Hastane geçirmek zorunda kalmış. Hastanedeyken, derslerine yardımcı olması için özel öğretmenler gönderilmiş. O da gerçekten çok çalışmış çünkü yapacağı başka bir şey yokmuş. | TED | وأمضى كل وقته في المشفى خلال خضوعه لتلك العمليات، وكنتيجة لذلك يستطيع أن يمشي الآن. |
Burada kalıp revirde çalışabilirsin çünkü insanların etrafta boş boş dolanmasına izin vermeyiz. | Open Subtitles | حسنا،يمكنك البقاء و العمل في المشفى لأننا لا نسمح للناس بالتسكع و كفى |
Ve hala hastanedeymiş. Ve öleceğini düşünüyorlarmış. | Open Subtitles | ومازال في المشفى وهم يعتقدون بأنه سيموت. |
Herifler hastanelik oldu, ben de ağır yaralamadan, Treadmore'da 18 ay ceza yedim. | Open Subtitles | لذا بعد تصاعد الدخان اولئك الرجال كانوا في المشفى وانا كنت مستعد للهجوم |
- Hastanede ne kadardır kullanılıyor? | Open Subtitles | كم المدة التي استخدم فيها هذا الجهاز في المشفى ؟ |
Oh, üzgünüm, şu an hastanede sevgilisiyle beraber. | Open Subtitles | . أوه أعتذر ، إنها في المشفى مع صديقها الحميم |
Doktorları evde bakım ünitesi sağlayabileceğimizi ya da onu hastaneye yatırabileceğimizi söyledi. | TED | وأخبرنا أطبائُها أننا نستطيع توفير نفس البيئة المُريحة لها في المنزل أو في المشفى. |
McKeane onu çölde buldu... ve o Hastanedeyken, kulübesinde buldum, | Open Subtitles | ماكين وجده في الصحراء وبينما كان في المشفى وجدته في كوخه |
Size Hastanedeyken çektiginiz tüm o sikintilar için tesekkür etme sansim hiç olmadi. | Open Subtitles | لم تتسنّى لي الفرصة أبداً لأشكرك لكل ما قدمته لنا في المشفى |
Hastanedeyken kapımın altına biri bir zarf koydu. | Open Subtitles | أحدهم قام بوضع مظروف تحت بابي حينما كنت في المشفى |
Onları revirde bulabileceğini ona söylemen gerekiyor. | Open Subtitles | أريدك أن تتأكد ان يتوصل برسالة بأنه يستطيع أن يجدهم في المشفى |
2-0-0-2, evet. Sık sık revirde kan verirdi. | Open Subtitles | الرقم 2002، أجل، كان في المشفى يسحبون نه الدماء. |
Şoförle iki çocuk hâlâ hastanedeymiş. | Open Subtitles | سمعت بأنه مايزال السائق و الطفلين في المشفى. |
Homer hastanedeymiş! Kalbinde bir sorun olduğunu düşünüyorlarmış! | Open Subtitles | (هومر) في المشفى ، يعتقدون ان المشكلة في قلبه |
Elçiliği karıştırmış, ve dün gece de iki polisi hastanelik etmiş. | Open Subtitles | لقد اقتحم السفارة الأمريكية، وأقعد شرطيين في المشفى طيلة الليلة الماضية. |
- Hastanede olanlar için özür diliyorum ama işin doğrusu Kyle'ın hayatını kurtardım ben. | Open Subtitles | عليّ أن أعتذر على ما حدث في المشفى لكن في الحقيقة فعلتُ ذلك لإنقاذ حياة كايل |
İtiraf etmesini bekliyoruz. Şu an hastanede kalacak. | Open Subtitles | نحن ننتظرها لكي تعترف لذا, حتى الآن ستبقى في المشفى |
hastaneye polisler geldi, seni arıyorlardı. | Open Subtitles | ميشيل انه آدم الشرطة كانت في المشفى للتو |
Veya kan zehirlenmesi vücudu sarınca revirdeki dehşete tanık oldun mu? | Open Subtitles | او تشهد على الرعب في المشفى و التعفن يأكل الجسم ؟ |
Örneğin; bu akşam, Hastahanede sana birazcık sodium pentothal verdim. | Open Subtitles | مثلاً، تلك الليلة في المشفى أعطيتك مجرد لحسة من بنتوثال الصوديوم |
İki yıldır hastanedesin. | Open Subtitles | لقد كنتُ في المشفى لمدةِ عامين وهذا مكلف. |
Hastanedeyim, 5 dakika vaktin var mı diye aradım. | Open Subtitles | أنا في المشفى. كنت أتسائل لو كان لديك 5 دقائق؟ |
hastanede yatıyor ve bu da beni kızdırıyor... gerçekten sinirlendiriyor. | Open Subtitles | إنهُ يرقدُ في المشفى و هذا يُغضبني يُغضبني بشكلٍ كبير |
Her iki hastanenin de son 1000 hastasından, A hastanesinde 900'ü hayatta kalırken B hastanesinde sadece 800 kişi sağ kalmış. | TED | من آخر 1000 مريض في كلا المستشفيين 900 منهم نجا في المشفى أ، بينما فقط 800 منهم نجا في المشفى ب |