"في مهمّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir göreve
• bir görevde
• bir görev için
• Görevdeyiz
• bir görevdeyim
• görevine
• görevindeyiz

Şimdi ise, seni başka bir göreve atayacağım, son zamanlarda kaybettiğimiz bir kızı bulacaksın.
والآن ، ومع ذلك أحتاج خدماتكَ في مهمّة أخرى لإستعادة فتاة فقدناها في الآونة الأخيرة

13. yüzyılda Cengiz Han Avrasya'yı ele geçirmek için bir göreve başladı, hızlıca ülkeleri fethetti ve onları genişleyen Moğol İmparatorluğu'na kattı.
في القرن الثالث عشر، شرعَ جنكيز خان في مهمّة الاستيلاء على أوراسيا، كان يغزو بلدًا تلو اﻵخر بسرعة ويُُخضعها للإمبراطورية المنغولية الآخذة بالتوسّوع.

Aslında, böyle bir görevde kullanmakta rahat edeceğim tek gemi.
إنها المركبة الوحيدة التي أطمئن لاستعمالها في مهمّة كهذه

Şu anda zil zurna sarhoş, üssün dışında bir görevde olduğunu sanıyor.
إنه ثمل للغاية الآن، إنه يظنّ أنه في مهمّة خارج السياج

Gizli bir görev için az önce ayrıldı. Üzgünüm.
لقد رحل لتوّه في مهمّة ذات سريّة كبيرة، آسفة

Ben ve arkadaşım, gizli bir Görevdeyiz.
انا وشريكي هنا، نحن في مهمّة سرية.

İngiliz haberalmasını yanıltmak için General Puşkin ile gizli bir görevdeyim.
انا كنت في مهمّة سرية للجنرالِ بوشكين لإعْلام المخابراتِ البريطانيةِ.

Sheppard, Teyla ve Ronon bir kovan gemisini yok etme görevine katılmaya zorlayanlar onlar.
وأرغمونا على الانضمام إليهم في مهمّة لتدمير مركبة خلية مركبة خلية؟

Kurtarma görevindeyiz, orman gezisinde değil.
إنّنا في مهمّة إنقاذ، ولسنا في نزهة نهرية عبر الغابات.

Ve o zamandan beri bir göreve gönderdiklerini çok gizli bir göreve gönderdiklerini söyledi.
منذ ذلك الحين... يقول أنّه كان في مهمّة والبحيرة كانت عميقة جدّاً...

Bunu başarmak iki yıllık bir göreve dönüştü.
إنجاز هذا صار في مهمّة من سنتينِ.

Biraz erken olacak ama sizleri derhal S-seviye bir göreve atayacağım.
الآن S وسأعينكنّ في مهمّة من الفئة

Ben de seni bir görevde sanıyordum. Ülkeyi, dünyayı kurtarmak için.
لقد ظننتُ أنّك كنت في مهمّة لتنقذ البلاد، العالَم

Fakat babam, diplomatik bir görevde. Ona haber gönderirim.
لكنّ والدي في مهمّة دبلوماسيّة وسأبعث رسالة له

Lyla Santa Prisca'da bir görevde ve bakıcı hasta olmuş.
(ليلى) في مهمّة بـ (سانتا بريسكا)، أما المربيّة تغيّبت لمرضها.

- Klişe bu. Görevdeyiz, tatilde değil.
نحن في مهمّة وليس في إجازة

Görevdeyiz Nora. Tatilde değil.
نحن في مهمّة يا (نورا)، لا نزهة.

Devlet için özel bir görevdeyim. Fransa için.
فأنا في مهمّة للحكومة الفرنسيّة.

Yarı zamanlı bir elçi olarak diplomatik bir görevdeyim.
-أنا في مهمّة دبلوماسيّة

Bir kurtarma görevine çıkmana izin vermiyorum. Hele de tek başına. Ve ister beğen ister beğenme dostum ama sen hâlâ bir çocuksun.
لن أدعكَ تذهب وحدك في مهمّة إنقاذٍ، وشئت أم أبيت، فإنّكَ ما تزال قاصرًا.

Buraya kolera kitleri getirme görevindeyiz.
نحن في مهمّة إغاثة لتسليم مضادّات "الكوليرا"