"قاضياً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yargıç
• hakim
• hâkim
• hâkimi
• yargıcı
• yargıçla
• yargıca
• hâkimmiş
• yargıçlık
• sulh

Bunu bilseydim yargıç olurdum. İş işten geçinceye kadar bunu bilemeyiz.
إذا كنت أعرف الجواب لأصبحت قاضياً فهم لا يخبروننا إلاّ بعد فوات الأوان

Daha kötüsü... yargıç.
بل كنت أعمل فى وظيفة أسوء من هذا، كنت أعمل قاضياً

Bütün bağlantılarınızı kullanıp eskiden hakim olan bir avukat bulun.
استخدما كل علاقاتكما وإتصالاتكما وعيِّنا محامياً كان قاضياً من قبل

Kaybetmediniz. Ben hakim ya da jüri değilim. Öneride bulunan bir doktorum.
لا،لم تخسر،لست قاضياً ومعي هيئة محلفين بل أنا طبيب أقدم تقريري إلى المحكمة

Ama daha iyi bir hâkim olmazsın.
لن تجعل الغرامة منك قاضياً جيداً

Gidip bir hâkimi çağırıp ona ne yapacağını söyleyemem.
لا يمكن أن أستدعى قاضياً لأملي عليه عمله

Eğer yargıcı uyandırırsak, kimse mutlu olmaz.
إن كان عليه أن يوقظ قاضياً فلن يحدث ما يسر أحدهم

Annem sadece bir yargıçla evlenmenin üstesinden gelemedi, kardeşi hayatta çok şey başarmışken.
والدتي لم تتغلب لأنها لم تتزوج إلا قاضياً بينما أخوها نجح بجدارة.

Hiçbir yargıç, bunun için izin belgesi vermez.
لن تحصل على قاضياً ليوقع على هذا الترخيص

Geçen gün, rahatlıkla, bana, senin yargıç olmayı haketmeyen bir düşman olduğunu söyledi.
ففي ذلك اليوم قال لي بثقة أنك نذل شرير لا يليق بك أن تكون قاضياً

Bay Shelby, burası mahkeme salonu değil, ve siz de yargıç değilsiniz.
سيد شيلبي هذه ليست محكمة وأنت لست قاضياً

Jüri ve yargıç olarak o, sadece seni görebilir, değil mi?
لنّ يرى قاضياً أو هيئة مُحلّفين سواك ، أليس كذلك؟

Bir yargıç atamışlar, jüri heyeti seçmişler. Kimse başladığını bilmeden tamamlanmış.
عيّنوا قاضياً وجمعوا هيئة محلفين انتهى الأمر قبل أن يعرف أحد بشأنه

Benim vazifem de yargıç olarak çeşitli konularda olması gerektiği gibi hükme varmak ve bu tarz şeyler.
لذا منصبي هو أن أكون قاضياً والنظر في قضايا مختلفة، إلخ

Benim bakış açımı alırsan, benim bakış açımı kabul edersen sınavlarını geçersin ve sürekli ve sürekli yükselirsin ve sonunda polis, hakim avukat, general, politikacı olursun ve mutlu ve başarılı olursun.
و إذا رددت ورائي إذا وافقتني سوف تجتاز الأمتحانات و تعلو و تعلو و تعلو و تصبح شرطياً أو قاضياً

Çok iyi hakim olabilecek birini tanıyorum.
أنا أعرف شخصاً يُمكنه أن يكون قاضياً رائعاً.

Yani, berbat bir hakim olabilir, ama belki harika bir babadır.
أعني، ربما قد يكون قاضياً مريعاً، ولكن أباً عطوفاً

Onca yıldan sonra, federal hâkim olmuş.
بعد سنوات منها اصبح قاضياً

Adaletin yanlış halini dağıtan 12 hâkimi bilirsin?
تعلم، ذلك الذي فيه 12 قاضياً... الذين قرّروا الإشراف على على الشكل الخاطئ للعدالة ؟

Görevdeki bir yargıcı sorgulayamazsın. Doğru ama sen sorgularsın.
ليس بإمكانك استجواب قاضياً لازال مزاولاً لمهنته

Bilmelisin ki daha önce hiç bir yargıçla tanışmadım.
يجب أن أخبرك, لم أقابل قاضياً من قبل

Suyu temizlemezsek, değil bir 20 yargıca ihtiyacımız olur.
إذا لم ننظف الماء، لن نحتاج قاضي واحد، بل عشرين قاضياً

Görünene göre, kurbanlarınızdan biri hâkimmiş.
تبيّن أن أحد ضحاياك كان قاضياً

Sen bir yargıçsın. Pek çok kasabada, pek çok kez yargıçlık yaptım.
أنت قاضى كنت قاضياً أوقات كثيرة وفى بلاد كثيرة

sulh hakimi olan kişinin, emlak ve diğer vergilerin ayarlanmasında ve nerede kullanılacağının belirlenmesinde söz hakkı vardır.
بوصفه قاضياً ، لديه السلطة في تحديد نسب الضرائب الفائدة للذين يعيّنون فيه