ويكيبيديا

    "في مجرى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolaşımına
        
    • kanda
        
    • dolaşımında
        
    • dolaşımındaki
        
    Yani kan dolaşımına bulaşan tüm bu maddeler kalbi mi yavaşlattı? Open Subtitles إذًا كُلّ تلك المادة إذا أصبحت في مجرى الدمّ، يَبطىء القلب؟
    Daha sonra bu hormonlar çoğunlukla kan dolaşımına küçük miktarlarda pompalanır. TED ثم تُضخ هذه الهرمونات بكميات صغيرة، عادةً في مجرى الدم.
    Bu yüzden yapmaya başladığımız şey, kanseri hedef almış şekilde tasarlanan işaretleyicileri kan dolaşımına enjekte etmektir. TED وهكذا, ما بدأنا القيام به وبدأنا بحقن سائل خاص في مجرى الدم والذي سيستهدف السرطان.
    Fakat vücudumuz doğal bir bağışlık-savunma sistemine sahip: kanda konumlanan ve kendisine ait olmayan şeyleri atan hücreler bunları yok edebilir ya da saf dışı edebilir. TED لكن لدى أجسامنا النظام الدفاعي المناعي الطبيعي: الخلايا الموجودة في مجرى الدم وتختار الأشياء التي لا تنتمي لها، وبذلك يمكنها أن تدمر أو تقضي وتتخلص منها.
    Bu yüzden, ikisinin birlikte kullanımı ilacın daha yüksek bir konsantrasyonda ve daha uzun bir süre kan dolaşımında kalması demektir, bu da böbrek yetmezliğine yol açabilir. TED لذا فإن الجمع بين الاثنين يعني أن تركيز أكبرللدواء يبقيه في مجرى الدم لمدة أطول، مما قد يؤدي إلى فشل كلوي.
    Yaptığımız nanopartikülü enjekte ettik ve bunlar kan dolaşımındaki bağışıklık hücrelerine anında yapıştılar. TED لذا ما فعلناه هو حقن هذه الجسيمات الصغيرة، وارتبطت على الفور تقريباً إلى الخلايا المناعية في مجرى الدم.
    Zehir, kan dolaşımına karıştığı anda göreceğin şey mavi nesnelerin şahane bir gösterisi olacak. Open Subtitles عندما يصبح السمّ في مجرى دمّك ستبدأ في رؤية ما يمكن أن أصفه برؤية الأجسام بلون أزرق
    Vücuda girdiğinde bakteri DNA'sı; elektrolitleri, kan dolaşımına bırakması için hücre sitoplazmasına.. Open Subtitles حمضها النووي المهضوم سيسيطر على المحتوى البلازمي لخلايا جسدك لعمل فصل بالكهرباء في مجرى دمك
    Vücuda girdiğinde bakteri DNA'sı; elektrolitleri, kan dolaşımına bırakması için hücre sitoplazmasına.. Open Subtitles حمضها النووي المهضوم سيسيطر على المحتوى البلازمى لخلايا جسدك لعمل فصل بالكهرباء في مجرى دمّك
    Kemik iliğinden parçalar dolaşımına sızıyorlar. Open Subtitles قطع من نخاع العظم كانت تتسرب في مجرى الدم
    Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. Open Subtitles بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم
    Teknik olarak aşı bir maddeyi kan dolaşımına zerk etmektir. Open Subtitles عمليّاً، الحقنة تضخّ مادّةً في مجرى الدم.
    Bu ilaç her neyse bir kere kan dolaşımına girdi mi vücut sıcaklığında bulunduğundan bozulma sürecini başlatmış. Open Subtitles إذن , أيٌ ما أصابها عندما يضربها في مجرى الدم درجة حرارة الجسم تبدأ بالانخفاض
    çünkü pankreas kanserinde kanda çok bulunan proteinlerin arasından tek bir proteindeki çok küçücük TED وذلك لأنه عندما نبحث عن سرطان البنكرياس، فأننا نبحث في مجرى دمك، والذي هو بالفعل غزير جداً وفيه أطنان وأطنان من البروتين، وأنت تبحث عن هذا الاختلاف الضئيل في هذه الكمية الصغيرة جداً من البروتين،
    Bu proteinin adı "mesothelin"di, bayağı sıradan bir protein, eğer pankreas, yumurtalık ya da akciğer kanseri değilseniz, ama eğer kanserseniz kanda çok fazla bulunuyor. TED واسم البروتين الذي وجدته كان ميزوثيلين، وهو مجرد بروتين عادي ماعدا في حالة كنت مصاباً بسرطان البنكرياس، أو المبيض أو الرئة، وفي هذه الحالة يوجد بمستويات مرتفعة في مجرى دمك.
    Şimdi, Dean Ornish, UCSF ve Tufts Üniversitesi ile beraber, sağlıklı beslenmenin, kanda bulunan angiogenez markörleri üzerindeki ilişkisini araştırıyoruz. TED والآن نحن ندرس دور التغذية الصحية مع دين أورنيش و جامعة كاليفورنيا و جامعة تافتس على دور هذه التغذية الصحية على علامات تولد الأوعية و التي نجدها في مجرى الدم.
    Parazit, kan dolaşımında ortaya çıkmıyor. Open Subtitles إنّ الطفيلي غير قابل للكشف في مجرى الدمّ.
    O da kan dolaşımında bulunan bir bakteridir. Open Subtitles و التي هي بكتريا توجد أحياناً في مجرى الدم
    Kan dolaşımında rastgele döngüye neden olan toksinler var. Open Subtitles وهناك سموم في مجرى الدم والتي تسببت بعشوائية خروجكم.
    Aniden dijital bir ekran kan dolaşımındaki oksijen seviyesini gösterir. TED وفجأةً، تعرض شاشة رقمية معدّل الأكسجين في مجرى دَمِـنا.
    Kan dolaşımındaki virüs hücrelerini nötralize edecek. İşte başlıyor. Open Subtitles ستقوم بتنظيف كل الأجسام الغريبة في مجرى دمك هاقد انتهينا
    Sıra dışı fakat "soy projesi" ile alâkası olsa bile, kan dolaşımındaki şey her ne idiyse, diğer hastalarda göremedim. Open Subtitles هذا مفرط، لكن لو أن "لها علاقة بـ"سيون فلم يكن ممكناً أن أعرض المرضى الآخرين لمهما كان في مجرى دمها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد