Tek yapabileceğin, onu yakalamamıza yardım ederek kendini ve bu şirketi biraz daha az suçlu göstermektir. | Open Subtitles | هو أن تبدو أنت وهذه الشركة بشكل أفضل بالتعاون معنا في القبض عليه |
Hayır ama bunun arkasındaki prensip katili yakalamamıza yardım edecek. | Open Subtitles | لا. لكن المبدأ المعتمد على ذلك هو ما سيساعدنا في القبض على من فعل ذلك. |
- Bir kötü adamı yakalama fırsatı insanın eline her zaman geçmez. | Open Subtitles | كم مرّة يتسنّى للمرء المساعدة في القبض على رجل سيء؟ |
Biz bu adamı yakalamak için hep çalışıyoruz ve son dakikada | Open Subtitles | نحن نُتعب أنفسنا في القبض على هذا الرجل، وفي اللحظة الأخيرة |
Bir kadının katilini yakalamama yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تساعديني في القبض على قاتل بعض النساء |
Mükemmel iş, Bay Brown. Bir kaçağın yakalanmasına yardımcı oldunuz. | Open Subtitles | عمل رائع يا سيد براون لقد ساعدت في القبض علي هارب خطير |
Ama babasının yakalanmasında oynadığı rolün bilinmesini neden istemiyorsunuz? | Open Subtitles | لكن لماذا لا ترغبين بكشف دور الولد في القبض على والده في جلسّة علنية؟ |
Suçu kabul edeceksin ve tutuklama yapmalarına yardım edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل هذا الالتماس وتساعد في القبض عليهم |
Videodaki adamın kim olduğunu biliyor. yakalamamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | أنها تعرف الرجل في شريط الفيدو و تستطيع مساعدتنا في القبض عليه |
Bu gibi şeyler katili yakalamamıza yardım etmez. | Open Subtitles | ولن يُقرّبنا أيّ من ذلك في القبض على قاتلها. |
Onu yakalamamıza yardımcı olan veri yakalamayı görmek istedi. | Open Subtitles | وأرادت أن ترى المعلومة المُعترضة التي ساعدتنا في القبض عليه. |
Onu yakalamamıza yardımcı olabileceğiniz bir yol olabilir. | Open Subtitles | حسناً ربما هنالك طريقة يمكنك من خلالها مساعدتنا في القبض عليه |
Teröristleri yakalamamıza yardım eden vatandaşlarımıza ne dediğimizi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين ماذا نطلق على المواطنين الذين يساعدون في القبض على ارهابين؟ |
Eğer kaçıran kişinin kullandığı aracı biliyorsanız onu yakalama ihtimaliniz önemli derecede artar. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف المركبة التي يقودها المُختطِف فرصك في القبض عليهم ترتفع بشكل ملحوظ |
Ne kadar sessiz olursak, onu yakalama şansımız o kadar artar. | Open Subtitles | كلّما كنّا أكثر هدوءاً كلّما زادت فرصنا في القبض عليه. |
Manyağı yakalamak için kurulan gayrı resmi komitenin üyesiyim. | Open Subtitles | أنا ضمن لجنة تقصيّ للمساعدة في القبض على المجنون. |
Yüzbaşı, bir seri katilimiz var ve onu yakalamak için tek şansımız bu adam. | Open Subtitles | ثمّة سفّاح طليق وهذا الرجل هو أملنا في القبض عليه |
Sonra da, belki de, bunu yapan adamı yakalamama yardım edebilir. | Open Subtitles | ومن ثم ربما يساعدني في .. القبض على الرجل الذي قتل ابنكِ الصغير. |
Özellikle bundan sorumlu kişiyi yakalamama yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكي اكون اكثر دقه انا اريدك ان تساعديني في القبض علي المسؤل عنها |
yakalanmasına yardım edersen cezan tekrar düşünülebilir. | Open Subtitles | .. ساعدينا في القبض عليه وتخفيض مُدّة عقوبتك سيكون أمراً ممكن الحدوث |
Kız arkadaşıma, bir katilin yakalanmasına yardım ettiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول لخليلتي حقاً أنني ساعدتُ في القبض على قاتل |
Desteğim vardı. Ayrıca şüphelinin yakalanmasında yardımcı oldum. | Open Subtitles | كان لديّ دعم، ولقد ساعدتُ في القبض على مُشتبه بها. |
Eğer tutuklama yapmalarına yardım edersem Jason'ın cezası indirilecek. | Open Subtitles | إن ساعدتهم في القبض على أحد سيقللون مدة عقوبة (جايسون) |