ويكيبيديا

    "في وقت ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bir ara
        
    • bir gün
        
    • bir noktada
        
    • Bazen
        
    • Ara sıra
        
    • ara bir
        
    • bir zamanda
        
    • Bir zamanlar
        
    • içinde
        
    • Zamanla
        
    • Bir süre
        
    • bir zaman
        
    • Arada bir
        
    • Bir yerden sonra
        
    • noktasında
        
    Bir ara buraya geri gelebiliriz de. - Bunu yapabilirim. Open Subtitles أتعرف، أنا لا أمانع بالعودة هنا للزيارة في وقت ما
    İyi bir aşçı olmalısınız. Bir ara burada yemek hoşuma giderdi. Open Subtitles لابد أنكي طباخة جيده أرغب بتناول الطعام هنا في وقت ما
    İşler Bir ara öyle çığrından çıkmalı ki can güvenliğimizden korkmalıyız. Open Subtitles ويجب أن تزيد الأمور جنوناً في وقت ما فنخاف على أرواحنا
    Bu sende kalsn. Bakarsn bir gün yine lazm olur. Open Subtitles يستحسن ان تحتفظي به قَدْ تَحتاجُه ثانيةً في وقت ما.
    Hatta bir noktada sizin gibi olmak istedim, ama tek yaptığınız insanları küçümsemek ve bunun sizi onlardan daha iyi yaptığını düşünmek. Open Subtitles في الواقع, لقد أردت بالفعل أن أكون مثلكِ في وقت ما و لكن كل ما تفعلينه هو إذلال الناس و بطريقةٍ ما
    Bir şey merak etmiyordum ama sanırım Bir ara karar vermeniz gerekecek. Open Subtitles لم أكن أفكر بأي شيء، ولكن عليكِ أن تقرري في وقت ما
    Bu da kapının Bir ara açıldığı ve senin yalan söylediğin anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني ان الباب قد فُتِحَ في وقت ما ما يعني أنكِ كاذبة
    Kredi kartı ya da neyle isterseniz parasını ödüyorsunuz, o da iki yıl sonra Bir ara sizi arıyor. TED يمكنك ان تدفع بواسطة بطاقة الائتمان، أو أيا كان ، ثم تقول انها سوف تتصل بك في وقت ما في العامين المقبلين.
    22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce Bir ara. Open Subtitles في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11:
    Orada harika bir restoran var. Sen de Bir ara denemelisin. Open Subtitles يوجد مطعم رائع هناك يجب أن تجربه في وقت ما
    Bir ara çektiğin fotoğrafları görmek isterim tabi sakıncası yoksa. Open Subtitles أوَدُّ أَنْ أَرى بعض مِنْ صورك في وقت ما إذا أنت لا تَتدبّرُ.
    Bir ara hepimiz toplanıp bira içmeliyiz. Birbirimizi yakından tanırız. Open Subtitles ينبغي لنا أن نأخذ البيرة معاً في وقت ما نتعرف على بعضنا البعض
    Bir ara sana nasıl dans edeceğini gösteririm. Open Subtitles راي، ليس عليك أن ترقص الآن لكني سأعلمك في وقت ما
    - Şimdi dans etmek zorunda değilsin, ...Bir ara sana dans etmeyi öğretirim. - Dans etmeyi öğrenmeliyim. Open Subtitles راي،ليس عليك أن ترقص الآن لكني سأعلمك في وقت ما
    Bardağın kenarı boyunca kremanın katılaşma biçimi, belki bu sabah diyebilirim, fakat sabahleyin siz dondurma yemiyorsunuz, bu nedenle belki dün Bir ara olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles وطريقة صف الطبقات في الحلقة قد أقول أنه أعد في الصباح لكن لا أحد يتناوله صباحاً لذا أقول ربما بالأمس في وقت ما
    Belki bir gün tekrar bir araya geliriz Bay Lugosi. Open Subtitles لكن ربما سنجتمع ثانيةً في وقت ما يا سيد لوغوسي
    Junie, ileride bir gün babasını hatırlasın diye çekmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك ان تلتقطيها لاجل جون لتتذكر اباها في وقت ما
    bir noktada Afrika'da bulunmak için nedeni olan Afrika'nın tüm dostları, bu acınacak durumla ilgili olarak endişelenmeliler. TED جميع أصدقاء أفريقيا ، الذين سيكون لهم سبب للتواجد في أفريقيا في وقت ما عليهم أن يكونوا قلقين لهذا الوضع المؤسف
    Bazen akşam yemeğine gelmek istersen, sadece ikimizin olacağı, nasıl olacağını... birlikte görürüz. Open Subtitles إن كنت ترغب بالقدوم للعشاء في وقت ما فقط كلينا سنرى كيف ستصبح
    Unutulan yıldönümü, Ara sıra söylenen kaba kelimeler, ama hepimiz, bir yerde çizgiyi çekmeliyiz. Open Subtitles ذكرى سنوية ليست على الخاطر الكلمة القاسية الغير مقصودة لكن كلنا مضطرين لإيقاف هذا في وقت ما
    Bir ara bir şeyler içelim bence. Open Subtitles ربما ينبغي لنا أن الحصول على شراب آخر في وقت ما.
    Herhangi bir zamanda da geçebilirdi ama günümüzde yapıldı ve bizim hakkımızdaydı. Open Subtitles يجب ان تحدث في وقت ما لكنها صنعتَ الآن، و هي عنـا
    Ben de Bir zamanlar senin gibi aşık bir genç kızdım. Open Subtitles إستمعِ ، كنت فتاة مراهقة في وقت ما كنت في حب
    Son 48 saat içinde burası aktif bir olay yeriymiş. Open Subtitles في وقت ما منذ 48ساعه كان هذا مكان جريمه فعال
    Bulduğumuz patiska parçası belki Zamanla bir şeyler söyler bize. Open Subtitles ربما في وقت ما ستخبرنا قصاصة القماش التي وجدتها بالقصة
    Bir süre sonraydı. Devrettiklerinde henüz ortaokuldaydım. Open Subtitles كان في وقت ما بعد تخرجي من المدرسة حين قاموا بذلك.
    İstersen sana başka bir zaman yine bir gemi batışı ayarlarız. Open Subtitles لربما نحن يمكن أن نرتب غرق سفينة أخرى لك في وقت ما.
    Arada bir seninle, nelerden esinlendiğinden filan bahsetmek isterim. - Tamam. Open Subtitles أود التحدث معك في وقت ما حول إلهامك أو مهما يكن
    Bir yerden sonra, elinden gelen her şeyi yaptığının farkına varmak gerekiyor. Open Subtitles في وقت ما, سيكون عليك إدراك أنكِ فعلت كل مابوسعك.
    Fakat zamanın bir noktasında seninle senin üstün, ve biliyorum ki, o sert biridir, bir tanıkla ortaya çıkmamda ısrar ediyor, size söz veriyorum bir tanık çıkaracağım. Open Subtitles لكن لو في وقت ما أنت ومديرك وأعلم أنه شخص قوي تصرون على أن آتي بحجة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد