ويكيبيديا

    "في اللعب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oyun
        
    • Oynamak
        
    • Oyuna
        
    • bağlanmaya başladım
        
    • oynamaya
        
    • oynuyorum
        
    • oynayarak geçirdin
        
    Belli bir amacı yok, zaten oyun oynamanın en güzel tarafı budur. TED ليس له أي هدف محدد, و هذا هو الأمر الرائع في اللعب.
    Bence Bay Falafel'i online tavlada yendim ve sizle meslektaşlarınız oyun oynadığım web sitesini kapatarak kazancıma el koydunuz. Open Subtitles وأعتقد أنني أنافس هذا السيء في اللعب على الإنترنت ومكاسبي التي أخذتها أنت ورجالك عندما أغلقت موقعي بحرية الأختيار
    Büyük babam, "Parayla Oynamak her zaman daha eğlencelidir" derdi. Open Subtitles لطالما قالت جدي أن المرح يزداد في اللعب على النقود
    Şimdi sizlere bir tür Oyuna bakış açısı göstereceğim, ancak hiçbir zaman tek bir bakış açısından söz edemeyiz. TED و لذلك سآخذكم عبر طريقة للنظر في اللعب, لكنه لا يعد أبدا أمر واحد مفردا.
    Omurlarım kilitlendiğinde golf oynuyordum. Biraz sancıdı ama oynamaya devam ettim. Open Subtitles كنت ألعب الغولف وانحشر نعلي تألمت قليلاً لكنني استمررت في اللعب
    Berbat oynuyorum. Kendimde değilim. Open Subtitles أنا ألعب بطريقة سيئة هذه ليست طريقتي في اللعب
    Ve işte bu yüzden Robin'in yanına taşındığın ilk geceyi benimle laser tag oynayarak geçirdin. Open Subtitles ولهذا السبب أمضيت ليلتك الأولى مع روبن، في اللعب بالليزر معي.
    Kocam ve ben kendi çocuğumuz için bir oyun arkadaşı arıyoruz. Open Subtitles وانا نبحث عن رفيق في اللعب من اجل طفلنا عندما يأتي
    Sizinle oyun oynayarak harcadığım her dakika beni şu işten uzaklaştırıyor. Open Subtitles وكل دقيقة أقضيها في اللعب معك تأخذني بعيداً عن هذا العمل
    Ve bence, yetişkinler olarak, oyun oynamanın iyi ya da kötü bir şekli olmadığını öğrenmeliyiz. Çok teşekkürler TED وأظن أننا كراشدين نحتاج أن نتعلم أنه لا يوجد طريقة صحيحة أو خاطئة في اللعب. شكرا جزيلا لكم.
    Bu dakikalarla ne yapmamızı istediğini biliyorum, bunları oyun oynayarak geçirmemizi istiyor. TED أنا أعلم ماذا تريدين منا فعله بهذه الدقائق، تريدين منا قضائها في اللعب
    İnsanları oyun oynayarak daha çok zaman geçirmeye cesaretlendirmeyi alışkanlık haline getirdiğim düşünülürse bu kesinlikle mantıklı bir varsayım olur. TED الآن هذا افتراض معقول تماما، بالنظر إلى أنه من عادتي تشجيع الناس لقضاء وقت أطول في اللعب.
    İkincisi, eğer Oynamak hissine artık sahip değilseniz bunu yeniden keşfetmeniz gerekiyor. TED ثانيا ، إذا لم يكن لديكم ذلك الشعور بالرغبة في اللعب و التسلية، عليكم إعادة اكتشافهما.
    Böyle Oynamak çok eğlenceli aynı zamanda. TED يكفي أن هنالك الكثير من المتعة في اللعب بها أيضا.
    JH: Bu güçlerle Oynamak rahatlatıcı mı? TED جي أتش : هل هناك نوع من الإرتياح في اللعب بهذه القوى ؟
    Genelde Oyuna, ergin balinayla birlikte bir de yavru katılır. Open Subtitles غالباً ، ما يشترك في اللعب مع الحوت البالغ حوت أصغر
    Bence, kendini Oyuna kaptırdın. Open Subtitles أعتقد بأنك نسيت نفسك في اللعب كم عمرك الآن ؟
    Seninle böyle oynamaya devam etmeyeceğim. - Beni tehdit ettin! Open Subtitles أنا لا ستعمل الاستمرار في اللعب هذه الرقصة الاجتماعي معك.
    Koşullar sağlandığı sürece, kurallara göre oynamaya ve kendimizi kaptırmaya istekliyiz. TED جميعنا راغبون في اللعب وفقا للقواعد ومتابعة الأمور، ما دامت بعض الشروط مستوفاة.
    Berbat oynuyorum. Kendimde değilim. Open Subtitles أنا ألعب بطريقة سيئة هذه ليست طريقتي في اللعب
    Zamanının çoğunu bir parça kurdeleyle oynayarak geçirdin. Open Subtitles لقد قضيت الوقت كلـه في اللعب بشريط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد