ويكيبيديا

    "في مواقف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerinde
        
    • durumlarda
        
    • otoparkında
        
    • alanında
        
    • durumlara
        
    • bir durumda
        
    • otoparka
        
    Zaten bütün çocuklar dışarıda. Onları park yerinde bekletmeye devam edelim. Open Subtitles جميع الأطفال الذين بالخارج, لنحتويهم في مواقف السيارات
    Park yerinde bir cam kırığına bastım ve yaralandım. Open Subtitles دهست قطعة من الزجاج في مواقف السيارات آلمتني كثيراً
    Genellikle böyle durumlarda polisi çağırırız ama patronumuz biraz daha sağduyulu davrandı. Open Subtitles عادة,في مواقف مثل هذه, سنتصل ببساطة بالشرطة. ولكن الزبون الآخر كان معتاد
    Araban havaalanının otoparkında. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك سيارتك في مواقف مطار جورج بوش
    Adam yere düşmüş ya da tökezlemiş apartmanın park alanında bulunan bir direğe tutunmuş.. Open Subtitles و نزل إلى الدور الأرضي عندما أتى لديفيد رجلٌا معه سلاح في مواقف السيارات
    Son bir kaç yılımı genelde çok zor ve aynı zamanda bir bakıma tehlikeli durumlara sokarak geçirdim. TED لقد قضيت السنوات القليلة الماضية أضع نفسي في مواقف التي عادة ما تكون صعبة للغاية وفي الوقت نفسه خطيرةٌ لحد ما.
    Böyle bir durumda genelde ne yapardım biliyor musun, her şeyin mahvolduğu ve ne yapacağımı bilmediğim durumlarda? Open Subtitles أتعرفين ما أفعله في مواقف كهذه عادة عندما يكون كل شيء ضدي ولا أعرف ماذا أفعل؟
    Kamyonu götür, anahtarlar paspasın altında güneydoğu köşesindeki otoparka. Open Subtitles أترك الشاحنة ، وضع المفاتيح تحت السجاة زفي ركن الجنوب الشرقي في مواقف السيارات
    - Park yerinde buluşalım. Open Subtitles تعالي في مواقف السيارات بجانب الحاويات الكبيرة
    Birkaç sene önce onu marketin park yerinde hareket eden bir arabadan çıkarken gördüm. Open Subtitles قبل سنوات رأيتها تسقط من سيارة متحركة. في مواقف المتجر.
    Park yerinde farlar açık beklersem birkaç yolcuya rastlarım diye düşündüm. Open Subtitles ظننت أنني لو بقيت في مواقف الحفلة وأبقيت الإنارة مشتعلة قد يأتي راكب ما
    Bazen huzursuz hissedebilirim, rahatsız hatta diğer insanlarla bazı durumlarda çekingen bile olabilirim. Open Subtitles أحياناً أشعر بالضيق والإنزعاج، وحتى بالحساسية في مواقف معينة مع الأشخاص الآخرين
    Ayrıca, siyahi kardeşler bu tip durumlarda fazla yaşamaz. Open Subtitles بجانب ذلك, الأخوة لن يمكنهم الإستمرار في مواقف مثل هذه
    Steve konuşmamız lazım. Böyle durumlarda nasıl davranılır bilmiyorum. Open Subtitles ستيف، يجب أن أتحدث، لا اعرف كيف اتصرف في مواقف مثل هذه
    Miller'in arabasını spor salonunun otoparkında bulduk. Open Subtitles ، حسنا ، وجدنا سيارة ميلر في مواقف للسيارات
    Miller'in arabasını spor salonunun otoparkında bulduk. Open Subtitles حسنا ، وجدنا سيارة ميلر في مواقف للسيارات
    Ben hiç serbest dönemde son sınıf otoparkında Seth Monkarsh'a sakso çekmedim. Open Subtitles لم أمارس أبداً مع سيث أي علاقة جنسية خلال الحصة الدراسية في مواقف السيارات
    Park alanında ışıkları açık kalmış siyah bir Nissan Stanza var. Open Subtitles يوجد سيارة نيسان سوداء في مواقف السيارات واضوائها تعمل
    Çünkü hamburger yemek için park alanında yer bulamadık. Open Subtitles لذا اكلنا الوجبات السريعة في مواقف السيارات.
    Sadece kendini çok tehlikeli durumlara sokan ve o duruma girince de ne yapacağını bilemeyen çok güçlü bir adamsın. Open Subtitles أنت رجل قوي جدًا.. والذي يضع نفسه في مواقف خطرة ولا يدري ما يفعله حينها
    Elimde bir liste var. Çok kötü durumlara karışmak üzere olan insanların listesi. Open Subtitles لديّ قائمة، قائمة بأشخاص على وشك التورط في مواقف صعبة جداً
    Üçkağıtçılar gibi ajanlar da kendilerini ara sıra sahip olmadıkları şeyleri sattıkları eşsiz bir durumda bulurlar. Open Subtitles مثل النصابين يجد الجواسيس أنفسهم أحياناً في مواقف فريدة لبيع أشياء هم فعلا لا يملكونها
    Böyle bir durumda düşünecek zamanınız olmuyor. İçgüdülerinizle hareket ediyorsunuz. Open Subtitles "لا يمكن أن تفكر في مواقف كهذه بل فطرتك تتولى الأمر"
    Her sabah arabasını otoparka park ederken yürümeyi imkânsız hale getiren topuklu ayakkabılarını giyerken onunla ilgili her şey zahmetsiz görünüyordu. Open Subtitles كل صباح عندما تقف في مواقف السيارات ترتدي تلك الأحذية المظنية للمشي كل شيء بخصوصها بدا سهلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد