ويكيبيديا

    "في شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şeyler
        
    • bir konuda
        
    • bir şeye
        
    • bir şeyi
        
    • Bir şey
        
    • bir şeyde
        
    • şey için
        
    • bir şeylere
        
    • bir konu
        
    • bir şeyin
        
    • bir şeyden
        
    Bu yüzden Fez'in sana 80 papel değerinde verebileceği bir şeyler düşünmeliyiz. Open Subtitles لذا يجب علينا التفكير في شيء يمكن لفاز تقديمه ويساوي 80 دولارا
    2 ve 4 yaşındaki çocuklarım bir kere oynamak istedi yaklaşık olarak 15 dakika kendilerine düşünmeden önce bir şeyler yapmak istiyorlar. TED تريد ابنتاي واللاتي عمرهن سنتين وأربع سنوات اللعب معي لمدة ١٥ دقيقة أو نحو ذلك قبل أن يفكرن في رغبتهن في شيء آخر،
    -Evet, insan bir konuda iyiyse onu illa da kategorize etmek gerekmez ki. Open Subtitles نعم ، ليس لمجرّد أنّك جيد في شيء لا يعني أنّك ماهر فيه
    Madem bizi seviyorsun, o halde bizi neden istemediğimiz bir şeye sürüklüyorsun? Open Subtitles إذا كنتم تحبونا, لماذا تحاولوا بأن تدخلونا في شيء ليس لتا فيه
    bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. TED النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه.
    Bir an için dikkatini toplayıp ona dair küçük Bir şey düşünmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تركز للحظة و تفكر في شيء واحد صغير فيها, أي شيء
    Ayrıca dünya değiştiren değerleri cep telefonu gibi basit bir şeyde görebiliriz. TED و بإمكاننا معاينة قيم العالم المتغير في شيء بسيط ، كالهاتف الخليوي.
    Belki David'le aranızı bulacak bir şeyler yapabilirim. Open Subtitles ربما يمكننى التفكير في شيء لإعادتك ودافيد سويا.
    Bazen bir şeyler düşündüğün ... ve rüzgarı duyduğun ... ve doğunun kötü cadısını uçarken gördüğün oluyor mu? Open Subtitles هل سبق لك ان فكرت في شيء بعد ذلك سمعت صوت الريح ورأيت ساحر الشرق الشرير قادما يطير؟
    Her şeyi daha iyi yapmak için bir şeyler düşünebilseydim keşke. Open Subtitles و اتمني لو استطيع ان افكر في شيء ليجعل كل هذا افضل
    bir konuda senden daha iyi olması seni çileden çıkarıyor. Open Subtitles لقد غلبتكِ أخيراً في شيء ما ، وهذا يزعجكِ للغاية
    bir konuda yalan söylerken benden tam olarak neye inanmamı beklediğini biliyorum. Open Subtitles عندما تكذبين في شيء أعلم أنك تعلمين، ماذا تتوقعين تحديداً أن أصدق؟
    Düşündüm de, belki bir çocuk bir konuda en iyi olduğunu hissetmekten hoşlanıyordur. Open Subtitles ظننت ان الصبي ربما يحب ان يشعر انه الافضل في شيء ما
    Eğer bir şeye öncülük ediyorsanız, bunun anlamı, doğası gereği, bilinmeyene girişmektir. TED إن كنتم رائدين في شيء ما، فهذا يعني أن عليكم، بالضرورة، خوض غمار المجهول.
    Ayrıca bir şeye daha değinmek istiyorum: Her biriniz bir şeyde diğerlerinden daha iyi. TED ولكن أريد أن اُشير لشيء ما كلٌ منكم يتفوّق على الآخر في شيء ما
    Bu, başta mantıksız görünen bir şeye neden oldu. TED وقد تسبب ذلك بدءاً في شيء غير متوقع بعض الشيء.
    O yüzden, insanlardan çok daha kolay bir şeyi kontrol edeceğim. Open Subtitles لذا سوف أحاول بأن أتحكم في شيء أسهل بكثير من الناس
    Hayatına her zaman katmak istediğin bir şeyi düşün ve onu bir sonraki 30 günde dene. TED فكر في شيء لطالما حلمت باضافته لحياتك وجربه لمدة 30 يوما.
    O, diğer erkekler gibi sadece tek Bir şey düşünen erkeklerden değil. Open Subtitles انه ليس مثل كل الرجال يفكر فقط في شيء واحد اتجاه الفتاة
    Bak, şimdi aklıma sende değiştirmek istediğim Bir şey daha geldi. Open Subtitles اتعرف لقد فكرت الان في شيء آخر احب ان اغيره فيك
    Ben de beni yenemeyeceğin bir şeyde sana meydan okumaya karar verdim. Open Subtitles لذلك قررت أن أتحداك في شيء ما أعرف أنك لن تغلبني فيه
    Ama gerçekten, sanki bu para daha iyi Bir şey için kullanılabilir. Open Subtitles لكن حقاً، إنه يبدو وكأنه يمكن أن يستعمل هذا المال في شيء أفضل.
    Çok heyecanlıydı, bir şeylere yatırım yapmak istedim. Open Subtitles لقد كان من المثير جدا. وقدم لي تقريبا تريد أن تستثمر في شيء.
    İyi olduğun bir konu varsa zengin yaşlı adamdan para almaktır. Open Subtitles إن كنت تبرعين في شيء فهو سحب المال من العجزة الأثرياء
    Fakat dünyada bir şeyin en iyisi olma ihtimali... hayatta pek elinize geçmez. Open Subtitles ولكن الفرصة ليكون أفضل في العالم في شيء لم تحصل كثيرا في الحياة.
    Laura sevimliliğini kullanarak böyle bir şeyden yakasını sıyırmayı iyi bilir. Open Subtitles طريقة لورا حلوة جدا للحصول على المحاصرين في شيء من هذا القبيل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد