ويكيبيديا

    "في سِن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşındayken
        
    Ebeveynlerim, ben ve ağabeyimi, ben 15 yaşındayken terk etti. Open Subtitles تركنـي أبـواي أنـا وأخـي عـندمــا كـنت في سِن الخامسة عشر.
    10 yaşındayken gerçek bir iş istemiştim. Open Subtitles عندما كُنتُ في سِن العاشرَة، أردتُ عملاً حقيقياً
    17 yaşındayken Prue henüz güçlerine sahip değildi. Bu sizi biraz daha güçsüz kılar. Open Subtitles إنِّ "برو" لم تكُن تملك قدراتها في سِن الـ17 مما يجعلكم أكثر ضعفاً
    Tüm hayatım boyunca sen ve Leo bana kırılgan bir Çin vazosuymuş gibi davrandınız, ufak bir dokunuştan kırılacağımdan korktunuz, çünkü babam ben yedi yaşındayken bıçaklanacak kadar salaktı. Open Subtitles طوالَ حياتي، عاملتيني أنتِ و (ليو) كأني قطعَة صيني هشَة تخافونَ أن أنكَسِر من أقَّل لمسَة لأنَ أبي كانَ مِنَ الغباء بأن يتعرَّض للطَعن عندما كُنتُ في سِن السابعَة
    Darius 9 yaşındayken, annesi ve 12 yaşındaki ağabeyiyle San Francisco'daki özel evlerin bulunduğu bir yaya geçidinden geçerken sarhoş bir sürücü tarafından kazaya uğradı. Open Subtitles ? في سِن التاسعَة، ? (?

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد