Üstüne üstlük, anne babam arabama GPS takmaya karar verdiler böylece her kahrolası hareketimi izleyebilecekler. | Open Subtitles | وفوق كل شيء, أبواي قرّرا وضع جهاز تحديد المواقع في سيّارتي. حتى يتمكنا مِن تعقّب كل حركاتي. |
Bu akşam yeni arabama atlayıp oraya gidecektim. | Open Subtitles | لقد كنتُ أعتزمُ أن أقودَ إلى هُنا في سيّارتي الجديدة |
Bu kanlı belayı benim arabama koyamazsın. | Open Subtitles | أنت لن تضع هذا الدامي في سيّارتي |
Daha önceleri içinde bulunduğum kötü durumları düşünecek olursak arabamda kalmak, sıralamada ilk ona bile girmez. | Open Subtitles | مقارنةً بالأماكن الضيّقة التي تواجدتُ فيها، لا يُعدّ النوم في سيّارتي ضمن العشرة الأولى. |
Ve arabama lânet olası bir itfaiye hortumu soktular. | Open Subtitles | ثمّ وضعوا خرطوم الإطفائية في سيّارتي |
arabama atladı ve dır dır etmeye başladı "Her şeyi yanlış anladın. Biz sadece arkadaşız" falan. | Open Subtitles | فركب في سيّارتي و قال "فهمتَ الأمر خطأً بالكامل، نحن صديقان و حسب" |
arabama atlayıp dört koltuğu da doldursak o mekana dalsak ve hepimiz aynı anda ot çeksek! | Open Subtitles | أن نركب في سيّارتي و نذهبَ إلى حيث تلتقي الولايات الأربعة و ندخّن الحشيشة في أربعتها! |
arabama binelim ve sadece sürelim. | Open Subtitles | يمكننا أنْ نركب في سيّارتي وننطلق فوراً |
arabama gizlice girip bazı tıbbi kayıtlar ve yasal belgeler bırakmış. | Open Subtitles | بعض الأشياء من الماضي. إقتحَم المكتَب. ترَكه في سيّارتي... |
arabama hoş geldin. | Open Subtitles | مرحباً بكِ في سيّارتي |
arabama hoş geldin. | Open Subtitles | مرحباً بكِ في سيّارتي |
Takma kafana ya, muhtemelen arabamda bırakmışımdır. | Open Subtitles | لا مشكلة أوتعلمين؟ لعلّي نسيتهم في سيّارتي |