Ebeveynlerim, ben ve ağabeyimi, ben 15 yaşındayken terk etti. | Open Subtitles | تركنـي أبـواي أنـا وأخـي عـندمــا كـنت في سِن الخامسة عشر. |
10 yaşındayken gerçek bir iş istemiştim. | Open Subtitles | عندما كُنتُ في سِن العاشرَة، أردتُ عملاً حقيقياً |
17 yaşındayken Prue henüz güçlerine sahip değildi. Bu sizi biraz daha güçsüz kılar. | Open Subtitles | إنِّ "برو" لم تكُن تملك قدراتها في سِن الـ17 مما يجعلكم أكثر ضعفاً |
Tüm hayatım boyunca sen ve Leo bana kırılgan bir Çin vazosuymuş gibi davrandınız, ufak bir dokunuştan kırılacağımdan korktunuz, çünkü babam ben yedi yaşındayken bıçaklanacak kadar salaktı. | Open Subtitles | طوالَ حياتي، عاملتيني أنتِ و (ليو) كأني قطعَة صيني هشَة تخافونَ أن أنكَسِر من أقَّل لمسَة لأنَ أبي كانَ مِنَ الغباء بأن يتعرَّض للطَعن عندما كُنتُ في سِن السابعَة |
Darius 9 yaşındayken, annesi ve 12 yaşındaki ağabeyiyle San Francisco'daki özel evlerin bulunduğu bir yaya geçidinden geçerken sarhoş bir sürücü tarafından kazaya uğradı. | Open Subtitles | ? في سِن التاسعَة، ? (? |