ويكيبيديا

    "في طريقه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolda
        
    • geliyor
        
    • gidiyor
        
    • üzere
        
    • gidiyordu
        
    • giderken
        
    • kendi yoluna
        
    • yoluna çıkan
        
    • Yola çıktı
        
    Civarda Basını göremiyorum... ama şerif yardımcısının yolda olduğuna garanti verebilirim. Open Subtitles لا أرى أثراً للصحافة لكن أضمن لك أن المحضر في طريقه
    "ve yolda karşılaştığı bir adam ona nereye gittiğini sormuş." Open Subtitles و في طريقه التقى رجلا سأله الى اين انت ذاهب
    Çok geç. O çok korktuğun şey şu an yolda. Open Subtitles متأخر جدا , ذلك الذي تخافه كثيرا هو في طريقه
    Ama Ulusal İstihbarat Başkanı buraya geliyor ve bunu ona ispatlamamız gerekiyor. Open Subtitles لكن مدير المخابرات الوطنية في طريقه لهنا وسيريد منا أن نثبت هذا
    Bu müthiş adam, bu yok etme makinesi şu an ringe doğru geliyor. Open Subtitles ، هذا الرجل الواحد ... آلة القتال الرهيبة في طريقه الآن نحو الحلبة
    - Herrmann nasıl? - Lakeshore'a doğru gidiyor. Bir hatta daha ihtiyacım var! Open Subtitles كيف حال هيرمان في طريقه للمستشفى أريد سماً اّخر عمل جيد أيها المرشح
    Arka koltukta kan izleri var. Olay yeri inceleme yolda. Open Subtitles وجدت بقع دماء على المقعد الخلفي الطب الشرعي في طريقه
    İki stratejinin ilki tıpkı bir avcı gibidir, ormanda belli bir av için dolaşırken, yolda başka avlarla da karşılaşır. TED الإستراتيجية الأولى من الإثنتين هي كقناص، يكتشف الغابة بحثا عن طريدة معينة، ولكنه يرى طرائد أخرى في طريقه.
    Başka bir dünya sadece mümkün değil, yolda! TED وجود عالم آخر ليس ممكنًا فحسب، بل يمضي في طريقه إلينا.
    Duke içeride beklememizi söyledi. Kendisi de yolda. Open Subtitles الدوق اخبرنا بالانتظار بالداخل انه في طريقه الي هنا الان
    yolda. O gelene kadar güvenliğinizi sağlamamı istedi. Open Subtitles في طريقه للوصول ، لقد أرسلني ليتأكد من سلامتك لحين وصوله
    Takviye yolda,... ..sen de elmasların nerede olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles الدعم في طريقه الآن ستخبرني الآن أين هي الماسات
    Kahrolası toprak ağası Buntin buraya doğru geliyor. Open Subtitles مالك الأرض الدموى بانتين في طريقه الى هنا
    Kuzen Jimmy seninle biraz konuşmak için buraya geliyor. Open Subtitles ابن العم جيمي وهو في طريقه عبر لديك القليل من الدردشة معك.
    Beyaz Saray Personel Şefi geliyor. Open Subtitles رئيس أركان البيت الأبيض في طريقه إلى هنا
    Vekilleri öldürmeye gidiyor. Paracelsus onlara ulaşmadan önce biz ulaşmalıyız. Open Subtitles إنّه في طريقه لقتل الحكام، يجب أن نصل إليهم قبله.
    Oliver, Starling General'a gidiyor ama merak etmeyin, bir şeyi yok. Open Subtitles اوليفر في طريقه إلى ستارلينج جنرال لا داعي للقلق، سيكون بخير
    Kişisel bilgisayarlar dünyasını ve müzik sektörünü değiştirdi ve şu an mobil cihaz sektörünü değiştirmek üzere. TED غيّر عالم الحواسيب، غيّر صناعة الموسيقى والآن في طريقه لتغيير صناعة الهواتف.
    Hayır. Kendi yolunda başını almış gidiyordu. "İyi yolculuklar", dedim. Open Subtitles كلا يا سيدي، فقد مضى في طريقه للأبد وهذا سرني كثيرا
    Monmouth County Savaşı'na giderken iki gün Tabor Heights'ta kamp yaptı. Open Subtitles في طريقه لمعركة مقاطعة مونماوث قضى يومين هنا عند هضبة تابور
    Bu muhabbeti kesip belgeleri isteyeceğim... - ...böylece herkes kendi yoluna gidebilsin. Open Subtitles والآن علي التصرف بتكبر وأخذ تلك الأوراق كي يذهب كل في طريقه
    Ama yine de dinlemiyor. yoluna çıkan herşeyi yıkıp geçer o. Open Subtitles لكن ما زال هو الرعد الذي يمزق كل شيء في طريقه.
    Bir randevu için Yola çıktı ... ama trafik ışığı kırmızıyı gösteriyor. Open Subtitles إنه في طريقه للحصول على تعيين لكن إشارة المرور حمراء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد