ويكيبيديا

    "في مكتبك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ofisinde
        
    • ofisinizde
        
    • ofiste
        
    • ofisine
        
    • Masanda
        
    • odanızda
        
    • ofisindeki
        
    • odanda
        
    • ofisinize
        
    • savcılıkta
        
    • Gazetene
        
    • Büronuzda
        
    Üç kişilik iş yapacaksın, ofisinde yemeye alışsan iyi olur. Open Subtitles ستقوم بعمل ثلاثة أشخاص إعتد على تناول الغداء في مكتبك
    Özür dilerim kestiğim için... ama iki Polis Dedektif ofisinde sizi bekliyor. Open Subtitles اسفة على المقاطعة يا دكتور ساتفين ولكن هناك اثنين من المحققين في انتظارك في مكتبك
    Evde ve ofisinde değildin. Open Subtitles أنت ما كنت في البيت، في مكتبك. أنا أخفت، مولدر.
    Bunu ofisinizde yapmanız daha uygun olmaz mıydı? Open Subtitles أوليس بمقدورك إنجاز هذا كما ينبغي في مكتبك ؟
    Ama anlattığım tüm sapkın saçmalıkları bu ofiste duymuş olmalısın. Open Subtitles ولكنك بالتأكيد تواجه كل أنواع الإنحرافات النفسية في مكتبك هذا.
    Bu senin ofisine paket getiren kıza çok benziyor. Open Subtitles .إنها مثل الفتاة التي أسقطت الرزمة في مكتبك
    ofisinde değilsen, ya da fotokopi odasında ya da küçük konferans salonunda, ya da mutfağın yanında ya da mutfakta. Open Subtitles لو ليس في مكتبك ففي غرفة الطباعة أو قاعة المؤتمرات الصغيرة بجانب المطبخ، أو المطبخ.
    Bugün seni ofisinde arayan biri vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك شخص يبحث عنك في مكتبك اليوم
    Sabah, gün doğumunda birisi ofisinde boş kutuları bulur, ve delillerden kurtulur. Open Subtitles في الصباح ، وشخص حتى تتحول في بزوغ الفجر ، لإفراغ حاوية في مكتبك ، تخلص من الأدلة.
    Hayır, ofisinde çalışmazsan burada çalışman gerekeceğini söyledim. Open Subtitles لا قلت يمكنك العمل في مكتبك أو عليك العمل هنا
    Lütfen beni takip et. ofisinde tanışmanı istediğim biri var. Open Subtitles أرجوك أتبعني هناك شي في مكتبك أريدك أن تقابله
    Yarın saat kaçta ofisinde olmamı istersin? Open Subtitles في أي وقت تريديني أن أكون في مكتبك غداً ؟
    Ne tuhaf... 18 dakikan kaldı. ofisinde yalnız buluşalım. Open Subtitles مفارقة , بقيت لديك 18 دقيقة لاقيني في مكتبك
    Benimle on dakika sonra ofisinde buluş, Jack. 11:40. Geç kalma sakın. Open Subtitles لاقيني في مكتبك خلال عشر دقائق الساعة 11.40 , لا تتأخر
    ofisinizde bekleyemediğim için kusuruma bakmayın ama sanırım izleniyorum. Open Subtitles أنا آسفة لأنني لم أتمكن ..من البقاء في مكتبك , لكن أعتقد أن أحدهم يراقبني , كما ترى
    - ...ortaklarından biriyim. - ofisinizde çok güzel bilgisayarlar olmalı İnternette sörf yapar mısınız? Open Subtitles لابد أن لديك الكثير من الكمبيوترات الرائعة هناك في مكتبك
    Ve bu ofiste, artık Masanda alışmana gerek yok, politikacılar gibi. TED إذن، في هذا المكتب، لم تعد تعمل في مكتبك ، مثل السياسيين.
    Bu senin ofisine paket getiren kıza çok benziyor. Open Subtitles .إنها مثل الفتاة التي أسقطت الرزمة في مكتبك
    Şimdi Masanda otur ve ben arayana dek hareket etme. Open Subtitles إجلس الآن في مكتبك ولا تتحرك حتى أتصل أنا بك
    Acaba neden odanızda tozlu bir benzinlik ve diyet kola makinesi var? Open Subtitles لماذا هناك محظة وقود وآلة ببسي للريجيم في مكتبك ؟
    ofisindeki o cesetlerin nereden geldiğini sanıyordun? Open Subtitles من أين بحق الجحيم تعتقدين أن كل هذه الجثث الميتة في مكتبك قد أتت؟
    Bugün senin odanda, daha önce hiç hissetmediğim bir şeyler hissettim. Open Subtitles اليوم في مكتبك, شعرت برجفه لم أشعر بها من قبل.
    Günaydın, Dedektif. Yeni ofisinize hoş geldiniz. Open Subtitles صباح الخير أيها المفتش مرحباً بك في مكتبك الجديد
    Sizin ekipten birisinin savcılıkta bayağı etkili olduğunu söylediler. Open Subtitles أجل ، قيل لي أنّ شخصاً ذو مرتبة عليا في مكتبك كان مؤثرا جداً على المدّعي العام
    Gazetene ait değilim duvardaki o nakışlı yazı bana göre değil. Open Subtitles لم يعد لي مكان في مكتبك وليس مع تلك اللوحة المطرزة على الجدار
    Ve tesadüf eseri beni görmek için Büronuzda bekliyordur. Open Subtitles و ببعض الصدف الغير عادية اْنه ينتظر في مكتبك لرؤيتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد