Bırak deneyeyim. Eğer Yarın daha iyi olmazsam, o zaman çağırırız. | Open Subtitles | دعيني أجربه وإن لم أتحسن في الغد سنرى حينها ما نفعل |
Yarın Joseph ve Mary'yi bulurum ve beraber Azizler Festivali'ne gideriz. | Open Subtitles | في الغد سأجد يوسف وماري ومن ثما نذهب إلى مهرجان القديسين |
Yarın ne olacağı o kadar da fark etmiyor çünkü insanız. | Open Subtitles | لا يهم ما الذي سيحدث في الغد لأننا رجال.. أليس كذلك؟ |
Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, Yarın döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد |
Bu yalnızca bir deney, bir şaka! Başvurursan Yarın çıkarsın. | Open Subtitles | هذه تجربة مجرد مزحة إن طلبت الخروج تخرج في الغد |
Umarım sizin için Yarın her şey yolunda gider. Çalışmalarında iyi şanslar. | Open Subtitles | اتمنى أن تسير أموركِ جيداً في الغد و حظاً موفقاً في دراستكِ |
Yarın sabah erken bir başlangıç geceyi burada geçirmeyi düşündüm. | Open Subtitles | فكرت في ان اقضي الليله هنا ونبدأ مبكراً في الغد |
Standart kargolama 7 ila 10 iş günü sürüyor ama eğer Yarın ihtiyacınız varsa, 20 Dolar eklemeyle bir günde yollayabiliriz. | Open Subtitles | من المفترض أن تاخذ من 7 إلى 10 أيام عمل وإذا احتجت ذلك في الغد يمكننا عمل 20 كرتون في الليل |
Öğle yemeğinden sonra başka bir şehre gidiyoruz. Yarın döneceğim. | Open Subtitles | سنذهب إلى مدينة أخرى بعد الغداء لكنني سأعود في الغد |
Sofiya, bunu sana bugün söylemek istedim, çünkü Yarın yeni bir hayata başlayacağım. | Open Subtitles | صوفيا, أقول لك هذا الكلام اليوم لأننا سوف نبدأ حياة جديدة في الغد |
Eğer bugün bir tane satarsam elinizdekileri hepsini Yarın alırım. | Open Subtitles | لو بعت هذه اليوم، فسأشتري كل ما تحضره في الغد |
Tamam, Yarın olsun. Ama lütfen burada olacağına söz ver. | Open Subtitles | حسنًا، في الغد إذًا لكن أرجوك عدني أنك ستكون هنا |
Yarın oraya gidip kör bir adamın domuzunu öldürdüğünüzü söyleyeceğiz. | Open Subtitles | في الغد ستذهب هناك وتقول أنك قتلت خنزير رجل أعمى |
Eğer bugün yaşanan kargaşa Yarın da tekrarlanırsa tapınağı derhal kapattıracağım. | Open Subtitles | إذا اضطرابات اليوم تكررت في الغد سأقوم باغلاق المعبد في الحال |
- Dışarı! Bilirsin, eğer Yarın, açıldığında birini içeri davet etmezsen... | Open Subtitles | أتعلم، في الغد إذا لم تفتح لأحدٍ ما وتسمح له بالدخول |
Ofisimden birisi seni arayacak ve Yarın için bir görüşme ayarlayacak. | Open Subtitles | اوك. شخص ما من مكتبي سيكلمك في الغد. وسيأخذ موعد بيننا. |
Yarın devam ederiz. Unutmayın; ödevler en geç bu akşam 5'te e-postamda olacak. | Open Subtitles | سنستكمل ذلك في الغد ، ولاتنسوا الموعد النهائي لتسليم الواجب عند الساعة 5: |
Yarın buradan çıkıyor olman umurumda bile değil. Kıçımı öpmeni istiyorum. | Open Subtitles | لست مكترثة لأمر إطلاق سراحك في الغد أريدك أن تقبلي مؤخرتي |
Bir gün düşünmemi ve Yarın konuşmamızı söyledi ama işin onun olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرني ان افكر بذلك ونتحدث عن ذلك في الغد ولكني قلت انني وظفته |
Yarına kadar iyileşmezsen, işe gitme, evde kal. | Open Subtitles | إلن لم تتحسني في الغد لا تذهبي للعمل غدا |
yarınki son kahvaltınız için size biraz yiyecek getirdim efendim. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض الطعام, سيدي لآخر إفطارٍ لك في الغد. |
Elbette,en iyisi eğlenmek ve Yarını düşünmemek. | Open Subtitles | طبعاً الأفضل أن تقضي وقتاً طيباً ولا تفكر في الغد |