Ben dururken o pisliği niye seçtin? | Open Subtitles | لماذا تلتقطت القاذورات بينما بإمكانك الحصول علي ؟ قاذورات ؟ |
At pisliği kokusu alıyorum, sanırım buralarda 1oo dolarlık bahşiş görmeyeli epey zaman olmuştur. | Open Subtitles | ان رائحة قاذورات الخيول افضل بكثير من كل هذا المال الذي تريه |
Küçük, değersiz, bok beyinliler her yerde aynı. | Open Subtitles | أدمغةِ مثل قاذورات حمارِ صَغيرِ في كل مكان. |
Bak, Onun köpeğinin boku. Öylece bıraktı. | Open Subtitles | انظروا تلك قاذورات كلبها، وهي لم تنظفها من بعده. |
Çavuşsuz, bir hiçsin. pislik torbasısın. | Open Subtitles | بدون الرقيب انت لاشئ ,مجرد كيس من قاذورات |
Patron, araba çöp dolu. | Open Subtitles | ايها الرئيس لدينا صنادوق قاذورات في السيارة |
Kural altı da köpek pisliği yemelisiniz diyor. | Open Subtitles | القاعده السادسه: يجب أن تاكل قاذورات كلب |
Domuz pisliği temizleyen bir adama kim neden tuzak kursun ki? | Open Subtitles | لماذا يلفّق أحد التهمة لرجل يتعامل مع قاذورات الخنازير؟ |
Yani, baksana bir şuna. Bu şey gerçekten köpek pisliği bile olabilir. | Open Subtitles | أعني, إنظر له إنه حرفياً قاذورات كلب |
Bu köpek pisliği değil. | Open Subtitles | هذا ليس قاذورات كلب |
Evet köpek pisliği. | Open Subtitles | إنه قاذورات كلب |
Bu bok beyinliler heryerde aynıdır. | Open Subtitles | أدمغةِ مثل قاذورات حمارِ صَغيرِ في كل مكان |
Çatlak serseri, niçin birine bok fırlatıyorsun? | Open Subtitles | أيها الوغد المجنون,لماذا تلقى قاذورات على شخصا ما؟ |
10 saat boyunca arabada oturan, üzerine bok püsür atılan, aşırı kilolu bir polis mi? | Open Subtitles | تريد أن تكون شرطي بدين يجلس في السيارة لـ عشر ساعات ليتلقى قاذورات تلقى عليه؟ |
O kanlı mezbahalarındaki arta kalmış yağ ve mukus parçalarını alıyorlar üzerine de biraz domuz boku ekliyorlar, bazen de inek derisi ufalanmış kemikler... | Open Subtitles | يأخذون كل القطع المتبقية من الدهون والشحوم التي في مسالخهم اللعينة ويضيفون قليلا من قاذورات الخنزير واحيانا من جلد البقر |
Tavuğa tavuk boku | Open Subtitles | قاذورات الدجاجه إليك عينة منها. |
Kuş boku. | Open Subtitles | - قاذورات الطيور؟ - |
Eğer istediği sadece gömülme ise, mezarlığa gerek yok. Sadece biraz pislik gerekli. | Open Subtitles | إذا كان مجرد دفن الواحد لا يحتاج إلى مقبرة, فقط قاذورات |
Fidanlıklarda pislik vardır, gökyüzünü görür. | Open Subtitles | روضة الأطفال أصبح عليها قاذورات هذه وجهة النظر |
Anlasana, Kevin. Bir pislik torbası olduğun için kendini pislik torbası gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | كن على حقيقتك ياكيفين لأنك عندما تتصرف كأنك حقيبة قاذورات |
- Rezalet çıksın istemem ama yemeğin içinde çöp var. Hemen kalkıyoruz. | Open Subtitles | و لكن هناك قاذورات في طعامه سنغادر الآن |