ويكيبيديا

    "في دمها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kanında
        
    • sisteminde
        
    • Kandaki
        
    • kanındaki
        
    Ama Kanında çok olağandışı bir şey bulduk. Tıpta daha önce hiç görülmemiş bir şey. TED ولكننا وجدنا في دمها شيئا غير مُعتاد، لم يسبق وأن رآهُ أحد في الطب.
    Kanında Yıldız Geçidi'nin yapıldığı elementten izler var. Open Subtitles هناك أثر للمادة المصنوعة منها ستارغيت في دمها
    Kanında var, annesi bir deliydi ve o da eninde sonunda tımarhaneye düşecek. Open Subtitles أن هو في دمها, أمها كانت مجنونة ونهايتها هناك على أي حال
    Hayır. Kan sisteminde herhangi bir ilaç izine rastlamadık. Open Subtitles لا، لا توجد مخدرات في دمها
    Kızın sisteminde amital bulamayacaklar. Open Subtitles أنك سوف لن اتجد اي مادة (أميتل) في دمها
    Kandaki alkol seviyesi, sınırın beş katı. Open Subtitles نسبة الكحول في دمها أعلى ب5 أضعاف من المعدل
    - kanındaki karbondioksit oranı ölümcül dozun beş katı. Open Subtitles مستوى أحادى الكربون في دمها أكبر بـ5 مرّات من الجرعة القاتلة
    Öldüğü sırada Kanında ve idrarında parçalanmaya başlamış. Open Subtitles بدأت عملية الأَيْض في دمها وبولها عندما ماتت
    Ama virüs hala Kanında ve tükürüğünde teknik olarak bağışıklığı yok. Open Subtitles لكن الفايروس مازال في دمها ولعابها فلا مناعة لديها فعلياً.
    Alacağı tırnak örneği, Kanında arsenik bulunmadığını kanıtlayacaktı. Open Subtitles عينه من قصاصة الأظافر ستثبت في الحال أنه لايوجد زرنيخ في دمها
    O kızın Kanında amigo liderliği yatıyor olmalı. Open Subtitles اوه ، تلك الفتاة لابد انها تحمل جينات التشجيع في دمها
    Hillary'nin dünkü toksikoloji testi sonuçlarına göre Kanında psilosibin çıktığını bilmeniz gerekir diye düşündük. Open Subtitles فحص السموم لهيلاري من امس اظهرت حبوب هلوسه في دمها
    Kanında yüksek seviyede oksijen bulundu. Maske takılmış olabilir. Open Subtitles كان في دمها مستويات عالية من الأوكسجين لذا قد تكون تعلقت بصارية مركب
    Onun Kanında hepimiz bir olduğumuza göre birbirimize karşı savaşmayı bırakmalıyız artık. Open Subtitles وبما أننا ذات واحدة، نشترك في دمها فعلي كل منا أن يضع سيفه حانباً أمام الآخر.
    Kanında uyuşturucu ilaç çıktı. Aslına bakarsanız kloroform. Open Subtitles إختبارتها أظهرت مخدر قوي في دمها في الواقع ، كلوروفورم
    İlk zehir testi, Kanında 0.01 oranında alkol olduğunu doğruladı. Open Subtitles تحليل السموم المبدأي أكد أنه كان لديها معدل 0,01 من مسوى الكحول في دمها
    Kızın sisteminde amital bulamayacaklar. Open Subtitles أنك سوف لن اتجد اي مادة (أميتل) في دمها
    Zehirlenme raporuna göre, öldüğü gece Bayan Cox'un kanındaki alkol oranı %0.26'ymış ve reçeteli ilaç Xanax ile Valium dolaşım sisteminde bulunmuş, doğru mu? Open Subtitles طبقاً لتقرير الطب الجنائي كوكس) في الليلة التي ماتت فيها مسز) %كانت نسبة الكحول في دمها حوالي 0.26 إضافة لآثار عقاري الزاناكس والفاليوم -هل هذا صحيح؟
    Kandaki alkol seviyesi: Limitin beş katı. Open Subtitles نسبة الكحول في دمها أعلى ب5 أضعاف من المعدل
    Evet. Kandaki alkol oranından n'aber? Open Subtitles أجل، ماذا عن فحص الكحول في دمها
    kanındaki nitrojen seviyesi, 50 metre dalmış bir dalgıcınki gibi yüksek. Open Subtitles انها تتسمم بالنيتروجين يتراكم في دمها ، كما انها على بعد 50 مترا تحت الماء حسنا ، أستطيع التعامل معها وهي سكرانة.
    kanındaki alkol yüksekse önemi kalmaz. Open Subtitles ولن يكون مهماً إن كان نسبة الكحول في دمها مرتفعة جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد