ويكيبيديا

    "في المنافسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yarışmada
        
    • rekabetin içinde
        
    • Bölge yarışmasını
        
    • rekabetçi
        
    Bu yarışmada başarılı olmak istiyorum... ve kalbimde kardeşim Ying'in aziz sözleri var. Open Subtitles أستهدف القيام بجيد في المنافسة و عزت كلمات الالأخت يينج العمق في قلبي.
    Hayatım, bence dans eğitimi bu yarışmada bize yardımcı olabilir. Open Subtitles اعتقد ان قليل من تعليم الرقص سيساعدنا اكثر في المنافسة.
    Eğer Fermitas olarak rekabetin içinde kalacaksak metale değil akla önem vermeliyiz. Open Subtitles اذا كانت (فيرميتاس) تريد ان تظل في المنافسة يجب أن نفّعل العقل، لا الحديد
    Geleceğimiz Bölge yarışmasını kazanmamıza bağlı. Open Subtitles في الإنترنت ؟ مستقبلنا يعتمد على انتصارنا في المنافسة
    Bölge yarışmasını kazandıktan sonra. - Ciddi misin? Open Subtitles بعد أن ننتصر في المنافسة
    Açık kaynak ve tüketici kaynaklı icatlar için büyük bir rekabetçi tartışma vardır çünkü bu tekele karşı en büyük rekabetçi araçlardan biridir. TED لذلك يوجد جدل كبير في المنافسة للمحافظة على القدرة لإبتكارات المصدر المفتوح و المستهلك الموجه لأنها واحدة من التحديات الكبيرة و المدعومة ضد الإحتكار
    yarışmada düzgünce mücadele ...edebilmen için sana doğruyu söylemedim. Open Subtitles أنا لم أقلك الحق لكي أنت يمكن أن تحارب في المنافسة.
    yarışmada yaptıklarınız korumak istediğimiz tapınağa aykırı. Open Subtitles ما عرضته في المنافسة هوا ما نريد التحفظ عليه
    Burada olmak ve yarışmada size tezahürat yapmak istiyoruz. Open Subtitles نريد البقاء وتشجيعكم يا رفاق في المنافسة.
    Katılmaya hak kazanmamın tek yolu yarışmada 61 metre yapmak. Open Subtitles ‫سبيل التأهل الوحيد هو قفز اﻠ٦١ مترا في المنافسة
    Başından beri Aca-Cons'un yarışmada olmaması gerektiğini savunuyordu, Open Subtitles هو الذي كان يقول دائما كيف أنه لا يجب على فرقتهم أن تكون في المنافسة
    Eğer Chih-hao yarışmada şampiyon olursa... Open Subtitles إذا هاو شية يصبح بطل في المنافسة
    Örnek olarak, Grönland İskandinavları'nın rekabetçi şefleri, daha fazla kul, daha fazla koyun ve daha fazla kaynak edinip, rekabette komşu şeflerin önüne geçmek istiyorlardı. Bu istekleri yüzünden, topraklarını aşırı zorlayıp harcadılar: toprağı aşırı kullanarak yerel çiftçileri bağımlı kıldılar. Bu, şeflerin kısa vadede güçlenmelerine yol açtı, ancak uzun vadede toplumun çöküşünü getirdi. TED على سبيل المثال, في عصر جزيرة جرين لاند النرويجية كان المجتمع شديد التنافس.. الذي اراده المسؤولون حقا هو أتباع اكثر و خراف أكثر ومصادر أكثر ليتفوقوا في المنافسة على جيرانهم, وهذا قادهم لما يسمى بإغراق الأرض: تكدس المخزون , مجبرين المزارعين بالأجرة على الإستقلال. و هذا جعل المسؤولين أقوياء على المدى القصير, و لكنه أدى إلى إنهيار المجتمع على المدى البعيد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد