İki yıl önce Eylül ayında buraya gelen biri oldu mu? | Open Subtitles | ألم يأتي شخص ما هنا في سبتمبر منذ عامين؟ منذ عامين؟ |
Hatta Vietkong bile o yılın Eylül ayında kullanmayı bırakmıştı. | Open Subtitles | حتى توقف فيتكونج عن إستعمالهم في سبتمبر من تلك السنة |
Eylül'de kızım doğdu ve bir hafta sonra kocam ne yazikki annesini kaybetti. | Open Subtitles | في سبتمبر ولدت ابنتي وبعد أسبوع زوجي لديه سوء حظ ل تفقد والدته. |
Eylül'de, yıllardır koromuzda olan kemancı bir kıza aşık olduğunu fark etti. | Open Subtitles | في سبتمبر وجد حبيبته عازفة الكمان والتي كانت في فرقتنا لعدة أعوام |
Hiçbir yere gitmiyorum dediğin kısmı kestik. Eylülde 36 yaşına gireceksin, bebek 36'nda gelecek. | TED | غايل: لقد أزلنا الجزء الذي قلتي فيه أنك لست ذاهبة إلى أي مكان، لأنك ستبلغين الـ 36 من عمرك في سبتمبر والطفل قادم. |
Eylülde büyük mağazaların birinde işe gireceğim. | Open Subtitles | في سبتمبر سأبدأ العمل في أحد المتاجر الكبرى. |
Editör müdürüm ve ben tüm bunları inceledik, bir kadro oluşturduk ve geçen Eylül ayında yayına başladık. | TED | أنا ومدير التحرير قرأناهم كونا معا عددا من المنظمين، وانطلقنا في سبتمبر الماضي. |
Sürecimize 2010 Eylül ayında başladık. | TED | هكذا، بدأنا عمليتنا في سبتمبر من عام 2010. |
Bu yıl iki büyük zirve yapılacak. İlki, Eylül ayında New York'ta yapılacak olan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Zirvesi. | TED | سيكون هناك قمتين كبيرة هذا العام: أول واحدة، في سبتمبر في نيويورك، هو قمة لأهداف التنمية المستدامة. |
Eylül ayında, Tayland'da yapılan klinik bir deneyden şaşırtıcı ve heyecan verici bilgiler sağladık. | TED | في سبتمبر. حصلنا على نتائج مفاجئة ولكنها مثيرة من أحد التجارب العملية التي تتم في تايلاند. |
Erzakın Eylül ayında geleceğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدتُ أن تلك الإمدادات ستصلنا في سبتمبر |
1941 yılının Eylül ayında alınan iki kararla birlikte, Alman Yahudilerinin büyük bir tehdit altında olduğu görülmekteydi. | Open Subtitles | في سبتمبر 1941 إجراءان جديدان أظهرا أن اليهود الألمان كانوا تحت التهديد المُتزايد |
Eylül'de bakıyorsunuz ki gerilemişler. | TED | و عندما تقابلهم في سبتمبر تجد مستواهم قد نزل. |
Eylül'de ailem gelene kadar yatağa girmeyebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، ربما لن أذهب لفراشي إلا عندما تعود العائلة في سبتمبر |
Demek Eylül'de ikimiz de Harvard'da ders veriyor olacağız. | Open Subtitles | يبدو أننا سنقوم بالتدريس سويا في جامعة هارفارد في سبتمبر. |
Bu da ne? Eylül'de yolda olacaksınız, peki okullar ne zaman açılıyor? | Open Subtitles | ستكون قد انتهيت من عملك في سبتمبر متي ستبدأين دورة الخريف؟ |
Bir keresinde, Eylül'de öderim diye bir palto ayırttırmıştım. | Open Subtitles | أنا أتذكر تلك المرة كنت منمرعلي معطف في سبتمبر علي ما أتذكر |
Kennedy Teksas yolculuğunu Eylülde duyuruyor. | Open Subtitles | كينيدي يعلن عن رحلته إلى تكساس في سبتمبر |
Eylülde 30 gün var, ama diğerlerini hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | ثلاثين يوم في سبتمبر وهذا هو كل ما اتذكــــر |
Siz Eylülde evlendiniz ve benim doğum günüm de Haziranda. | Open Subtitles | أنتم تزوجتم في سبتمبر وأنا ولدت في يونيو |
"Kitapçılar sonsuzdur ve Eylül ayı hariç, asla dolu olmazlar." | Open Subtitles | المكتبات عددها لا نهائية و لا تمتليء إلا في سبتمبر |
Eylül'ün ilk haftasında Bakersfield'da domatesler. | Open Subtitles | اول اسبوع في سبتمبر الطماطم في بيكرزفيلد |