Ve bırakmak istedik, bu da en iyi çözüm olarak gözüküyordu. | Open Subtitles | ونرغب في ترك المجال ، لذا بدا ذلك هو الحل الأمثل |
AT: Dileğimiz bu yönde. Hiç kimse evini, vatanını bırakmak istemez. | TED | فلا أحد يرغب في ترك منزله، لهذا كان ذلك قرارا صعبا بالنسبة لي. |
Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة. |
Köpeğimi burda bırakmak istiyorum. Uyudukları yeri görebilir miyim? | Open Subtitles | أرغب في ترك كلبي هنا هل يمكنني أن أرى أين ينامون؟ |
Okulu bırakmayı, sakal uzatmayı ve sirke katılmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | انا افكر في ترك المدرسه وأربي لحيه وأنضم إلى السيرك |
Külotlarımı bir günden fazla giymek, tuvaletin kapağını açık bırakmak, ve tv'de istediğimi seyretmek istiyorum. | Open Subtitles | أستطيع لبس سروالي الداخلي أكثر من مرة لا مشكلة لدي في ترك غطاء المرحاض عاليا أشاهد ما أريد على التلفاز أحب حياتي يا أمي |
- Elektronik iz bırakmak istemediyse. | Open Subtitles | إلا في حالة ما إذا لم يرغب في ترك أثر إلكتروني |
Her şeyi dilimi, ülkemi bırakmak istedim, ama bunun faydası olmadı. | Open Subtitles | ,أرغب في ترك كل شيء لغتي, بلدي - لكن دون فائدة |
Arkanda kaos bırakmak gibi bir alışkanlığın var. | Open Subtitles | حقا لديكِ طريقة في ترك الفوضى في يقظتكِ. |
Evet, ben mesaj bırakmak yerine beni geri aramasını tercih ederim. | Open Subtitles | نعم، أنا لا ترغب في ترك رسالة ويكون له الاتصال بي مرة أخرى. |
bırakmak istediğin başka mesaj var mı Martin? | Open Subtitles | هل ترغب في ترك أي رسالة أخرى يا مارتن؟ |
Mesaj bırakmak istiyorsanız en yakın medyuma başvurun. | Open Subtitles | ... ولكن إذا كنت ترغب في ترك رسالة، اتصل نفسية. |
İnsanları yüzüstü bırakmak gibi bir alışkanlığı vardır. | Open Subtitles | هو لديه عادة في ترك الناس في البرد |
Bunu bırakmak istemezsin. | Open Subtitles | أنت لا ترغبين في ترك هذا خلفكِ؟ |
Eğer bana ya da Stet'e mesaj bırakmak istiyorsanız ne yapacağınız biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في ترك رسالة لي أو لستيت |
Fakülteyi bırakmak istiyordum. Sıkılmıştım. | Open Subtitles | كنت قد مللت وأفكر في ترك دراسة الطب |
Çocuklarım için daha iyi bir dünya bırakmak istemiştim. | Open Subtitles | كنت أرغب في ترك عالم أفضل لأطفالي |
Ormana kaçtı. Sahte iz falan bırakmayı düşünecek hâli yok. | Open Subtitles | وفرّت إلى الغابة، ولا تفكّر في ترك أثار مزيّفة |
Ormana kaçtı. Sahte iz bırakmayı düşünecek halde değil. | Open Subtitles | وفرّت إلى الغابة، ولا تفكّر في ترك أثار مزيّفة |