Nasıl idare edileceğini birkaç dakika içinde öğrenebilcekleri aletlerden bahsediyoruz. | TED | إنها أدوات يمكنهم تعلم كيفية تشغيلها في غضون دقائق |
bir bilgisayarda, genetik algoritmayla pek çok eski zorlu problemleri çözebilirsiniz hemde birkaç dakika içinde. | TED | مع معالج بسرعة 3000 جيجاهيرتز يمكنك حل العديد والعديد من المعضلات المستعصية في غضون دقائق |
- Bu bizim tek şansımız. birkaç dakika içinde o kapıyı kıracak. | Open Subtitles | في غضون دقائق,سيدخل من هذا الباب تعال,'بسرعه |
Bu ateş topu Dakikalar içinde atmosferimize girdi ve Sibirya'daki Tunguska Ormanı'nın üzerinde şiddetli biçimde patladı. | Open Subtitles | في غضون دقائق دخلت كرة النار غلافنا الجوي وإنفجرت بعنف في غابات سيبيريا |
Evet, yolda. Birkaç dakikaya burada olur. | Open Subtitles | اجل، انها في الطريق ستكون هنا في غضون دقائق. |
Bu oyunda da ben sana yardım edebilirim. birkaç dakikada sana bilardoyu öğretebilirim. | Open Subtitles | ربّما أستطيع مساعدتك بإمكانيَ تعليمك اللّعب في غضون دقائق |
Yırtıcıların ortasında hayatta kalmak için, yavrular doğumdan sonraki birkaç dakika içinde ayağa kalkmak zorundadırlar. | Open Subtitles | من أجل البقاء في خضم الضواري العجول الحديثة الولادة يجب أن تكون قادرة على الوقوف في غضون دقائق من الولادة |
Çünkü eğer beni birazcık olsun seviyorsan, birkaç dakika içinde, bir şey söylemediğine pişman olacaksın. | Open Subtitles | لأنه لو أنه هناك القليل من الحب داخلك أعتقد أنك في غضون دقائق ستندم على ما قلته |
Ve ne tesadüf ki, Billy birkaç dakika içinde arkadaşım Mike'ın programına konuk olacak. | Open Subtitles | وبالمصادفه، بيلي سيكون ضيفنا في برنامج صديقي بيلي في غضون دقائق قادمة |
Ve ne tesadüf ki, Billy birkaç dakika içinde arkadaşım Mike'ın programına konuk olacak. | Open Subtitles | وبالمصادفه، بيلي سيكون ضيفنا في برنامج صديقي بيلي في غضون دقائق قادمة |
Echelon uydusunun, tesisin acil durum ekipleri arasında kaydettiği konuşmalardan anladığımıza göre cezaevindeki herkesin, yani 300 gardiyan ve 500 mahkûm birkaç dakika içinde ölmüş. | Open Subtitles | وقد تم إعتراض إتصال من فرق الطوارئ أن بداخل السجن قد مات 300 حارس ، 500 سجين في غضون دقائق |
birkaç dakika içinde Washington uçağı için gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ألحق بطائرة العودة إلى واشنطن في غضون دقائق قليلة فقط |
birkaç dakika içinde daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تشعري بالتحسّن في غضون دقائق معدودة |
Başka çarem yoktu. Bebek birkaç dakika içinde ölecekti ve ambulansın zamanında yetişmesine imkân yoktu. | Open Subtitles | كان الطفل ليموت في غضون دقائق و ما كانت سيارة الإسعاف لتصل بالوقت المناسب |
Bu koyun kraliçesi! birkaç dakika içinde ruhunu ele geçirecek. | Open Subtitles | ملكة الشاطئ الشمالي, ستقوم بأسركِ في غضون دقائق |
Ekiplerimiz yolda. birkaç dakika içinde binayı sarmış olacağız. | Open Subtitles | وحداتُنا الميدانيّة في طريقها و ستطوّق المبنى في غضون دقائق |
Kavisli atardamarı yarıldığına göre Eva Dakikalar içinde kanlar içinde kalarak ölmüş olabilir. | Open Subtitles | مع الشريان المقوس لها قطعت، إيفا يجب أن يكون على الأرجح نزف حتى الموت في غضون دقائق. |
Tüneller Dakikalar içinde mühürlenecek. | Open Subtitles | سيتم اغلاق الأنفاق في غضون دقائق. |
Bu da kurbanı Dakikalar içinde kan kaybından öldürür. | Open Subtitles | والذي تسبب في نزف الضحية في غضون دقائق. |
Neyse, Birkaç dakikaya kalmaz orada oluruz. | Open Subtitles | على كل حال سنأتي في غضون دقائق معدودة |
Birkaç dakikaya dönerim, söz. | Open Subtitles | سوف اكون هنا في غضون دقائق اعدك |
Bir tatlı kaşığının çeyreği kadarı birkaç dakikada öldürür. | Open Subtitles | -ليس الكثير ربع معلقة صغيرة تقتل في غضون دقائق |