Evet ama her zaman Majesteleri'nin şehvet düşkünü olmamamız konusundaki dedikleri aklıma geliyor. | Open Subtitles | نعم ولكِني دائِماً أتَذكر مَا قُلتِيه لنَا فَخامتُك عَن عَدم الفِسق وضَبط القَاعِده |
Majesteleri eğer onun yerini alırsam memnun olur mu diye merak ediyor. | Open Subtitles | تتَسائَل عمَا إذَا كَان يسُر فَخامتُك إذَا أخَذت مَكانهَا، أعنِي ركِوب الخَيل |
Ama, Majesteleri fazla bir şey istemiyorum ki diğer çocuklarınızın iyiliği, hem sizin huzurunuz ve sükunetiniz için hem de.. | Open Subtitles | لكِن، فَخامتُك إعَتقِد بِأنِي لم أطَلِب كَثيراً لخيرَ الأخرَين كَما هِو الَخير لِراحَه وطَمئنِينة نَفسِك |
Ama şimdi, baş başayken, Majesteleri'nin çıkarlarını gözeten biri ve arkadaşı olarak itiraf etmeliyim ki eğer Majesteleri, Kraliçe Katherine ile tekrar bir araya gelirse krallığınızda yaşanan bölünmeler ve acılar son bulacaktır. | Open Subtitles | ولكِن الآن، بِشكل سِري لابُد لي مِن الإعتراف لك كشَخص تمتَع بِثقَة وصداقَة فَخامتُك مع خآلص إعتِقادِي |
Elbette Majestelerinin Krallığının huzuru için de. | Open Subtitles | ولأجِل الطَمئنِينه عَلى ممَلكَة فَخامتُك |
Majesteleri'nin adına, Papa'ya açıklama yapmaya söz vermesine rağmen, Kral Francis böyle bir şey yapmadı. | Open Subtitles | عَلى الرُغم مِن أنه وعَدك بِالتَمثِيل لِلِبابَا لأجِل مَصلحَة فَخامتُك الملك فرانسيس لم يَفعَل شَيء كَهَذا |
Bu makama uygun olduğuna inanıyorum. Majesteleri. | Open Subtitles | وأنَا أثِق بِك لِشغِل هَذا المَنصِب فَخامتُك |
Majesteleri'ni endişelendirecek bir şey yok. | Open Subtitles | لاشَيء، يَدعُو فَخامتُك لِتشعُر بِالقَلَق |
Özel olarak davet edildi Majesteleri. | Open Subtitles | لا شَك بِأنَه كَآن مِن أحرَص المَدعُوين، فَخامتُك |
Umarım Majesteleri çok fazla hayal kırıklığına uğramamıştır? | Open Subtitles | آمُل بِأنك فَخامتُك لم يُصب بخِيبَة أمَل؟ |
Her yönden iyi Majesteleri. | Open Subtitles | إنهَا جيِدة في كُل شيء، فَخامتُك وتكَاد لاتَبكِي أبَداً |
Ama Majesteleri, bu sadece her annenin kızı için döktüğü göz yaşlarından ibaret. | Open Subtitles | ولكِن، فَخامتُك إنهَا صَرخة أي أُم لإبنَتهَا فَحسب |
Majesteleri'nin Kilisenin Başı olduğuna, tüm ülkenin sadakat yemini etmesiyle büyük bir iş başardık. | Open Subtitles | لقَد نجَحنا نجَاحاً عظِيماً في جمِيع أنحَاء البِلاد في قَسم يمِين الوَلاء بِصفَة فَخامتُك رئِيساً لِلِكنيسَه |
Majesteleri'ni temin ederim ki Majesteleri'nin ormanında gezmeye iznim var. | Open Subtitles | أؤكِد لَك فَخامتُك بِأن لدَي تَرخيِص وإذِن لِلِتنزُه خِلال غَابَات فَخامتِك |
Affınıza sığınarak, Majesteleri'nin yeni monarşisine destek bulmak için bazı yollar bulmalıyız diye düşünüyorum. | Open Subtitles | إذَا كَان فَخامتُك يَسمح لي أعتقِد بِأننَا يجِب أن نَبحث عَن طُرق لِتعزيز حِكومتك الملكِه الجدِيده |
Hayır Majesteleri. Yalnızca platonik olarak. | Open Subtitles | لا، فَخامتُك لقَد إكتَفيت بِالإعجَاب بهَا مِن بعِيد |
Her zaman olduğu gibi Majesteleri'nin sadık ve itaatkar bir hizmetkarıyım. | Open Subtitles | وأنَا، كَدائماً خادِمُك المطيِع والمتَواضِع فَخامتُك |
Onuruma verilen şölene katılamadığım için Majesteleri beni affetsin. | Open Subtitles | يجِب علَى فَخامتُك أن تعَذريني لعَدم تمَكني مِن الحضِور في الوَليمَه الَتي رتَبتِها علَى شَرفي |
Bu arada Majesteleri, kasanız boşaltılmış. | Open Subtitles | ومِن نَاحِية أخرَى، خِزانة فَخامتُك مُستفِيده كَثيراً |
Majesteleri, mutfağımın yavaş işlemesini affetsin. | Open Subtitles | يجِب أن تَصفح عَني فَخامتُك عَلى تَأخِر مَطبخِي |
Majestelerinin de bildiği üzere, artık dulum. | Open Subtitles | حسناً، كمَا تعلَم فَخامتُك مؤخَراً أصبحَت أرمَل |