Bir zamanlar iyi dost olduğunuzu ama sonraları dostluğunuzun bozulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنكما كنتما صديقان، ووقع بينكما خلاف |
İkinizin bir yolculuğa çıkacağını ve seni kapattığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنكما ذاهبان إلى رحلة وقالت أنها أوقفت اضطراباتك. |
Sizin dağ yürüyüşünden bir gram anlamayan iki adet pısırık olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنكما أحمقين سمينين لا تعرفون شيئا عن السير |
Annesi Avrupa'dayken ayrıldığınızı söyledi. | Open Subtitles | حسنَا،والدته قالت أنكما إنفصلتما بينما كنتما في أوروبا؟ |
Seninle tanıştığımız sırada, tekrar birlikte olmak üzere olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنكما تحاولا العودة معاً عندما قابلتني |
Bana ikinizin bu akşam yemek yediğinizi söyledi. | Open Subtitles | قالت أنكما تناولتما عشائاً الليلة |
İşleri yoluna koymaya çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنكما تبحثان عن حل للمشاكل |
Glenda Farrell. Senin sınıfında. Arkadaş olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | جليندا فاريل) ، إنها بصفك و قد قالت أنكما صديقتين) |
O da platonik bir arkadaşlığınız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنكما مجرد صديقين |
Arkadaş olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنكما كنتمـا أصدقاء |
- Lisa ev arkadaşı olduğunuz söyledi. | Open Subtitles | -ليزا قالت أنكما رفيقتا سَكن . |