Eğer bu davada, sizi temsil etmemi kabul ederseniz... kazanana kadar ödeme istemiyorum. | Open Subtitles | إن وافقت على أن أمثلك في القضية لن أطلب أي شيء حتى نربح |
Sıradaki veya bir sonraki davada ne olacağını kim bilebilir? | Open Subtitles | ما الذي سيحدث في القضية القادمة و التي يليها ؟ |
davadaki şuçlamaların bir kopyasını getirdim. -Sağolun. | Open Subtitles | فيمـا يلي نسخة من لائحة الإتهام في القضية ظننت بأنّكَ قد تريد إلقاء نظرة عليها |
Sizi sinirlendirirsem özür dilerim, ama bunun vakayı çözmeye yardımcı olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا آسف اذا كنت سأثيرنقطة حساسة ولكن ربما ذلك يساعد في القضية |
Ortalığı karıştıran bir avukat var. | Open Subtitles | هناك محامية دخلت في القضية |
Görünüşe göre dava ile ilgili yeni bir sorunumuz var ama ne olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | يبدو كأن هناك مشكلة جديدة في القضية لكن لم يقل ما هي |
İçimden bir ses bu davaya başkasının karıştığını söyledi durdu. | Open Subtitles | أنا عِنْدي إحساس بأن هناك شخص آخر متورط في القضية |
Bu davayı, 40 yıl boyunca neredeyse her gün düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في القضية كل يوم لمدة 40 سنة تقريباً |
Bu davayla onlar ilgileniyor. | Open Subtitles | هذان المحامان تم توجيههما للعمل في القضية |
Bütün bu işlerden, arkamdan çevirdiğin bir düzine kasa soyma işinden sonra... davaya bir katkı sağlamayı düşünmedin hiç. | Open Subtitles | كل هذه الاعمال, الكثير من عمليات السرقة بدون علمي, ولم تفكر ابدا في تقديم جزية او المساهمة في القضية. |
Eğer onu mahvederseniz grup davasında geri kalanlar dökülür. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}بقية المشتركين في القضية سيتراجعون إذا دمرته |
Davayla ilgili düşüncelerimden şüphe duyduğunu biliyorum, o yüzden eksik olma. | Open Subtitles | لا، أعرف أنه لديك شكوكك حول نظرياتي في القضية لذا... شكراً |
Onu ben aramayacağım. Bu, meseleyi karıştırmaktan başka işe yaramaz. | Open Subtitles | لن أتصل به, فهذا سيسبب ربكة في القضية |
Peki davada adı geçen senatör iki kat üstümüze taşındığında protokol ne oluyor? | Open Subtitles | وما السياسة المتبعة حينما يكون السيناتور المتورط في القضية ينتقل إلى طابقين فوقنا؟ |
Önceden sabıkası yoktu. davada adli delil yoktu. | TED | لم يكن لديه أية سوابق، ولم يكن هنالك أي أدلة جنائية في القضية. |
Ve bu davada zaten incelemiş olduğumuz daha somut kanıt parçaları var. | Open Subtitles | وهناك ايضا مزيد من اجزاء ملموسة من الادلة في القضية والتي قد فحصناها بالفعل |
Bu davada sanki biraz çabuk ikna olmuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أقتنع تعرفون، مبكراً جداً في القضية. |
Hala, davada elimden gelenin en iyisini yapamadığımı biliyorum. | Open Subtitles | مازلت أعلم بأنني لم أفعل ما بوسعي في القضية |
davadaki baş avukat Rudy Baylor ilk davasına çıkıyordu. | Open Subtitles | هو محامي الادعاء الرئيسي في القضية رودي بايلور كان يقوم بقضيته الأولي |
Ama vakayı son noktasına kadar incelemeleri ve rapor hazırlamaları gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن يجب عليهم التحقيق في القضية إلى أقصى درجة وتقديم تقرير بشأنها |
Ortalığı karıştıran bir avukat var. | Open Subtitles | هناك محامية دخلت في القضية |
Bugün burada, hayatlarını kaybeden memurlarımızı onurlandıracağız ama bugün bu dava ile başından beri ilgilenen dedektifimize özel bir teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | الضباط اللي ضحوا بحياتهم واللي عم نكرمهم هنا اليوم لكن بدي أعرض اليوم تكريم خاص تكريم للمحقق اللي كان في القضية من أول بداياتها |
Ama bu davaya burnunu sokmaya karar verirsen bugüne kadar duyduğun en uzun tatil olur. | Open Subtitles | لاكن اذا قررت التدخل في القضية ستكون أطول عطلة قضيتها في حياتك |
Bu şekilde devam ettiği sürece Bu davayı kendi serbest zamanımızda incelesek bir sorun olmaz sanırım. | Open Subtitles | بما أن الأمر باقي هكذا ليس هناك سبب , نحن لا نستطيع أن نستخدم وقت فراغنا للنظر في القضية |
Bu davayla ne kadar çok ilgilensem, o kadar garipleşiyor. | Open Subtitles | كلما فكرت في القضية وجدتها غريبة |
davaya bir fayda sağlayabileceğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | حسنا, انا لا اعتقد انه لديك اي شيء لتقدمه في القضية |
Eğer onu mahvederseniz grup davasında geri kalanlar dökülür. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}بقية المشتركين في القضية سيتراجعون إذا دمرته |
Tamam, bak bakalım, Davayla ilgili ne bulacaksın. | Open Subtitles | حسناً , جد ما يمكنك رؤيته في القضية |
Onu ben aramayacağım. Bu, meseleyi karıştırmaktan başka işe yaramaz. | Open Subtitles | لن أتصل به, فهذا سيسبب ربكة في القضية |
"Kreşe komisyonuna" karşı açılan davada araya girebilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تتدخل في القضية ضد لجنة دار الحضانة |