ويكيبيديا

    "في موعدنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • buluşmamızda
        
    • randevumuzda
        
    • buluşmada
        
    • randevumuz
        
    • çıktığımızda
        
    • zamanki saatte
        
    Sadece ilk buluşmamızda gözlüklerimi giymek istemedim. Open Subtitles لكنني لم أريد ارتداء نظارتي في موعدنا الأول
    Seni sevdiğimi ilk buluşmamızda söylemiştim. Sen de bana söylemiştin. Open Subtitles قلت لكِ أنِ أحبك في موعدنا الاول و أنت قلتيها لي أيضاً.
    İlk buluşmamızda "Başımda belâ bir şeytan var..." Open Subtitles في موعدنا الأول مرحباً هناك شيطات يطاردني
    Bunu Ross için yaptığımızı biliyorum, ve bunda bir sorun yok. Ama eğer bana kalsaydı, ilk randevumuzda bunu yapmazdık. Open Subtitles يمكن أنّ أقول بأنّي أعرف بأنّنا نعمل هذا من أجل روس وذلك جيد، ولكن لو كان الأمر بيدي، هذا ليس ما سنعمله في موعدنا الأول
    Baban bunu bana ikinci ya da üçüncü randevumuzda gösterdi. Open Subtitles أبوك أخذني لرؤية هذا في موعدنا الثاني أو الثالث
    Ben de ilk buluşmada iyi bir etki bırakmak isterim. Open Subtitles يعجبني أنني قد تركت انطباعاً جيداً لديك في موعدنا الأول
    İlk resmi randevumuz haftaya. Open Subtitles سنخرج في موعدنا الأول رسمياً الأسبوع القادم
    İlk randevumuzda dışarı çıktığımızda gecenin sonunda seni öpmemi istemiş miydin? Open Subtitles حين ذهبنا في موعدنا الأول في نهاية الليلة هل أردتِ أن أقبّلكِ ؟
    Haftaya her zamanki saatte görüşürüz. Open Subtitles سأراكِ الأسبوع القادم في موعدنا المعتاد.
    İlk buluşmamızda ne demiştim sana bebeğim? Open Subtitles إنه طبيعي ، لكن ، عزيزي ماذا قلت في موعدنا الأول؟
    Bir piknik hazırlayacaktım ilk buluşmamızda senin hazırladığın gibi ama o güzel havayolu bardaklarını nereden bulduğunu çözemedim. Open Subtitles كنت سأفرش سجادة تنزه مثل تلك التي وضعتيها في موعدنا الأول ولكن لم أعرف من أين حصلتي على
    Yani bu eğlenceliydi. İkinci buluşmamızda, elini kapıya çarpacağım. İkinci buluşma? Open Subtitles إذا ذلك كان مضحكا في موعدنا الثاني سأسحق يدك بالباب موعد ثاني؟
    Evet. İlk buluşmamızda evlenmek hakkında şakalaştık. Open Subtitles نعم، قد مزحنا حول الزواج في موعدنا الأول
    İkinci buluşmamızda seni Hint restoranına götürdüm ve Maze Runner filmi boyunca körili gaz çıkardın. Open Subtitles في موعدنا الثاني، اصطحبتكِ لتناول طعام هنديّ، ''وأنت تجشّأتِ بخُضام فيلم ''عدّاء المتاهة.
    Belki de buluşmamızda bu Hawaii gömleklerinden birini giyerim. Open Subtitles ربما سوف أرتدي واحدة من قمصان هاواي تلك في موعدنا
    Sadece randevumuzda çok eğlendiğimi bilmeni istedim. Open Subtitles اردت فقط ان اخبرك اني امضيت وقتاً رائعاً في موعدنا
    "Çocuklar fareler gibidir, hastalık taşırlar " demişti bana üçüncü randevumuzda... Open Subtitles قال لي شيء ما في موعدنا الـ 3 عن الأطفال والفئران والأمراض
    Üçüncü randevumuzda, çocuk istemediğimi söylemiştim ve benim için sorun olmazsa, senin için de olmayacağını söylemiştin. Open Subtitles للحياةِ تغيُّراتُها لقد أخبرتُكَ في موعدنا الثالث أنني لا أريدُ أطفالاً
    İlk buluşmada iyi bir izlenim bırakmak isterim. Open Subtitles يعجبني أنني قد تركت انطباعاً جيداً لديك في موعدنا الأول
    Hayır, ama belki 15. buluşmada ya da 30. buluşmada ya da beraber yaşamaya karar verdiğimiz zaman, ki bu da iyi olurdu. Open Subtitles لا و لكن ربما في موعدنا الـ 15 أو موعدنا الـ 30 أو حتى قبل أن نسكن مع بعضنا يمكن أن يتلقى شيء جيد لتنشئه
    Bu çok daha güzel. Bu bizim ilk randevumuz. Open Subtitles هذا أفضل بكثير فقد التقينا في موعدنا الأوّل هنا
    İlk çıktığımızda. Open Subtitles في موعدنا الأول
    - Haftaya her zamanki saatte görüşelim. - Gitmesen iyi olur, Barry. Open Subtitles ـ لنلتقي في موعدنا المعتاد الأسبوع القادم ـ أفضل ألّا ترحل، يا (باري)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد