ويكيبيديا

    "في مدرسة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Okulu'nda
        
    • okulunda
        
    • nde
        
    • okul
        
    • okuldaki
        
    • Okulu'na
        
    • okulun
        
    • 'daki
        
    • bir okula
        
    • okulundaki
        
    • okulundayken
        
    • okulda bir
        
    • okuluna
        
    • bir okulda
        
    Yetişkin biri olarak "Eğitim" üzerine yüksek lisans yaptı ve White Bear Lake İlköğretim Okulu'nda bir dersi devraldı. TED بما أنه شخص بالغ، درس وحصل على شهادة ماجستير في التربية واستلم صفاً في مدرسة وايت بير ليك.
    Öğretmenlik yaptığım tiyatro okulunda, Sahne Etkinlikleri adlı bir ders var. TED حيث أعلّم الطلاب في مدرسة الدراما، يوجد فصل يُسمى التمثيل المسرحي.
    Stevenson Lisesi'nde olanların çok basit bir açıklaması var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو لي أن هناك تفسيرا منطقيا لما يجري في مدرسة ستيفنسن
    Ohio'daki Dublin Jerome Lisesi'nde olduğu gibi, mezun olan sınıfın yüzde 30'unu okul birincisi temsilci seçiyorlar. TED كما حدث في مدرسة دبلن جيروم الثانوية في أوهايو، عندما أعلنوا أن 30 بالمائة من الطلبة الخريجين طلبة متفوقين.
    Mültecilerden oluşan, kurduğum okuldaki öğrenciler, son olarak teşvik sözleri söylemek istediler. TED قرر جميع الطلاب في مدرسة المهاجرين التي أسستها أن ينهوا أسئلتهم ببعض كلمات التشجيع.
    Bazılarınızın Harvard İşletme Okulu'na gittiğini biliyorum. TED أنا أعلم أن بعضكم درس في مدرسة هارفرد للأعمال.
    Ben, bir birinci sınıf olarak, okulun en güzel kızıyla... - Bu inanılmaz! Open Subtitles أنا, المستجد يذهب مع أدهش فتاة في مدرسة السماء
    Findlay Ohio'daki Lincoln İlkokulu 5. sınıf öğrencilerine de çok özel bir "Merhaba". Open Subtitles وترحيب خاص جدا لـ المرتبة الخامسة في مدرسة لينكولن في مقاطعة فريندلي اوهايو.
    Bir çok sınıf arkadaşımın ve ailelerinin tehlikeli saydığı bir mahalleden banliyödeki bir okula servisle gidip geldim. TED في روتشستر، نيويورك. لقد تعرّضت للأذى في مدرسة في الضواحي، من حي يعتبره العديد من زملائي في الصف و أهاليهم خطراً.
    Rahibeler tarafından işletilen, tümüyle beyaz bir katolik okulundaki siyah ateist çocuktum. TED كنت الطفلة السوداء الملحدة في مدرسة مرتاديها من البيض الكاثوليك تديرها الراهبات.
    Ben sanat okulundayken, Ellerimde bir titreme ortaya çıktı ve çizebildiğim en düz çizgi böyleydi. TED عندما كنت في مدرسة الفنون تطور لدي اهتزاز في يدي و هذا الخط كان آكثر خط مستقيم بإمكاني رسمه.
    İşte bu yüzden, burada Hexagon Kaptan Eğitim Okulu'nda geleceğin kaptanları, kapsamlı bir programa tabii tutuluyor. Open Subtitles وعشان كدة احنا في مدرسة الشركة بنعد قائدي المستقبل بأسلوب صارم ودقيق
    St. Anselm Erkek Okulu'nda bu teorileri bulamazsınız. Open Subtitles أنت لن تجد هذه النظريَات هنا في مدرسة القدَيس أنسيلم للأولاد
    Pazar okulunda, küçük bir kızken, bu parça hiç okunmazdı... Open Subtitles كفتاة صغيرة في مدرسة الأحد، لم يذكروا أبدا هذا الجزء
    Bu şekilde davranmaya devam edersen, kendini gladyatör okulunda bulursun. Open Subtitles سرعان ما ستصبح في مدرسة المجالدين نظراً إلى تصرفك السيىء
    Öyle bir okul ki, mezunlarından ikisi Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te oturdular. Open Subtitles في مدرسة اثنان من طلابها يتربعان الآن خلف المكتب في غرفة المكتب البيضاوية في البيت الأبيض
    okuldaki ilk günün ne kadar zor olduğunu bilirim, bu yüzden sorun varsa sor. Open Subtitles أعلم أن أول يوم في مدرسة جديدة قد يكون صعباً لذا إذا كان عندك أسئلة تفضلي
    Çocuklarım öksüz kalmasın diye neredeyse Hijyen Diş Okulu'na kaydımı yaptırmayı bile düşünen biriyim. Open Subtitles بل بأن أسجل في مدرسة نظافة الأسنان كيلا يصبح ولداي يتيمين
    Sadece okulun ilk günlerinde seni kaç kez uğurladığımı ve "hoşça kal" dediğimi düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles اتذكر دوماً كل مرة قلت لكِ فيها وداعاً في يومكِ الاول في مدرسة جديدة
    Griffen Holm'daki sınıf arkadaşlarınız hakkında birkaç soru sormak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نسألك عن بعض زملاؤك في مدرسة غريفن هولمز
    Bu kadar ciddiyetsiz bir okula uyum sağlayacağından emin değildim. Open Subtitles لقد كنت أتساءل في ما إذا كنت ستتعايش في مدرسة داخلية مثل هذه
    Bu, Hindistan devlet okulundaki bir sınıf. TED هذا ما يبدو عليه صف في مدرسة عمومية في الهند.
    Ben sanat okulundayken, bir öğretmenim vardı. Open Subtitles أتعرف، عندما كنت في مدرسة الفنون، كان هناك مدرس
    okulda bir iş buldum O zaman bu senin için sorun olmayacak Open Subtitles ،ولقد وجدت عملاً في مدرسة التعليم المكثّف سيصبح الأمر على ما يرام
    Ve sanat okuluna kabul edildim ama onun yerine askere gidiyorum. Open Subtitles وقُبلتُ في مدرسة الفنون. ولكنني أُدرجت في قائمة الجيش عوض ذلك.
    Yazın, ikimiz de çalışacağız. Jenny, özel bir okulda işe başlayacak. Open Subtitles نحن سنعمل طوال الصيف وبعد ذلك جيني ستدرس في مدرسة خاصة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد