Bir ara buraya geri gelebiliriz de. - Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | أتعرف، أنا لا أمانع بالعودة هنا للزيارة في وقت ما |
İyi bir aşçı olmalısınız. Bir ara burada yemek hoşuma giderdi. | Open Subtitles | لابد أنكي طباخة جيده أرغب بتناول الطعام هنا في وقت ما |
İşler Bir ara öyle çığrından çıkmalı ki can güvenliğimizden korkmalıyız. | Open Subtitles | ويجب أن تزيد الأمور جنوناً في وقت ما فنخاف على أرواحنا |
Bu sende kalsn. Bakarsn bir gün yine lazm olur. | Open Subtitles | يستحسن ان تحتفظي به قَدْ تَحتاجُه ثانيةً في وقت ما. |
Hatta bir noktada sizin gibi olmak istedim, ama tek yaptığınız insanları küçümsemek ve bunun sizi onlardan daha iyi yaptığını düşünmek. | Open Subtitles | في الواقع, لقد أردت بالفعل أن أكون مثلكِ في وقت ما و لكن كل ما تفعلينه هو إذلال الناس و بطريقةٍ ما |
Bir şey merak etmiyordum ama sanırım Bir ara karar vermeniz gerekecek. | Open Subtitles | لم أكن أفكر بأي شيء، ولكن عليكِ أن تقرري في وقت ما |
Bu da kapının Bir ara açıldığı ve senin yalan söylediğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني ان الباب قد فُتِحَ في وقت ما ما يعني أنكِ كاذبة |
Kredi kartı ya da neyle isterseniz parasını ödüyorsunuz, o da iki yıl sonra Bir ara sizi arıyor. | TED | يمكنك ان تدفع بواسطة بطاقة الائتمان، أو أيا كان ، ثم تقول انها سوف تتصل بك في وقت ما في العامين المقبلين. |
22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce Bir ara. | Open Subtitles | في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11: |
Orada harika bir restoran var. Sen de Bir ara denemelisin. | Open Subtitles | يوجد مطعم رائع هناك يجب أن تجربه في وقت ما |
Bir ara çektiğin fotoğrafları görmek isterim tabi sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أوَدُّ أَنْ أَرى بعض مِنْ صورك في وقت ما إذا أنت لا تَتدبّرُ. |
Bir ara hepimiz toplanıp bira içmeliyiz. Birbirimizi yakından tanırız. | Open Subtitles | ينبغي لنا أن نأخذ البيرة معاً في وقت ما نتعرف على بعضنا البعض |
Bir ara sana nasıl dans edeceğini gösteririm. | Open Subtitles | راي، ليس عليك أن ترقص الآن لكني سأعلمك في وقت ما |
- Şimdi dans etmek zorunda değilsin, ...Bir ara sana dans etmeyi öğretirim. - Dans etmeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | راي،ليس عليك أن ترقص الآن لكني سأعلمك في وقت ما |
Bardağın kenarı boyunca kremanın katılaşma biçimi, belki bu sabah diyebilirim, fakat sabahleyin siz dondurma yemiyorsunuz, bu nedenle belki dün Bir ara olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | وطريقة صف الطبقات في الحلقة قد أقول أنه أعد في الصباح لكن لا أحد يتناوله صباحاً لذا أقول ربما بالأمس في وقت ما |
Belki bir gün tekrar bir araya geliriz Bay Lugosi. | Open Subtitles | لكن ربما سنجتمع ثانيةً في وقت ما يا سيد لوغوسي |
Junie, ileride bir gün babasını hatırlasın diye çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تلتقطيها لاجل جون لتتذكر اباها في وقت ما |
bir noktada Afrika'da bulunmak için nedeni olan Afrika'nın tüm dostları, bu acınacak durumla ilgili olarak endişelenmeliler. | TED | جميع أصدقاء أفريقيا ، الذين سيكون لهم سبب للتواجد في أفريقيا في وقت ما عليهم أن يكونوا قلقين لهذا الوضع المؤسف |
Bazen akşam yemeğine gelmek istersen, sadece ikimizin olacağı, nasıl olacağını... birlikte görürüz. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بالقدوم للعشاء في وقت ما فقط كلينا سنرى كيف ستصبح |
Unutulan yıldönümü, Ara sıra söylenen kaba kelimeler, ama hepimiz, bir yerde çizgiyi çekmeliyiz. | Open Subtitles | ذكرى سنوية ليست على الخاطر الكلمة القاسية الغير مقصودة لكن كلنا مضطرين لإيقاف هذا في وقت ما |
Bir ara bir şeyler içelim bence. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن الحصول على شراب آخر في وقت ما. |
Herhangi bir zamanda da geçebilirdi ama günümüzde yapıldı ve bizim hakkımızdaydı. | Open Subtitles | يجب ان تحدث في وقت ما لكنها صنعتَ الآن، و هي عنـا |
Ben de Bir zamanlar senin gibi aşık bir genç kızdım. | Open Subtitles | إستمعِ ، كنت فتاة مراهقة في وقت ما كنت في حب |
Son 48 saat içinde burası aktif bir olay yeriymiş. | Open Subtitles | في وقت ما منذ 48ساعه كان هذا مكان جريمه فعال |
Bulduğumuz patiska parçası belki Zamanla bir şeyler söyler bize. | Open Subtitles | ربما في وقت ما ستخبرنا قصاصة القماش التي وجدتها بالقصة |
Bir süre sonraydı. Devrettiklerinde henüz ortaokuldaydım. | Open Subtitles | كان في وقت ما بعد تخرجي من المدرسة حين قاموا بذلك. |
İstersen sana başka bir zaman yine bir gemi batışı ayarlarız. | Open Subtitles | لربما نحن يمكن أن نرتب غرق سفينة أخرى لك في وقت ما. |
Arada bir seninle, nelerden esinlendiğinden filan bahsetmek isterim. - Tamam. | Open Subtitles | أود التحدث معك في وقت ما حول إلهامك أو مهما يكن |
Bir yerden sonra, elinden gelen her şeyi yaptığının farkına varmak gerekiyor. | Open Subtitles | في وقت ما, سيكون عليك إدراك أنكِ فعلت كل مابوسعك. |
Fakat zamanın bir noktasında seninle senin üstün, ve biliyorum ki, o sert biridir, bir tanıkla ortaya çıkmamda ısrar ediyor, size söz veriyorum bir tanık çıkaracağım. | Open Subtitles | لكن لو في وقت ما أنت ومديرك وأعلم أنه شخص قوي تصرون على أن آتي بحجة |