ويكيبيديا

    "في مكان الحادث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olay yerinde
        
    • mahallinde
        
    • olay yerindeki
        
    • olay yerine
        
    Güvenlik memurları Bennett ve Edison bunu olay yerinde buldular. Open Subtitles ضباط الأمن بينينت و إيديسون وجدت هذا في مكان الحادث
    Belki diğer dördüyle çatışmaya girdiğinde olay yerinde ölen bir adamdır. Open Subtitles رجل تبدال إطلاق النار مع الاربعه الأخرين ومات في مكان الحادث
    Ceplerinde tomar dolusu para olan bir ceket olay yerinde bulundu. Uluslararası krizle ilgili... Open Subtitles تركت سترة مع رزمة من المال ولكن لا محفظة في مكان الحادث.
    Suç mahallinde, memur Poe delillerin bağlantısını kaydetmek için... isminin baş harflerini kovanlara yazmış. Open Subtitles في مكان الحادث, الشرطى بو يضع أحرف علامات على الفوارغ لتسجيل سلسلة من الأدلة
    Evet, olay yerindeki kana dayanarak, katilin hareketlerini yeni baştan inşa ettim. Open Subtitles أنا أقوم بأعادة بناء حركات القاتل استنادا على الدماء في مكان الحادث.
    Sağdaki, olay yerinde bulunan altıpatlardan atılan mermi. Open Subtitles على اليمين، أطلق اختبار من الرصاص من مسدس تعافى في مكان الحادث.
    - olay yerinde bunlardan bulduk. Open Subtitles نعم، وحصلنا على بعض من تلك في مكان الحادث.
    Mac'in olay yerinde bulduğu silah ile karşılaştırma yapmam lazım Open Subtitles لا بد لي من مقارنتها السلاح ماك وجدت في مكان الحادث.
    olay yerinde bulduğunuz silah ile Franki'den çıkan kurşunları karşılaştırdım Uyuşuyorlar Mac Open Subtitles حسنا، لقد مقارنة فقط الرخويات من فرانكي إلى سلاح وجدت في مكان الحادث.
    olay yerinde hiç delil yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك جزء من الأدلة التي تركت في مكان الحادث
    olay yerinde ifade vermeyi kabul etmediniz. Open Subtitles الآن , لقد رفضت أن تمنح إفـادة عما حدث في مكان الحادث
    olay yerinde ifade vermeyi kabul etmediniz. Open Subtitles الآن , لقد رفضت أن تمنح إفـادة عما حدث في مكان الحادث
    Ajan Hollander ve ekibi TGA'nın, yani Tamamen Gerizekalı Aptallar'ın olay yerinde bulduğu tek ayak izi... Open Subtitles الوحيد الذي يستطيع أن يمشي بهذه الأثقال هو من يحمل القمامه أيها الأغبياء وجدته في مكان الحادث
    Sinemada olduğu doğrulandı, kesin kanıt yok olay yerinde DNA'sı yok... Open Subtitles والغيبة وأكد، يوجد دليل قاطع، لا الحمض النووي في مكان الحادث...
    olay yerinde bulduğumuz o parça hakkında laboratuardan rapor bekliyordum. Open Subtitles حسنا ، كنت أنتظر الطب الشرعي لإعطائي تقرير على أن قطعة وجدت في مكان الحادث و؟
    Şimdi, neden olay yerinde olduğunu anlıyorum. Open Subtitles أنا أخشى هناك القليل جدا يمكنني القيام به في هذه المرحلة. الآن أفهم لماذا كنت في مكان الحادث.
    Bu topukların bıraktıkları izler sizin olay yerinde olduğunuzu kanıtlıyor. Open Subtitles لطبعة حذاء كعب عالي وجدناها في مكان الحادث.
    Cinayet mahallinde, kadının vücudunda parmak izleri bulmuşlar. Open Subtitles العثور على الطباعة في مكان الحادث دونليفي ، على جسد المرأة.
    Polis olay mahallinde hiç bir ceset bulamadığına çok şaşırmasına rağmen herkesin normal hayatlarına devam edebilmesi için bunu fazla kurcalamamaya karar verdi. Open Subtitles ارتبكت الشرطه لعدم وجود الجثه في مكان الحادث, ولكن الشرطه قررت عدم طرح الاسئله والكل يمضي في حياته.
    -Bizim laboratuar, suç mahallinde toplanan delilleri incelemedi çünkü Neville bütün sorumluluğu üstlenmişti. Open Subtitles مختبرنا لم تحليل الأدلة جمعت في مكان الحادث لأنه في الوقت الذي تولى نيفيل المسؤولية الكاملة.
    olay yerindeki polise danışın. Open Subtitles تحققوا من ذلك الشرطي الذي كان في مكان الحادث
    Onu öldürdükten sonra, birinin silahı olay yerine... Open Subtitles هل من الممكن شخص آخر وضعت هذا السلاح في مكان الحادث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد