Bana inanın O ülkede her gün birileri düşüncelerini söyledikleri için öldürülüyor. | Open Subtitles | صدقوني، كل يومِ في تلكَ البلدْ، يتمُ قتلُ الناس لإعلائهمْ كلمةَ الحقْ، |
O gece gökyüzünde ne olduğuna dair hiçbir fikriniz yok değil mi? | Open Subtitles | ليس لديكَ أيّ فكرة عمّا كان بالسماء في تلكَ اللـّية ، صحيح؟ |
O zamana ait imalathane kayıtlarını kim tutuyordu biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمين من كان المسؤول عن مصنع الأخشاب في تلكَ الفترة؟ |
Silahlı Kuvvetler ile mi gidiyorsunuz? O bölgede hiç polis yok. | Open Subtitles | ستذهبونَ الى قوّة مسلَّحة مدنيّة، لا توجد شرطة في تلكَ المنطقة. |
O an O kayanın üzerinde topuklarımız üzerinde şeytanla tanrıydık. | Open Subtitles | ,في تلكَ أللحظة ,َعلى تلكَ الصخرة , و الشيطان تحتنا |
ve O an farkettim ki bu benim için onaylanmış bir projeydi. | TED | في تلكَ اللحظةِ تماماً، أحسستُ بأنّني رضيتُ عن هذا المشروع. |
Ross O sırada öyle bir şey yapmış olmalı ki tetiği çekmesine sebep olsun. | Open Subtitles | لا بُدَ أن يكونَ روس قد فعلَ شيئاً في تلكَ اللحظة لجَعلِها تقومُ بقَتلِه |
Ve O zamanki kadınların yaptığı şeyleri yapıyordum, dışarıda, sokaklar protestocularla doluydu. | Open Subtitles | و بينما كُنتُ أقومُ بما كانَت تقومُ بهِ الزوجات في تلكَ الأيام في الخارِج، كانَت الشوارِع مُلتهبَة بالاعتراضات |
Herhalde sen ve adamların O boktan köyde bunu kaldıramadınız değil mi? | Open Subtitles | و أعتقِد أنكَ و الرِجال في تلكَ البلدَة الزراعيَة التافِهَه التي أنتَ مِنها لَم تتحملوها؟ |
O gece tam olarak ne olduğunu çözecek dünyanın en iyi insanlarıyla çalışıyoruz. | Open Subtitles | لدينا أفضل الناس في العالمي بالخارج الآن ليعرفوا ما حدث بالضبط في تلكَ الليلة |
O kıyafetin içinde kendimi hep çok cesur hissettim. | Open Subtitles | لطالما رأيتُ أنني شجاع جداً في تلكَ البدلة |
Böylece, O gece hepimiz bir şeyleri kanıtlama derdine düştük. | Open Subtitles | في تلكَ الليلة انطلقَ كلٌ منا ليثبتَ وجهة نظره |
Ayrıca sana O fırtınanın ortasında kaldığını anımsatır. | Open Subtitles | مجرد التفكير أنكِ بالخارج في تلكَ العاصفة |
Tamam, şey, O sohbeti düşünüyordum. | Open Subtitles | صحيح، حسناً، كنتُ أفكّر في تلكَ المحادثـة |
Bu gece gri takımını giy O takımın içinde hep güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أرتدي حلّتُكَ الرمادية الليلة، دوماً تبدو جيّد في تلكَ الحلّة. |
O gece kötü kullanıyordum. Babam da her zamanki gibi sürekli telefondaydı. | Open Subtitles | وقد كنتُ أقود بشكل سيء في تلكَ الليلة وقد كان والدي يتحدّث عبر الهاتف طيلة الوقت |
Onu O gece apartmanından çıktığında takip ettin ve öldürdün. | Open Subtitles | وبعد ذلك لاحقته في شقته ومن ثمّ قتلته في تلكَ الليلة |
Beni, ailemi ve O uçaktaki 200 yolcuyu öldürmeye kalkıştı bu yüzden bana onu bu işe kimin soktuğunu söyleyecek. | Open Subtitles | عزمَ على قتلي و قتلِ عائلتي. و مائتي شخصٍ بريءٍ في تلكَ الطائرة. و سيقولُ لي من كلّفه بذلك. |
O odada bulunan birinin onlarla yakından bağlantılı olduğunu ve pilota kalkış için yeşil ışık yaktığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّ شخصاً في تلكَ الغرفة، أو شخصاً ذا صلةٍ به، أعطى الموافقة و الضوءَ الأخضر لإرسالِ الربّان. |
O salonda herhangi birinin senin hakkında söyleceği bir şey, sana olan duygularımı ya da nasıl hissettiğimi değiştiremez. | Open Subtitles | لاشيء ستقولينهُ في تلكَ الجلسة سيغيّر شعور أي واحد في تلك الغرفة تجاهك أو شعوري أنا |