ويكيبيديا

    "في الصحافة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • basında
        
    • gazetecilik
        
    • Basın önünde
        
    • basının önüne
        
    • Basın bültenini
        
    • basına
        
    • saat içinde basın
        
    • gazeteciliğe
        
    Böylece akademik basında, tıbbi dergilerde makaleler yayınladık, finans dergilerinde makale yayınladık. TED إذا, نشرنا بعض المقالات في الصحافة الأكاديمية. نشرنا مقالات في المجلات الطبية. نشرنا مقالات في المجلات المالية.
    Ama hiçbir tecrübem yoktu, gazetecilik diplomam dışında. Open Subtitles من هنا لم تكن لدي بالتأكيد أي خبرة سوى شهادة في الصحافة
    Pekala, bakın, bunun Basın önünde yer almasını istemiyorum. Open Subtitles حسناً, أصغوا لي لا أريد لهذه الأشياء أن تتداول في الصحافة
    Biliyorsun, düşünürsen, son defa yollarımız kesiştiğinde, kötü bir kızdın, bni basının önüne fırlarmıştın. Open Subtitles أتعرفين؟ أتذكّرأنّهالمرةالأخيرةالتيتقابلنابها... كنت شرّيرة بكشفكِ أنني مثليّ الجنس بهذا الشكل في الصحافة
    Basın bültenini yayımlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك نشر المقال في الصحافة
    Bu bir Milyar Dolar Gramıdır, ve bu şekil çıkıyor basına verdiğim milyar dolar miktarlarından bunalıma girdikten sonra. TED هذا رسم بياني للمليار دولار، ونشأت هذه الصورة وسط الإحباط الذي انتابني مع الإعلان عن مليارات الدولارات في الصحافة.
    Richmond bir saat içinde basın bülteni yayımlayacakmış. Open Subtitles ريتشموند" نشر عن مشكلته في الصحافة"
    gazeteciliğe başladığımda --20 yıl önce Finacial Times'da-- birini gazeteyi okurken görmek çok heyecan vericiydi. TED عندما بدأت في الصحافة فايننشال تايمز، قبل 20 سنة مضت كانت مثيرة جدا لترى أحدهم يقرأ الصحيفة
    Livie, basında hakkımda yazılanları tahmin bile edemezsin. Open Subtitles ليفي، لا تملكين أدنى فكرة عما يقولونه عني في الصحافة
    Cinayetler hakkında basında açıklanmayan bir şey var. Open Subtitles هناك شيء عن هذه الجرائم لم يتم ذكره في الصحافة.
    Bay Biko'nun ölümü zaten basında kızılca kıyametin kopmasına yetti. Open Subtitles ووفاة بيكو تسببت للتو بضجة عارمة في الصحافة
    Ben gazetecilik doktoruyum. Open Subtitles إني حاصل على شهادة دكتوراه في الصحافة يا رجل
    Ama sana bir profesyonel gazetecilik dersi vereyim. Open Subtitles لكن دعيني ألقنك درساً في الصحافة المحترفة
    Aman tanrım. Bunu hemen lisedeki gazetecilik öğretmenime göndermeliyim. Open Subtitles يا إلهي، يجب أن ترسلها لأستاذي في الصحافة بالمدرسة الثانوية
    Basın yasağını provake etti ve bu sayede Basın önünde cevap vermemi engelledi. Beni susturmak için sizi kullanıyor. Open Subtitles لقد فعلت ذلك كهفوة ولن أخسر حقي للرد في الصحافة
    Basın önünde beni tokatlaması için Woz'u gönderme. Open Subtitles لا ترسل (واز) ليتكلم عني في الصحافة.
    Biliyorsun, düşünürsen, son defa yollarımız kesiştiğinde, kötü bir kızdın, bni basının önüne fırlarmıştın. Open Subtitles أتذكّر أنّه المرة الأخيرة التي تقابلنا بها... كنت شرّيرة بكشفكِ أنني مثليّ الجنس بهذا الشكل في الصحافة
    Basın bültenini yayımlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك نشر المقال في الصحافة
    Müvekkilimin olayını basına taşımaya çalışmayı bırakmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تتوقف عن محاكمة موكلي في الصحافة
    Bu arada hepsi Amerikan parası. O yüzden neden bunu basına vermiyorsun? Open Subtitles على فكرة إنه مال أمريكي لذا لِما لا تنشرون هذه في الصحافة ؟
    Richmond bir saat içinde basın bülteni yayımlayacakmış. Open Subtitles ريتشموند" نشر عن مشكلته في الصحافة"
    En azından önümüzdeki hafta iyi olacak. gazeteciliğe adımımı atacağım. Open Subtitles ستكون أفضل, على الأقل, الأسبوع المقبل سيكون لي موطأ قدم في الصحافة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد