Bu gece sizlere Amerika'nın politikasının değiştiğine dair söz vermeye geldim. | Open Subtitles | وها قد جئتكم في هذه الليلة مع تعهد بتغيير السياسة الأمريكية |
Bu gece, ayrılmamızın arefesinde sihir bize bir pantolonun içinde geldi. | Open Subtitles | في هذه الليلة, عشية إفتراقنا جاء السحر إلينا عن طريق بنطال |
Bu gece beni iki haftalık bir gemi turuna çıkaracak. | Open Subtitles | سيأخدني في رحلة لأسبوعين على متن باخرة في هذه الليلة |
İşte bu çok kötü. Bu akşam eve taşınma partisi veriyorum. | Open Subtitles | اوه, خسارة, ذلك أنني أحتفل بالانتقال إلى المسكن الجديد في هذه الليلة |
Tanrım, Bu akşam sana şükranlarımızı sunmak için karşındayız. | Open Subtitles | نقف أمامك يا إلهي في هذه الليلة حتى نشكرك |
Uzun lafın kısası birisi, O gece bacağını uzatmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لذا لأختصر لكِ القصة لقد إضطر لتجبيس رجله في هذه الليلة |
Selam sana günahkâr babamız, varlığını Bu gece bize göster. | Open Subtitles | يحيى الشيطان, سيدُنا المُقدس آظهر نفسكْ لنا في هذه الليلة. |
Kız arkadaşını Bu gece yalnız bırakmayacaksın, öyle değil mi? | Open Subtitles | لا يجب أن تترك حبيبتك وحيدة في هذه الليلة العظيمة |
Sadece Bu gece iki çocuğumun bir avcı tarafından öldürülmesine şahit oldum. | Open Subtitles | فقط في هذه الليلة رأيت اثنين من أتباعي يُذبحون من قبل الصيادين |
Bu gece göreceğin tek şey o olacak, adi dostum. | Open Subtitles | هذا هو كل ما سوف تراه في هذه الليلة الكربون |
Ama Bu gece etmedi. Özellikle her zamankinden daha fazla şükretmesi gerekirken. | Open Subtitles | لكنْ ليس في هذه الليلة التي يفترض أنّه أكثر امتناناً على الإطلاق |
Bu gece senin hakkında çok tartışma oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك الكثير من الخلاف حولك في هذه الليلة. |
Beverly Willshire otelinde Bu gece böyle geçti. | Open Subtitles | وهذا ما كان في هذه الليلة في فندق بيفرلي ويلشاير |
"Bremen" Bu gece demir alıyor. Ona binebilirim. | Open Subtitles | في هذه الليلة مركب بريمن الشراعي يمكنني الحصول عليها |
Ayrıca Bu gece dolunay da olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا قمر كامل ايضا في هذه الليلة .لذا قوموا بتوضيب حقائب رحلاتكم لان الطقس سيكون جميلا |
Bu gece, bu saatte antik güçleri çağırıyoruz. | Open Subtitles | في هذه الليلة في هذه الساعة نستنشد بالقوى القديمة |
Bu akşam burada, Yüce Tanrı'mızdan bizi esirgemesini niyaz ediyoruz. | Open Subtitles | و الآن أقف هنا في هذه الليلة لأطلب بركتك علينا جميعا |
Bu akşam 9'da Fransız yemeği yiyip İskoç kataloglarına bakalım mı? | Open Subtitles | ماذا عن الطعام الفرنسي والشراب الأسكتلندي في هذه الليلة ؟ |
Bu akşam erken saatte sizi gördüm, beyefendi, yanınızda tanıdığım iki hanımefendi vardı, Bayan Wade ve onun refakatçisi Bayan Tattycoram. | Open Subtitles | لقد رأيتك من قبل في هذه الليلة سيدي ، برفقة سيدتان أعرفهما ، آنسه "وايد" و المقيمه لديها ، آنسه "تاتيكورام". |
Bu, ebediyen kalbime işleyen O gece çektiğim bir foto. | TED | هذه هي الصورة التي التقطناها في هذه الليلة والتي ستظل محفورة في قلبي للأبد |
"Dileğim 15 yıl sonra da Bu geceki gibi mutlu olmak." | Open Subtitles | أمنيتي هي أن أكون بعد 15 عاماً سعيدةً كسعادتي في هذه الليلة |
- Asamı bu ilk gecede vermeyeceğim. | Open Subtitles | -لن أعطيك عصاي في هذه الليلة |