَبَداً مجموعاتُ القدم في السيارةِ.
    Bardağı bırak, ve o pis poponu Arabaya sok. Open Subtitles أسقطْ الكأسَ وإحصلْ على كَ حمار جرذِ في السيارةِ.
    Mason, Joe'nun öldüğü gece Sammy arabadaymış, biliyorum. Open Subtitles ميسن، أَعْرفُ sammy كُنْتُ في السيارةِ ذلك ليلِ جو قُتِلَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد