ويكيبيديا

    "في مجرى الدم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kan dolaşımına
        
    • dolaşım sistemine
        
    • kanda
        
    • kan dolaşımında
        
    Daha sonra bu hormonlar çoğunlukla kan dolaşımına küçük miktarlarda pompalanır. TED ثم تُضخ هذه الهرمونات بكميات صغيرة، عادةً في مجرى الدم.
    Bu yüzden yapmaya başladığımız şey, kanseri hedef almış şekilde tasarlanan işaretleyicileri kan dolaşımına enjekte etmektir. TED وهكذا, ما بدأنا القيام به وبدأنا بحقن سائل خاص في مجرى الدم والذي سيستهدف السرطان.
    Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. Open Subtitles بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم
    Yani bir parçası, dolaşım sistemine karışıp katılaşmış. Open Subtitles لذا جسيم منه صلابة، قطعت وهاجرت لها في مجرى الدم.
    - Alkol hastanın dolaşım sistemine girer. Open Subtitles ستدخل في مجرى الدم الخاص بالمريض
    Fakat vücudumuz doğal bir bağışlık-savunma sistemine sahip: kanda konumlanan ve kendisine ait olmayan şeyleri atan hücreler bunları yok edebilir ya da saf dışı edebilir. TED لكن لدى أجسامنا النظام الدفاعي المناعي الطبيعي: الخلايا الموجودة في مجرى الدم وتختار الأشياء التي لا تنتمي لها، وبذلك يمكنها أن تدمر أو تقضي وتتخلص منها.
    Şimdi, Dean Ornish, UCSF ve Tufts Üniversitesi ile beraber, sağlıklı beslenmenin, kanda bulunan angiogenez markörleri üzerindeki ilişkisini araştırıyoruz. TED والآن نحن ندرس دور التغذية الصحية مع دين أورنيش و جامعة كاليفورنيا و جامعة تافتس على دور هذه التغذية الصحية على علامات تولد الأوعية و التي نجدها في مجرى الدم.
    Bu yüzden, ikisinin birlikte kullanımı ilacın daha yüksek bir konsantrasyonda ve daha uzun bir süre kan dolaşımında kalması demektir, bu da böbrek yetmezliğine yol açabilir. TED لذا فإن الجمع بين الاثنين يعني أن تركيز أكبرللدواء يبقيه في مجرى الدم لمدة أطول، مما قد يؤدي إلى فشل كلوي.
    O da kan dolaşımında bulunan bir bakteridir. Open Subtitles و التي هي بكتريا توجد أحياناً في مجرى الدم
    Teknik olarak aşı bir maddeyi kan dolaşımına zerk etmektir. Open Subtitles عمليّاً، الحقنة تضخّ مادّةً في مجرى الدم.
    Bu ilaç her neyse bir kere kan dolaşımına girdi mi vücut sıcaklığında bulunduğundan bozulma sürecini başlatmış. Open Subtitles إذن , أيٌ ما أصابها عندما يضربها في مجرى الدم درجة حرارة الجسم تبدأ بالانخفاض
    Yılan zehri kan dolaşımına bu şekilde karışmış olabilir. Open Subtitles حتى يمكن استيعاب سم الأفعى في مجرى الدم.
    Bu boyaları kan dolaşımına enjekte edebiliriz. Böylelikle yeni bir damarı diktiğimizde ve kalpte bypass tıkanıklığı oluşturduğumuzda hastayı kapatmadan önce gerçekten bağlantı oluşturup oluşturmadığımızı görebiliriz. Bu, önceden radyasyon kullanmadan yapamadığımız bir şeydi. TED يمكننا ضخ هذه الأصباغ في مجرى الدم , ذلك أننا عندما نخيط الوعاء الدّمويّ ونتجنّب انسدادا في القلب , يمكننا أن نتحقق ما اذا كان الاتصال حصل فعلا, قبل أن نغلق جرح ذلك المريض مرة أخرى. وهذا أمر لم نكن قادرين على القيام به , دون استعمال الإشعاع , من قبل.
    - Çünkü kanda aramadım. Open Subtitles حسنا، لأنّه لم يكن في مجرى الدم.
    kanda bulunması da imkansız. Open Subtitles -ومن المستحيل إكتشافه في مجرى الدم .
    kan dolaşımında rastgele döngüye neden olan toksinler var. Open Subtitles وهناك سموم في مجرى الدم والتي تسببت بعشوائية خروجكم.
    Serum, öngörülenden daha uzun süre kan dolaşımında kaldı. Open Subtitles بقى المصل في مجرى الدم لفترة أطول مما كان متوقعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد