Ancak keşfetme arayışı beni, kısa sürede gezegenin en uzak köşelerine, bu keşfedilmemiş kıtanın yeni, potansiyel girişlerini bulmaya savurdu. | TED | ولكن السعي وراء الاستكشاف سرعان ما قادني إلى أبعد زاوية في الكوكب، باحثًا عن مداخل محتملة لهذه القارة الغير مكتشفة. |
Birden heryer bulanıklaştı ve GPS'im beni doğruca java köyüne getirdi. | Open Subtitles | كل شيئ أصبح ضبابياً ثم قادني جهاز الملاحة مباشرة للمقهى المقابل |
Lakin beni bu devasa kasanızın içerisinde ne olabilir diye düşünmeye itti. | Open Subtitles | لكنه قادني للتفكير بما يمكن أن يكون بداخل هذه الخزنة الضخمة خاصتك |
Daha sonra bu proje beni veri ile çalışmaya yönlendirdi. | TED | وهذا المشروع قادني إلى البدء في العمل على البيانات |
Bu durum bir davranışsal iktisatçı olarak beni ilgi çekici bir hipoteze yönlendirdi. | TED | كخبير اقتصاد سلوكيّ، قادني هذا إلى فرضيّة مذهلة. |
Ve beni Pittsburgh Üniversitesi'ne kadar götürdü orada bir başvuru formu doldurdum ve gözetim altında kabul edildim. | TED | و قادني الى جامعة بيتسبوغ حيث ملأت استمارة الكلية وتم قبولي تحت الاختبار. |
Yaptığım her şey, verdiğim her karar başıma gelen her kötü ve harika şey beni tam da buraya getirdi, bu ana, senin yanına. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ قمتُ به، وكلّ خيار اتخذته، وكلّ شيءٍ فظيع ورائع حدث لي على الإطلاق، كل ذلك قادني إلى هنا، إلى هذه اللحظة معكِ. |
Bunun hakkında derinlemesine düşüneceğim ve beni bu noktaya ne getirmiş düşünüp bulacağım. | Open Subtitles | سأقوم بالتفكير بذالك ملياً و التفكير في الشيئ الذي قادني إلى هذه الدرجة |
Bu, öğütlediğimiz şeyleri ve inançlı insanlar olarak neleri konuştuğumuzu ve beni Hristiyanlığa yönlendiren şeyin ne olduğunu gösterecektir. | TED | سيعبرُ ذلك عن ما نعظُ به وما نتحدثُ عنه كأهل إيمان، وما قادني للمسيحية في المقام الأول. |
Bu büyü beni sanata yöneltti, sinir bilimi eğitimi aldım psikoperapist olmak için. | TED | هذا السحر قادني لأن أغوص بنفسي في الفن، دراسة علم الأعصاب وأن أصبح طبيبة نفسية مؤخرا. |
İşsiz bir filozof olma korkusu beni avukat olmaya yönlendirdi ve kendimi keşfettikçe gördüm ki avukatlık bana uygun değildi. | TED | إن الخوف من كوني فيلسوفة عاطلة عن العمل قادني إلى أن أصبح محامية، وكما اكتشفت، فإن المحاماة لم تكن مناسبة بتاتًا. |
2014 yılında öfke seviyem beni namus cinayetlerine yönlendirdi. | TED | والغضب هو ما قادني في 2014 إلى جرائم الشرف |
Birileri beni bu pelerine yönlendirdi, ve bunu yapmak için misketleri kullandı. | Open Subtitles | شخص ما قادني للرداء وقد استخدموا أحجارك ليدلني |
Phil harikaydı. Borsa konusunda beni eğitti, doğru yere yönlendirdi. | Open Subtitles | علمني حول سوق الاوراق المالية ، قادني للاتجاه الصحيح |
Sonra bir dizi ışık beni ormanın içlerine doğru yönlendirdi. | Open Subtitles | بعد ذلك سيراً كامل الضوء قادني إلى الغابة |
beni size yönlendirdi çünkü onun hayatını kurtarmadaki anahtar sizsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنه قادني إليك لأنك مفتاح إنقاذ حياته |
- beni direkt size getirdi, güzelim. - Sen bir yalancısın! | Open Subtitles | لقد قادني مباشرة اليكم يا عزيزتي انت تكذب |
- beni direkt size getirdi, güzelim. - Sen bir yalancısın! | Open Subtitles | لقد قادني مباشرة اليكم يا عزيزتي انت تكذب |
En sonunda, bu beni hayalimdeki işe götürdü. | TED | وهو ما قادني في النهاية إلى وظيفة أحلامي. |