Sadece, geçen yaz hastalandı ve bu tip şeyleri duymak hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لقد مرض في الصيف الماضي وأنا لا أحب مثل هذه الاشياء في الكون |
geçen yaz burada, Detroit'de bir tane yapıldı, ve gelecek yaz Henry Ford'da bir tane daha yapılacak. | TED | الذي تم عقده مؤخراً في ديترويت .. في الصيف الماضي وسوف يعقد الصيف القادم في هنري فورد |
Bu sebeple geçen yaz, Güney İngiltere'de bir düğüne katıldım. | TED | لذا في الصيف الماضي حضرت عرس في جنوب إنجلترا |
geçen yaz Japaonya açıklarında yapılan bu yolculuktaki 3 bilim insanından biriydim. | TED | لقد كنت واحدة من ثلاثة علماء في هذه الرحلة الاستكشافية التي كانت في الصيف الماضي قبالة اليابان. |
Bu konferans geçtiğimiz yaz düzenlendi. | TED | عقد المؤتمر على مدى الصيف، في الصيف الماضي. |
geçen yaz, Edward Snowden’ın hikayesini duyduğumuzda, ben ve meslektaşlarım bunu gerçekleştirmek için uğraşmaya karar verdik. | TED | في الصيف الماضي حين انتشرت قصة إدوارد سنودن قررت مع بعض الزملاء محاولة تحقيق ذلك. |
Kuzey kutbu. Bu fotoğrafı geçen yaz çektim. | TED | القطب الشمالي. لقد إلتقطت هذه الصورة في الصيف الماضي. |
Bu Warren Buffer’in geçen yaz tarihi olayda ne kadar inanılmaz cömert olduğu değil. | TED | ليس فقط أن وارن بافت شخص كريم جداً بتصرفه التاريخي في الصيف الماضي |
geçen yaz bir yerli getirdi elbiseyi. | Open Subtitles | واحدة من الهنود أحضرت الرداء في الصيف الماضي |
Oswald geçen yaz pek çok kez onunla görülmüş. | Open Subtitles | شوهد أوزوالد معه عدة مرات في الصيف الماضي |
Evet, geçen yaz Charleston Müzik Festivali'nde görmüştüm. | Open Subtitles | نعم.. رأيتك تعزف في مهرجان شارل ستون للموسيقى في الصيف الماضي |
geçen yaz oldugu gibi taklsn. | Open Subtitles | أخبرْها أن لا نكهة بـ كاليفورنيا بدونها. نود أن تنضم إلينا كما في الصيف الماضي. |
Hatırlıyor musun geçen yaz terapiste gitmek üzereyken bana bir şey söylemiştin. | Open Subtitles | لكن , أتذكر في الصيف الماضي عندما راودني شعور مماثل تجاه جيني ؟ |
Birbirimizi geçen yaz sadece 15 dakika kadar gördük. | Open Subtitles | لقد كنا معاً في الصيف الماضي ولم يتحدث معي |
Burası geçen yaz polisin vurulduğu mahalle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو الحي حيث أرديَ شرطي في الصيف الماضي ؟ |
Aslında, daha geçen yaz İsa'yı ziyaret ettim | Open Subtitles | في الصيف الماضي ذهبت لزيارة السيد المسيح |
Frenleri geçen yaz hallettim, ...ama sizin yerinizde olsam kışın, ...kar yağmadan önce gidip kontrol ettiririm. | Open Subtitles | و المكابح في الصيف الماضي لكن مع الشتاء السيئ لو كنت مكانكم لجعلتهم يتفقدونها قبل هطول الثلج |
Babasının tahtına geçen yaz çıktı. | Open Subtitles | رغم أن كاندي راو خلف والده في الصيف الماضي |
Yeni kabul edilmiş Teksas eyaletimin valisi Perry, geçtiğimiz yaz ayında, Cumhuriyetçi Parti başkanlık adaylığının şok yaratması kaçınılmaz kampanyasında aynı sözleri irdeliyordu. Defalarca bilimin eksiksiz olmadığını ilan ettiği, aynı zamanda Teksas eyaletindeki 254 ilçenin 250'si yanıyordu. | TED | بيري حاكم ولاية تكساس التي تبنيتها حديثا قد روج لنفس الفكرة في الصيف الماضي عند بداية حملته -عفوا- المنكوبة للترشح على رأس الحزب الجمهوري من أجل الرئاسة، ليعلن مرارا وتكرارا أن العلم لم يكن كاملا بينما كانت 250 من أصل 254 مقاطعة في ولاية تكساس تحترق. |