Oh, yapma lütfen Zaten çok sığ bir mezara gömülmüşlerdi. | Open Subtitles | اوه ارجوك .. و كأنه كان مدفون في قبر ضحل |
Bu yüzden bizi diğer cesetlerle birlikte sığ bir mezara gömdüler. | Open Subtitles | لذا قاموا بدفننا في قبر ضحل على خط الجثث الأخرى |
Dadıların cesedini gözler önüne seriyordu ama Alison Astor'ın cesedini sapa bir yerde sığ bir mezara gömdü. | Open Subtitles | لقد قام بعرض المربيات لكنه أخفى أليسون أستر في قبر ضحل |
Kusurlu Utopium dolu yeri belirsiz iki cesedimiz var. | Open Subtitles | لدينا جثتين مليئتين باليوتوبيوم مدفونتين في قبر ضحل |
İnsan kalıntıları söz konusu olduğunda yüzeydeki bir hafta sığ bir mezarda 8 haftaya eşittir. | Open Subtitles | إسبوع واحد على السطح يعادل ثمانية أسابيع تقريباً في قبر ضحل |
sığ bir mezara gömülmeye giden muhtemel bir yol. | Open Subtitles | إنها إحدى السبل للقاء حتفك مدفوناً في قبر ضحل |
Dedektifler yanıt verdi ve dedi ki "Cesedi sığ bir mezara gömülmüş olarak bulduk. | TED | فرد المحققين قائلين، "لقد وجدنا الجثة المدفونه في قبر ضحل. |
Biliyor musun, seni şu anda sığ bir mezara gömmeliyim. | Open Subtitles | اتعلم، يجدر بي دفنكما في قبر ضحل |
Michael'ın o minik planını sığ bir mezara gömmesine ramak kalmıştı. | Open Subtitles | كان (مايكل) على بُعد ثانية من دفن خطّتكَ الصغيرة في قبر ضحل |
Çünkü öldürülüp sığ bir mezara gömülmüştü. | Open Subtitles | لأنها اغتيل و دفن في قبر ضحل. |
Kusurlu Utopium dolu yeri belirsiz iki cesedimiz var. | Open Subtitles | لدينا جثتين ممتلئتين بالـ(يوتوبيوم) المشوب مدفونتان في قبر ضحل |
Griffith Park'ın uzağında sığ bir mezarda bulundu. | Open Subtitles | عُثر عليها في قبر ضحل في منطقة نائية من حديقة غريفث |
Bu kalıntılar bir battaniyeye sarılmış halde Potomac yakınlarında sığ bir mezarda bulundu, değil mi? | Open Subtitles | هذه الرفات وجدت ملفوفه في بطانية في قبر ضحل بجوار نهر (بوتوماك)؟ |